Bayraktutar, Camiler Haftası Mesajında Vekil ve Fahrileri unutmadı
STKBayraktutar; ‘Din görevlileri haftasını kelimelere sıkıştırmayın’
Bayraktutar; Din görevlileri olarak, Türkiye’nin en ücra köşesinde devletin birer elçileri olarak görev yapmaktayız. Öyle yerler var ki öğretmenleri yok, hatta ve hatta muhtarları yok ama din görevlileri her daim orda hazır ve nazır. Din görevlilerinin sıkıntıları, çileleri yaşadığı sorunları sıralarsak üzülmemiz, hatta kahrolmamız gerekiyor.
Ülke karışmış, doğu bölgelerinde ezanın susmaması için imamlarımız, bayrağın inmemesi için de güvenlik birimlerimiz çalışmakta. Doğu bölgelerinde bütün zorluklara rağmen, bütün baskılara rağmen çalışan din görevlilerimiz var. Son kale olarak adlandırdığım bu mücadelelerde benim her bir din görevlim bulunduğu yerin Ulubatlı Hasanı, bulunduğu bölgenin sütçü imamı,
Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu konuda daha hassas olmasını gönülden istiyoruz. Doğuda görev yapan din görevlilerimize moral, motivasyon konusunda gereken desteğin, bağlı bulunduğu kurum tarafından verilmesi olmazsa olmazdır.
Bunun yanında din görevlisi olarak engellenmiş, 28 şubat mağduru olan kişilerin göreve dönme hususunun hızlı bir şekilde sonuçlanması olmazsa olmazdır. Yine aynı şekilde bir din görevlisinden hiç farkı olmayan, kadrolu diğer arkadaşlarının yaptığı işi yapmaya gayret gösteren, vekil ve fahrilerin durumu yine bu din görevlileri haftasında hatırlanan, ama sonuç alınamayan bir konu olmuştur.
Yetkili sendika olarak hükümetin ‘asıl işi yapanlara kadro’ vereceğiz ifadesinin içerisine vekil ve fahrilerin alınmasını özellikle talep ediyoruz. Din görevlileri olarak çalışanların, okuyan çocuklarına ayırım yapmadan burs verilmesini, eşi özürlü olan, sağlık yönüyle rahatsız olan kişilerin taleplerini hassas bir şekilde değerlendirilmesini istiyoruz. Kısaca din görevlileri haftasını sadece kelimelere sıkıştırmak istemiyoruz.
Başından beri camiler ve din görevlileri haftasının ayrı ayrı kutlanması gerektiğini dile getirdik. Fakat bazı kesimler bu talebimizi sanırım anlayamadılar. Bizler camiler haftasında özellikle camilerin eksik, sıkıntıları gibi kalemlerin göz önüne alınmasını, cami davetleri programları yaparak camilere has bir haftanın yapılmasını, camiler adına programlar tertiplenmesini, gençlerle birlikte özel etkinlikler yapılmasını istiyoruz. Bu sebeple sadece camiler haftası adıyla bir haftanın olmasını istiyoruz. Bunun yanında din görevlileri haftası olarak da bir çalışma yapılmasını istiyoruz. Din görevlisi demek kuran kursu öğretmeniyle, murakıbıyla, vaiziyle, şefiyle, müftülük çalışanlarıyla, şoförüyle dine hizmet eden herkes demektir. Sadece bir kelimenin içine sıkıştırmanın haksızlık olduğunu düşünüyorum. Din görevlisin sıkıntılarının konuşulduğu, şeflerin, vaizlerin, müftülük çalışanlarının, ara elemanların, şoförlerin kısaca dine hizmet eden herkesin tek tek dinleneceği, programlarda bir araya geleceği özel etkinlikler olmalı ve bu etkinlikler sadece din görevlileri haftasında olmalı.
Bu sebeple bütün din görevlilerimizin bu özel haftasını kutluyor. Çalışmalarında başarılar diliyor. Atılan adımların kardeşliğimizi pekiştirmesine vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
İlginizi Çekebilir
Hocamızın yanındayız!
ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.
BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI
Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
Siz hangi milletten hangi dindensiniz
Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.
İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI
6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı. Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.
Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!
Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.
Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?
Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi.