Dini kurumlar barışın, huzurun, emniyetin, kardeşliğin teminatı durumundadır
DİYANET HABER“Ülkelerin büyüklükleri güçlü ekonomileriyle değil, farklı inançları ve düşünceleri barış içinde birlikte yaşatabilmeleriyle ölçülebilir…”
Karadağ İslam Birliği Seçici Heyetinin oy birliğiyle Karadağ İslam Meşihatı Başkanlığına seçtiği Rıfat Feyziç’in Menşure Törenine katılmak üzere Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’da bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, akşam onuruna verilen yemeğe katıldı.
Karadağ Parlamento Başkanı, Başbakan Yardımcısı, kabine üyeleri ve çok sayıda davetlinin katıldığı yemekte konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Karadağ’da gerçekleşen Menşure töreninin hangi inançtan olursa olsun Karadağ’da yaşayan herkes için önemli olduğuna değinerek, “Bu Menşure töreni sadece Karadağ'daki Müslümanlar için değil, hangi inanca mensup olursa olsun bütün insanlar için önemlidir. Çünkü dünyada bilhassa dini kurumlar barışın, huzurun, emniyetin ve kardeşliğin teminatı durumundadır” dedi.
Çağdaş dünyada ülkelerin büyüklüklerinin ekonomik ya da coğrafi büyüklükleriyle değil, farklı inançları, kültürleri bir arada yaşatabilmeleriyle ölçüldüğünün altını çizen Başkan Görmez, şunları söyledi;
“Artık dini kurumlar barışın, huzurun, emniyetin, kardeşliğin teminatı durumundadır…”
Buradan Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı olarak bütün Karadağ halkına, Müslümanlarına, Katoliklerine, Ortodokslarına, Boşnaklarına, Arnavutlarına tamamına şunu söylemek istiyorum: ‘Sizler yıllar önce bir çocuğunuzu din eğitimi almak üzere Türkiye'ye gönderdiniz. O geldi Türkiye'de İzmir'de İlahiyat Fakültesi'ni okudu. Sonra kendi ülkesine döndü ve siz onu Meşihatın reisi olarak seçtiniz. O sadece reis olmadı aynı zamanda iki ülke arasında çok güçlü bir köprü oldu. Bizim tarihi ve kültürel ilişkilerimizi canlandıran, her iki ülkeyi birbirine yaklaştıran biri oldu. Bugün onun Menşure törenine katılmaktan ve ona menşurunu bizzat takdim etmekten büyük bir onur duyduğumu ifade etmek istiyorum’ Bugünkü Menşure töreni sadece Karadağ'daki Müslümanlar için değil, hangi inanca mensup olursa olsun bütün insanlar için önemlidir. Çünkü artık bu dünyada bilhassa dini kurumlar barışın, huzurun, emniyetin, kardeşliğin teminatı durumundadır.
“Çağdaş dünyada ülkelerin büyüklükleri güçlü ekonomileriyle değil, farklı inançları ve düşünceleri barış içinde birlikte yaşatabilmeleriyle ölçülebilir…”
Artık çağdaş dünyada ülkelerin büyüklükleri sahip oldukları güçlü ekonomilerle, endüstrisiyle yahut coğrafyasının büyük olmasıyla değerlendirilemez. Ülkelerin büyüklüğü artık farklı inançları, düşünceleri, ırkları, dilleri, renkleri birlikte barış içinde yaşatabilmeleriyle ölçülebilir. Ortak tarihimiz olan Osmanlı'nın büyüklüğü büyük bir orduya ya da coğrafyaya sahip olduğundan değil, asırlar önce farklı inançları, kültürleri, medeniyetleri birlikte barış içinde yaşatabilmelerinden kaynaklanıyordu.
