Bireysellik'ten Erdemli Ümmet'e Giden Yol
DİYANET HABERBireyselik, toplumun inşası için bir hazırlık aşamasıdır.
Bireyselik, toplumun inşası için bir hazırlık aşamasıdır.
,Toplumsal yönüyle İslam; Müslüman bireylerin, Kur’an, sünnet ve aklıselimin öngördüğü çerçevede kaliteli ve erdemli bir toplumun inşası ile ilgili bir kavram¬dır.Kuran’da’’Muhammed,Allah ‘ın Resulüdür.Onunla beraber olanlar ,inkarcılara karşı çetin,birbirlerine karşı da merhametlidir.Onların, rüku ve secde halinde,Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün.Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir.İşte bu ,onların Tevrat’ta ve İncil’de anlatılan durumlarıdır.Onlar filizini çıkarmış,onu kuvvetlendirmiş,kalınlaşmış,gövdesi üzerine dikilmiş,ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler.Allah,kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için oları böyle sağlam ve dirençli kılar.Allah,içlerinden iman edip Salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir..(Fetih suresi, 29,)“Allah, adil davranmayı, yaptığı işi en iyi şekilde yapmayı ve yakınlara katkıda bulunmayı emreder. Çirkin davranışları, İslam’a ve akla göre uymayan durumları ve başkalarına haksız¬lık etmeyi yasaklar. Allah, İslam’ın bu temel pren¬siplerini hatırlayıp yaşamanız için size öğüt ve¬rir.” . (Nahl, 16/90) . Ayetlerde yer alan unsurlar, müminin duruşunu, erdemli ümmete giden yolun ilkelerini belirtir.
Kur –an-ı ilk ayeti okumayı peygamberimizin şahsında bütün Müslümanlara emretmektedir. Rabbimiz: Yaratan Rabbinin adıyla oku! O,insanı ‘’alak’’dan yarattı.Oku!Senin Rabbin en cömert olandır.O, kalemle yazmayı öğretendir,insana bilmediğini öğretendir.(Alak suresi 96/1.2.3.4.5).Bu ayetler vahyin geldiği zaman kadar, Kul Muhammet olan Hz. Resulü, bundan sora Resul Muhammet olarak tanımlamaktadır.O bireysel ve toplumsal hayatı içsellendirme de anlamlandırmada ve kuşanmada en güzel müslüman modelidir. Özde iman ekseninde;adalet,ihsan, Yakınlara katkıda bulunmak, Başkalarının hakkına saldırıda bulunmamak, kardeşlik, iyiliği emretmek,kötülüğü nefyetmek ,muvahhit, Müslüman mümin olma rolünü üstlenmiştir.Hz. Resulün Mekke de iman ekseninde: gençlerden, yaşlılardan zenginlerden, fakirlerden, kölelerden, hürlerden yerli ve yabancılardan, farklı ırk ve coğrafyalardan bireylerin oluştuğu ümmet modeli,. Bedevi bir toplumdan medeni bir toplum meydana getirmesidir. Bu süreç Hira da başlayıp, Mekke-i mükerremede hane-i saadette ilk desteğini bulmuş, Kabe’de Lailehe illallah sedalarıyla duyurulmuş, Darül erkam ‘da cemaat olmuş, zulüm ve işkenceleri sabırla karşılanmış, Taif’çıkış yolu aramış, Habeşistan’da himaye görmüş, Akabe biatları ile hicret yolu açılmış, Sevr’de gizliliğini korumuş, Mescidi kuba’da takvaya ulaşmış, Ranu’da cemaatleşmiş, Bedirde Uhut’da Hendek’te cihadı yaşamış, Mescidi nebevide evrenselleşmiş, Medine’de medeniyetler ittifakına ulaşmış, birlikte yaşama tecrübesini ortaya koymuştur.
İslam dini erdemli toplumun inşası için ferdin uyumlu, güvenilir ve hoşgörülü olmasını sağlamaya yönelik düzenlemeler getirdiği gibi onun yaratıcı ile olan bağlantısını daha derinden hissetmesine, devam ettirmesine ve geliştirmesine hizmet edecek düzenlemeler de getirmiştir. Hukuka riayet bakımından halkı ve hakkı birbirinden ayırmak isabetli olmadığı gibi, halk ile ilişkilerin Hakk’ı ilgilendirdiğini göz ardı etmekte mümkün değildir. Peygamberimizin ‘’İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez’’(Ebu Davud,’’Edep’’,11)’’Merhamet etmeyene merhamet olunmaz’’(Buhari, Edep’’,18 Müslim’’Fezail’’,65)ve ‘’Hakkında üç komşusunun olumlu tanıklıkta bulunduğu kişiyi Allah af etmiştir’’(Tirmizi,’’Cenaiz,63)ifadeler bu bağlantıyı işaretlemektedir. Yunus da her halde’’Yaratılanı sevdik yaratandan ötürü’’derken vurguyu aynı noktaya yapıyordu.Bu itibarla İslam,kişinin yaratanı ile gönül bağına,kendisiyle barışık olmasına önem verdiği gibi insanlarla ‘’iyi geçim’’ine de aynı önemi vermiştir. Netice itibarıyla bireysellik erdemli ümmetin hazırlık aşamasıdır. Her ikisi beraber gerçekleşti¬ğinde düşünen, üreten, sadece kendini değil baş¬kalarının da faydasını düşünen ve insanlara rehberlik yapabilecek şahsiyetler inşa edilebilir. Aynı şekilde güveni, erdemi, hakkı, adaleti, insanî ve ah¬laki değerleri önceleyen bir toplumun varlığı da bi¬reyselliğin ve toplumsallığın beraber gerçekleşme¬siyle var olabilir. İslam dünyasındaki zihinsel ve düşünsel çöküş, değer üretememe ve güvenli bir ortamın oluşturulamamasının, sıkıntısı bireyselliğin toplumsal boyutunun göz ardı edilmesinden kaynaklandığı söylenebilir. Zira tefekkürden yoksun ve bireysel-leşen ümmet, Kur’an coğrafyasında gereken etki¬yi yapamaz.
İslamda: bireysellik hakkın emrine riayet olduğu gibi.,sonuç itibariyle,halkın hakkına riayeti de içerir.Bu sebeple de Hakk’ın ve halkın hukukuna riayet birlikte gerçekleşir.
Mustafa SAYLAK
İl Müftülüğü Eğitim Uzmanı
İlginizi Çekebilir
Filistinli sanatçı Dina Zaurub, katil İsrail'in saldırısında hayatını kaybetti
Soykırımcı İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırılarında, 22 yaşındaki Filistinli sanatçı Dina Halid Zaurub yaşamını yitirdi.
30.03.20225 Tarihli Bayram Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 30.03.20225 Tarihli ve "RAMAZAN’A VEDA EDERKEN" konulu Bayram hutbesi yayınlandı.
Uluslararası İlahiyat Programı 2025 Yılı başvuruları başladı
Diyanet İşleri Başkanlığının Uluslararası İlahiyat Programı 2025 Yılı başvuruları başladı.
2025 yılı fitre miktarı belli oldu
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 2025 yılı Ramazan ayından 2026 yılı Ramazan ayına kadar olan süre için fitre miktarını 180 TL olarak belirledi.
03.01.20224 Tarihli Cuma Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 03 Ocak 2024 tarihli ve "MÜMİNİN HAYATINDA UMUTSUZLUĞA YER YOKTUR" konulu cuma hutbesi yayınlandı.
Umre Ödüllü 'Gençlik Bilgi Yarışması' başvuruları başladı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, umre ödüllü "Gençlik Bilgi Yarışması" başvurularının başladığını duyurdu.