İçi boş muhafazakârlıktan başka ne sunabildik
Alıntı YazılarAyşe Baykal, başörtülü ama örtüye yakışmayan tavırlar içinde görünen kızlarımızı konu edindiği yazısında "Muhafazakarlık dışında kendilerine ne verdik?" derken anne babaları ve iktidarı gençlere yönelik programlarının olmaması yönüyle eleştirdi.
Nasıl bir “şeyse” bilmiyorum ama her dönem, farklı bir tartışma konusu oluyor. Her defasında sabret diyorum, Fransız kal diyorum ama olmuyor.
Başörtüsü meselesinden bahsediyorum. Adeta bir kadın başını örtüyorsa, ağzı olan herkese karışma hakkı veriliyor gibi bir durum var ortada.
Yılarca “Neden kapanıyorsunuz?” soruları vardı. Bugün ise o soruya ek olarak “Neden böyle kapanıyorsunuz/ kapanmıyorsunuz?” soruları var.
İlginç olan ne biliyor musunuz? Bugüne kadar kendini laik olarak tanımlayıp eleştirenlere bugün kendilerini muhafazakâr olarak tanıtanlar da eklendi. Buluştukları ortak nokta ise “Başörtülü kadın hangi mekânlara gidebilir? Kadının başını bağlama şekli, poz verme şekli” vb. oldu. “Ananelerimiz başını böyle örtmüyordu” diyerek bizi eleştirenlere, biz bugün “Neden başınızı bizim gibi örtmüyorsunuz?” eleştirisini yapıyoruz.
Ben de bir başörtüsü mücadelesinin içinden geliyorum. Mini etekli veya taytlı bir başörtülü kızımızı gördüğümde Vietnam sendromu yaşamıyorum desem yalan olur. Fark ise ben bu sendromu yaşamamıza sebep olarak giyim ve davranışlarında aşırı rahat tavır sergileyen genç kızlarımızı değil, ebeveynlerimizi ve yöneticilerimizi sorumlu olarak görüyorum.
Neden mi?
BİZ İÇİ BOŞ MUHAFAZAKÂRLIKTAN BAŞKA ONLARA NE SUNABİLDİK ALLAH AŞKINA
Vakti zamanında muhafazakâr aileler çocuklarının hem dünyasını hem ahiretini kurtarmasını isterdi. Vatana millete hayırlı evlat, Allah’a layık bir kul olması için mücadele ederdi. Dolayısıyla çocuklarını da bu minval üzerinde yetiştirirdi. Ak Parti iktidar olunca aileler çocuklarının ahiretini de, dünyasının da kurtulmuş olduğuna kanaat etti. Artık ülkesi için yapması gereken tek şey seçimlerde oy vermesi, dünya mazlumları için de 5 TL karşılığında bir mesaj atması yeterliydi.
Ak Parti iktidarı ile zenginleşen ailelerin çocuklarının mücadele edeceği tek şey diploma ve markaydı artık. Zira anne ve babaları vakti zamanında çok mücadele etmişti kendilerine bir şey kalmamıştı.
İki türlü muhafazakar genç jenerasyon var günümüzde;
Biri, maddi imkânları sınırsız olan ve istediği diplomaya kolay ulaşabilen, ebeveynlerinin referansı ile siyasette, iş dünyasında yükselen genç,
Diğeri, imkânları dâhilinde istediği diplomaya zorlukla ulaşabilen, ebeveynlerinin olmayan referansı ile siyaset ve iş dünyasında yükselemeyen genç.
İkisinin ortak buluşma noktası sosyal medya. İlgilenmediğimiz görmezden geldiğimiz gençler kendilerince bir dünya kurdu.
Biz ne yapıyoruz? Sadece eleştiriyoruz. Dinlemiyoruz ve saygı göstermiyoruz.
Başörtülü genç kızların giyim tarzlarının, gittiği mekânların veya fotoğraflarının eleştirilmesini büyük haksızlık olarak görüyorum.
Rol model olamadığımız ve sunamadığımız gençler elbette kendilerine bir rol model edineceklerdi.
Biz içi boş muhafazakârlıktan başka onlara ne sunabildik Allah aşkına? Görünüşlerinden başka bir şeyle ilgilendik mi? Kendileri olmaları dışında her şeyi istemedik mi onlardan?
Kendimizi kandırmayalım, dün de bugün de gençlerimiz özgür olmak için yurt dışına gitmek istiyor. Gerekçeler farklı olsa da her iki durumda da sorumlu siyasi iktidar ve bizleriz.
Ayşe Baykal/Odatv
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Bir çocuk bir elma ile gözlerini ve kalbini açar
Muhammed, kendi dünyasında yaşayan bir çocuk, bana “sevginin”, “açlıktan” daha büyük olabileceğini ve kurumuş bir elmanın bile dünyanın en büyük hediyesi olabileceğini öğretti.
Gazze'nin yıkıntıları arasında hayata yeniden başlamak
“Evden çıkarken ve eve girerken bir sürü molozun üzerinden tırmanmak zorunda kalıyoruz,” dedi. “Ama bu çadırlarda yaşamaktan daha iyi...
Ramazan'ı Gazze halkının örnekliğiyle yaşamak
Yaşar Değirmenci, geçtiğimiz sene Gazze'de Ramazan boyunca görev yapan Dr. Farhan Abdul Azeez'in verdiği bir röportajda, Gazzelilerin Allah'a olan bağlılıklarını ve bütün imkansızlıklara rağmen Ramazan'ı yaşama biçimlerinin örnekliğini aktarıyor.
Çocuk en iyi sevdiklerinden öğrenir...
Sefa Saygılı çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları vurgularken ebeveynlerin çocuklarıyla diyaloğunun önemini belirtiyor.
Gazze kalpleri Kur’ân’a, İslâm’a açıyor ve kazanıyor…
Abdullah Yıldız, Gazze sayesinde Müslüman olanların ihtida hikayelerine göz atıyor.
Bir garib-ârif ölmüş diyeler..
Sözleri, güldürmüyor, düşündürüyordu ve herkes de ciddiyetle dinliyor ve hatibin, dile getirdiği ızdırablı, sosyal dertler, yüzüne de yansıyor ve cümleleri dudaklarına âdeta, yüreğinden yoğrulmuş olarak sâdır oluyordu.