Televizyon dizileri 'din'i yok sayıyor
MEDYAEn çok izlenen diziler üzerinden yapılan araştırmaya göre TV dizileri, ülkenin milli ve manevi değerlerini yok sayıyor ve dizilerde din hiçbir şekilde yer almıyor
RTÜK Uzmanı Sosyolog Dr. Selahattin Güven tarafından çocukların medyada yer alışını ve medyanın etkisiyle yaşanan toplumsal dönüşümü ortaya koyan dikkat çekici bir araştırma yapıldı. Medyada Çocuk ve Toplumsal Dönüşüm adıyla yapılan araştırma kitaplaştırılarak okuyucuyla buluştu. Kitapta 2012 yılında Türkiye’de yayınlanan en yüksek izlenme oranına sahip beş dizinin toplam 166 bölümü tek tek mercek altına alınıyor.
Dr. Selahattin Güven Eylül 2012 ve Haziran 2013 tarihleri arasında Kurtlar Vadisi Pusu, Arka Sokaklar, Muhteşem Yüzyıl, Öyle Bir Geçer Zaman Ki ve Pis Yedili dizilerini takip etti. Kitapta medyanın çocukları nasıl resmettiği, hangi amaçla kullandığı gibi pek çok soruya yanı verilirken, toplumsal alanda yaşanan dönüşüme ilişkin yapılan tespitler ise toplumun pek çok kesiminin geleceğe ilişkin endişelerini artırıyor.
“ERKEN EVLİLİĞE KARŞI, EVLİLİK DIŞINI TEŞVİK EDİYORLAR”
Kitabın yazarı tarafından incelenen dizilerden Kurtlar Vadisi Pusu dışındaki hiçbir dizide dini değerlere atıf yapılmadığı ifade ediliyor. “Muhafazakarlığı temsil ettiği düşünülen değerler, dizilerde artık eleştirilmeye bile ihtiyaç duymayacak kadar sistem dışına itilmiştir” tespiti gelinen noktayı da gözler önüne seriyor. Kitaba göre dizilerde anne ve babaların camiye gittiği görülmezken, din hiçbir boyutu ile dizilerde yer almıyor. Erken evliliklere karşı mücadele eden dizilerin, evlilik dışı çok eşliliği de teşvik ettiği gözleniyor.
İYİ VE MAĞDUR ÇOCUK
Öte yandan kitapta üzerinde önemli çözümlemelerin yapıldığı bir diğer alan ise Medyada Çocuk başlığında mercek altına alınıyor. Çocukların dizilerde topluma verilecek mesaj için araç olarak kullanıldığı görüşünün savunulduğu kitapta, izleyicinin ne zaman üzüleceği, ne için fedakarlık yapacağı ve çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiği mesajının çocuklar üzerinden verildiğinin altı çiziliyor. Yazar Dr. Selahattin Güven yaptığı araştırma sonucunda çocuklara medyada genellikle iyi ve mağdur tiplemesiyle yer verildiğini savunuyor.
Dizilerin görünmeyen yüzüne ışık tutan bu kitap, her gün saatlerce medya bombardımanına maruz kalan çocukların ailelerine büyük rehberlik ediyor. Yeni Aile kavramı hangi kalıplara taşındı? Dizilerde çocuklar üzerinden hangi mesajlar veriliyor? Medyada kadın ve aile nasıl temsil ediliyor? Çatışmasız toplum algısı nasıl oluşturuluyor? Aileler hangi çocuk tipine özendiriliyor? Yeşilçam’ın hangi değerleri egemen kılınıyor? Gibi daha pek çok soru Sosyolog Dr. Selahattin Güven’in bu kitabında cevap buluyor. Kitabın önümüzdeki dönemde daha pek çok araştırmaya da yön vereceği ve ailelerin de dikkatini çekmesi bekleniyor.
Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…