“Coğrafyamızın, büyük güçlerin çatışma alanı haline gelmesi kabul edilemez…”
İnsanlık bugün vicdanını ve merhametini kaybetmekle yüz yüze kalıyor. Asıl üzücü olan rahmetin, merhametin, sevginin, adaletin kaynağı olan dinlerin insanın eliyle rahmetini ve merhametini kaybetmesidir. Bugün İslam coğrafyasında İslam adına yaşanan cinayetlerin herhangi bir müminin kabul etmesi asla mümkün değildir. Ancak kabul edemeyeceğimiz bir husus da coğrafyamızın büyük güçlerin çatışma alanı haline gelmesidir.
“Sizin asırlar önce bu topraklarda inşa ettiğiniz birlikte yaşama ahlakı ve hukukuna bugün bütün Müslümanların ihtiyacı var.”
Sömürgelerin, şiddetin, istibdadın ve zulmün gölgesinde İslam coğrafyasında ortaya çıkan hastalıkları Balkanlara bulaştırmayınız. Bugün sizin İslam coğrafyasında ortaya çıkan yeni dini akımlara düşüncelere ihtiyacınız yoktur. Bilakis onların sizin tarih boyunca bu topraklarda inşa ettiğiniz ilim, hikmet ve marifete ihtiyaçları var. Sizin asırlar önce bu topraklarda inşa ettiğiniz birlikte yaşama ahlakı ve hukukuna bugün İslam coğrafyasında yaşayan bütün Müslümanların ihtiyacı var.
“Bize düşen tarihimizle övünmek değil, tarihimizdeki o güzellikleri bu çağa taşımaktır…”
Bugün öyle bir noktaya geldik ki biz Müslümanlar sadece tarihimizle övünmeye çalışıyoruz. Bize düşen tarihteki o güzellikleri bu çağa taşımaktır. Bunun için de başında Ahmediye bulunduran bütün hocalara çok büyük görevler düşüyor. Karadağ devletinin yöneticilerine teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı ile Karadağ Riyaseti arasındaki ilişkileri yasal bir zemine oturtma konusunda gösterdiğiniz iradeye en kalbi teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Tekrar bugün gerçekleştirdiğimiz Menşure töreninin hayırlı olmasını diliyorum.
Karadağ İslam Meşihatının verdiği yemeğe Karadağ Parlamento Başkanı, Başkan Yardımcısı, Başbakan Yardımcısı, kabine üyeleri, Karadağ parlamentosunun üyeleri, Karadağ Yargıtay Başkanı, büyükelçiler, Balkan ülkelerinin İslam Birliği başkanları, Müftüler ve çok sayıda davetli katıldı.
İlginizi Çekebilir
07 Kasım 2025 Tarihli Cuma Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 07 Kasım 2025 tarihli "VEFA İMANDANDIR" konulu Cuma hutbesi yayınlandı.
2026 Hac kura sonuçları e-Devlet'te erişime açıldı
Diyanet İşleri Başkanlığınca gerçekleştirilen 2026 hac kura sonuçları, e-Devlet'te erişime açıldı.
Diyanet Vakfı’ndan Gazze için küresel dayanışma zirvesi
Türk Diyanet Vakfı’nın öncülüğünde 11-12 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek uluslararası zirve, Gazze’deki insani krize kalıcı çözümler üretmeyi ve uluslararası dayanışmayı güçlendirmeyi hedefliyor.
2026 yılı hac kurası, 5 Kasım Çarşamba günü
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fatih Mehmet Karaca, “2026 yılı hac kurası 5 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 10.30’da Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda çekilecektir.” dedi.
Yeni İstanbul İl Müftüsü Doç. Dr. Emrullah Tuncel göreve başladı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, İstanbul İl Müftüsü olarak atanan Doç. Dr. Emrullah Tuncel’e cübbesini giydirerek göreve başlattı.
Filistinli sanatçı Dina Zaurub, katil İsrail'in saldırısında hayatını kaybetti
Soykırımcı İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik hava saldırılarında, 22 yaşındaki Filistinli sanatçı Dina Halid Zaurub yaşamını yitirdi.