Memur ve Emeklinin Feryadını Duyun
STKDiyanet Hak ve Adalet Sen Genel Başkanı İbrahim Kaya, memur ve emeklinin yaşama koşullarının iyice ağırlaştığını ve her geçen gün kötüye gittiğini söyledi.
MEMUR VE EMEKLİNİN FERYADINI DUYUN!
Diyanet Hak ve Adalet Sen Genel Başkanı İbrahim Kaya, memur ve emeklinin yaşama koşullarının iyice ağırlaştığını ve her geçen gün kötüye gittiğini söyledi.
Emekli maaş zamlarının, memur maaş zamlarına endeksli olduğunu ve maaş zamlarının da tahmin edilen enflasyona göre verildiğine dikkat çeken Kaya, memur ve emekliye 2020 yılının ikinci 6 aylık kısmında enflasyon farkıyla birlikte %5.75 oranında zam yapılacağını söylerken, ekonomik verilere bakıldığında maaş zammının bir anlamının kalmadığını, hâlbuki piyasanın denetim ve kontrol altında tutulmasının ve özellikle emekliye insanca yaşayabileceği yaşama koşullarının sağlanabilmesi için sosyal kalemlerde iyileştirme yapılması gerektiğinin önemine işaret etti.
İbrahim Kaya, emeklinin çalışırken aldığı aile yardımı ödeneğinin yeniden verilmesi halinde emeklinin enflasyon karşısında ezdirilmeyeceğini, ayrıca emeklinin maaşından yapılan %10 ilaç katılım payı ve çeşitli kesinti uygulamalarının sosyal devlet ilkesine aykırı olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Emeklinin aile yardımı ödeneğinin kesilmesi, ayrıca emekli maaşından %10 ilaç katılım payı alınmasının kendilerini yıprattığını belirten emekliler bu konuda düzenleme yapılarak kendilerine insanca yaşama koşullarının sağlanmasını istiyorlar. Emekliye aile yardımı ödeneği verilmesi halinde her ay maaşlarına 300 liranın üzerinde yansıma olacaktır ve bu emekliyi rahatlatacak bir gelirdir. Aile yardımı ödeneği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 202 maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre bu kanuna tabii olarak çalışan memurlara ödeniyor. Bu kanuna tabii olarak çalışmakta iken emekliye ayrılan memurun aile yardımı ödeneği kesiliyor. Memur emeklileri aile yardımı ödeneğinin kesilmemesini talep ediyor. Yasa da memur emekli olduktan sonra bu ödeneğin kesileceğine dair bir hüküm bulunmuyor. Kanunun, “Aile Yardımı Ödeneği Hakkını Kaybetme” başlıklı 205. Maddesinde yapılan düzenlemede de emeklinin aile yardımı ödeneğinin kesileceğine dair bir hüküm bulunmuyor.
Emekliyi muzdarip eden ve yaşama koşullarını ağırlaştıran diğer bir etmen ise, ayaktan tedavi uygulamalarında emeklinin maaşından kesilen %10’luk ilaç katılım payı, tıbbi malzeme için %10 katılım payı, devlet, üniversite ve özel hastaneler de hekim ve diş hekimi muayenesi nedeniyle alınan ücretlerdir. Bu kesinti ve katkı payları sadece emekliden değil, aynı zamanda bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri nedeniyle de emeklinin maaşından kesinti yapılmaktadır. Ayrıca eczanelerde ilaç farkı bedeli alınıyor.
Emekli açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Emeklilerimizi sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşatmalıyız. Onları, emekliliklerinde ailesiyle birlikte geçim sıkıntısı yaşamadan hayat sürmeleri için üzerimize düşeni yapmalıyız. Emeklilerimiz bu ülkenin kalkınması, gelişmesi ve refah içinde yaşaması için bir ömür çalışıp istirahata çekildiler. Şimdi bize düşen onların huzurlu ve mutlu bir hayat sürmelerini sağlamaktır. Bunun için ilaç katılım payı, özel hastanelerde uygulanan muayene katkı payı gibi çeşitli adlarla emeklinin maaşından kesilen tüm katkı paylarının ve eczanelerde alınan ilaç farkı bedelinin kaldırılmasını, emekliye aile yardımı ödeneğinin verilmesini, elektrik, doğalgaz ve su gibi giderlerinden %50 indirim yapılmasını, emeklinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocuklarının yılda bir defa devletin sosyal tesislerinden ücretsiz olarak yararlandırılmasını ve emeklinin okuyan çocuklarının tüm giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını talep ediyoruz. Emeklinin onurlu bir yaşam sürmesini sağlamak devletin görevidir. Bu nedenle devlet bu görevini aksatmadan yerine getirmelidir.”
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Hocamızın yanındayız!
ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.
BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI
Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Siz hangi milletten hangi dindensiniz
Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.
İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI
6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı. Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.
Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!
Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.
Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?
Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi.