Kalbin olukları çift, Birinden nur akar, birinden kir!
DİNİ HABERLERCenâb-ı Hak, bizlere müstesnâ bir nîmet olarak lûtfettiği, hissiyat merkezi olan “kalb”in, bu ilâhî imtihan âleminde dâimâ ilâhî sır ve hikmetlerin doyumsuz hayranlığı içinde olmasını arzu ediyor. Böylece Hakk’a yakınlık ve dostluğun rikkat ve hassâsiyeti içinde, takvâ üzere bir kulluk hayâtı yaşamamızı diliyor. Fânîliği idrâkin kazandırdığı gönül uyanıklığına sahip olmamızı istiyor.
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: Bütün mahlûkat, kendisini yoktan var eden Hâlık Teâlâ’nın kudret mührünü taşımaktadır. İnsana düşen, ilâhî kudret ve azamet nakışlarının tefekküründe derinleşerek, bu ilâhî mühürleri ibret nazarıyla görebilmektir.
Bâzı kimseler Hasan-ı Basrî Hazretleri’ne gelerek:
“–Yâ Şeyh! Gönlümüz gaflet uykusundadır; öyle ki, artık hiçbir sözün tesiri olmuyor. Ne olur, bizi uyandırmak için siz bir nasihatte bulunsanız…” dediler.
Hasan-ı Basrî Hazretleri buyurdu ki:
“–Keşke sizin gönlünüz uyuyor olsaydı… Çünkü uyuyan kişi tez uyanır. Fakat sizin gönlünüzün ölmüş olmasından korkarım! Zira ne zamandır uyandırmak isterim de hiç yerinden kımıldamaz!”
Bu ifâdeler karşısında dehşete kapılan o şahıslar:
“–Yâ Şeyh! Bu hükmünüzle bizi korkutuyorsunuz.” dediler.
Hasan-ı Basrî Hazretleri buyurdu ki:
“–Eğer bugün korkarsanız, yarın kıyâmet günü emîn olursunuz. Vay o kişinin hâline ki, bugün burada korkulması îcâb eden (emir ve yasaklar)dan korkmaz!..”
Cenâb-ı Hak, bizlere müstesnâ bir nîmet olarak lûtfettiği, hissiyat merkezi olan “kalb”in, bu ilâhî imtihan âleminde dâimâ ilâhî sır ve hikmetlerin doyumsuz hayranlığı içinde olmasını arzu ediyor. Böylece Hakk’a yakınlık ve dostluğun rikkat ve hassâsiyeti içinde, takvâ üzere bir kulluk hayâtı yaşamamızı diliyor. Fânîliği idrâkin kazandırdığı gönül uyanıklığına sahip olmamızı istiyor.
HÂK İLE MEŞGUL OLMAYAN KALBİ, BÂTIL İŞGAL EDER
Gaflet, yani dünyevî ve nefsânî şartlanmalar; idrak zaafiyetine, hassâsiyet körelmesine ve kalbî hantallığa sebebiyet verir. Bu hastalığın en tesirli tedâvî yollarının başında, “tefekkür” gelir. Zira tefekkür, insanın çoğu kez şuursuzca içine sürüklendiği hatâ ve isyanların farkına varıp telâfîsine yönelmenin en mühim vesîlesidir.
Tefekkürden maksat; gâyesiz, şuursuz ve nefsânî bir düşünme faâliyeti değildir. Her insanın, bir şekilde düşüncelere dalması gayet tabiîdir. Fakat herkesin tefekkürle varacağı nokta, kalbî durumuna göre farklı farklıdır. Zira pek çok nîmet gibi tefekkür nîmeti de iki uçlu bir bıçak gibidir. Kullanıldığı yere göre hayra da vesîle olabilir, şerre de… Bu sebeple kimileri, düşünceleriyle rûhâniyet ufuklarına kanat açarken, kimileriyse nefsâniyetin hoyratlığı içinde ömrünü ziyan eder.
Mevlânâ Hazretleri’nin şu misâli, bizlere ne güzel bir ufuk açmaktadır:
“İdâreciler, bir havuza; halk ise havuzu dolduran borulara benzer. Eğer borulardan pis su gelirse, havuz pis suyla; temiz su gelirse, havuz temiz suyla dolar.”
İnsan vücûdunda tefekkür ve tahassüsün merkezi olan “kalp” de bir havuz gibidir. Merhum Necip Fâzıl’ın tâbiriyle, bu havuzu dolduran oluklar çifttir; birinden nûr akar, birinden kir… Yani bu oluklardan sürekli nefsânî iştihâlar, ihtiraslar ve gafletler gelirse, iç âlemimiz bir mezbeleye döner. Lâkin bu oluklar feyiz ve rûhâniyet pınarlarına mecrâ olursa, kalpler bir hikmet deryâsı hâline gelir. Cenâb-ı Hak, bizden rûhânî tefekkür istemektedir. Aksi hâlde tefekkür istîdâdı, nefsânî arzuların anaforunda helâk edilmiş olur. Çünkü hak ile meşgûl olmayan bir kalbi, bâtıl işgâl eder.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, HAK DOSTLARININ ÖRNEK AHLÂKINDAN -2, Erkam Yayınları.
İlginizi Çekebilir
Kur’an-ı Kerim’in toplumdaki kadın sorunlarına çözümü
İslam, kadın ve erkek arasındaki doğal farklılığa, her birinin dünya sistemi ve toplumdaki yerine dikkat çeker. İhtiyaçlarına teveccüh ederek cinsiyeti daha az öne plana çıkarmıştır.
Haydi çocuklar Kur’an’a koşun
Camilerde Kur'an kurslarına kayıtlar başlıyor. 3 Temmuz - 25 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek eğitimle çocuklar İslami bilgileri öğrenecek, manevi yönlerini geliştirecekler.
Diyanet 2022'de rekor kırdı! 48 yılın en yükseği
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022 yılında hafızlık rekoru kırdı. Geçtiğimiz yıl 12 bini aşkın hafızlık talebesi icazet belgesi alırken 1975’ten bu yana yetiştirilen hafız sayısı ise 200 bini geçti.
Namazın karakter gelişimi üzerindeki etkisi
Esma Sayın, bir ibadet olarak namazın kişiliğin ve kimliğin gelişimi üzerindeki tesiri hakkında kapsamlı bir makale kaleme almış.
Eğitimde hedef sorunu ve öğretmenlerin sorumlulukları
Mehmet Ali İlkaya, 22 yıllık öğretmenlik tecrübesinden hareketle eğitim programları ve öğretmenlerin sorumlulukları üzerine fikir yürütüyor.
Kur’an-ı Kerim’in en uzun ayeti neden bahsediyor?
Kur’an-ı Kerim’deki en uzun ayet, yasal konular ve ticari belgelerin nasıl düzenleneceği ile ilgilidir. Bu ayet, İslam’ın ne kadar kapsamlı olduğunu ve detaylara ne kadar dikkat ettiğini göstermektedir.