© Dini Haberler 2020

CHP’nin bağrına hançer sapladığı cami

DİYANET HABER-Camilerin ahıra çevrildiği tek partili CHP iktidarı döneminde Mimar Mehmet Ağa Camii’nin de İnönü zulmünden nasibini aldığı belirlendi. İbadethanede, hayvanların bağlandığı demir halkalar, caminin bağrına hançer saplanan günleri unutturmaması için günümüzde de muhafaza ediliyor.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  

CHP’nin İslâm’ın kutsallarına taarruz ettiği tek partili dikta döneminin zulümleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. 1935 yılında çıkarılan yasa ile ibadethanelere savaş açan CHP’nin ahıra çevirdiği Karaman’daki Sadettin Ali Bey Mesclidi’nin yanı sıra İstanbul Fatih’teki Mimar Mehmet Ağa Camii’nin de aynı uygulamaya tabi tutularak nalbant dükkanı yapıldığı tespit edildi. Adnan Menderes döneminde aslına çevrilen camide, hayvanların bağlandığı demir halkalar hâlâ muhafaza ediliyor. Karanlık günlerin tanığı olan 66 yaşındaki Adnan Manav, Mehmet Ağa Camii’nde atların tepindiğini gözleriyle gördüğünü anlatarak, caminin aslına döndürülmesinde emeği geçen herkese her ezanda bir fatiha okumayı borç bildiklerini söylüyor.

15. YÜZYILDAN BERİ VEFA’NIN İNCİSİ OLAN İBADETHANE

19 Kasım 1935’te CHP tarafından çıkarılan “Camilerin kapatılması, müze ve depoya dönüştürülmesi, metruk halde bırakılarak ahır yapılması” yasası ile Mustafa Kemal’in son dönemi ve öldüğü 1938 sonrasında İnönü zamanında birçok ibadethane gibi Fatih ilçesinin Vefa semtindeki Mimar Mehmet Ağa Camii de amacı dışında kullanıldı. Edinilen bilgilere göre Fatih Vakfı muhasebecisi Zeyni Mehmet Efendi tarafından 15. yüzyılın ikinci yarısında medrrese olarak inşa edilen ibadethane, 1756 yılında (hicri 1169) Cibali’deki büyük yangında hasar gördü. Mimar Mehmet Tahir Ağa tarafından aynı yıl, yanına minare inşa edilerek cami vasfıyla tekrar inşa edilen yapı, bu büyük mimarın ismiyle anılır oldu.

CHP CAMİYİ NALBANT DÜKKANI YAPTI

Tam 6 asır boyunca Müslümanlar’ın ibadetlerini gerçekleştirdiği Mimar Mehmet Ağa Camii, 1930’lu yıllarda önce ilgisizliğe kurban edildi ardından İnönü döneminde bir nalbanta verildi. 600 yıllık cami ve vakfiyeleri, bu kararla birlikte nalbant dükkanı olarak kullanılmaya başlandı. Duvarlarına demir halkalar takılan cami, hayvanların durağu oldu. Atların yemlendiği, ayaklarının nallandığı Vefa’daki Mehmet Ağa Camii, CHP’nin Türkiye’de gerçekleşen ilk meşru seçimde millet tarafından iktidardan alaşağı edilmesiyle birlikte hürriyetine kavuştu.

‘GİTTİ İSMET GELDİ KISMET’

Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti ile ülke çapında esen özgürlük havası ile harekete geçen Vefa esnafı, bedelini ödeyerek camiyi nalbanttan geri aldı. Başını bozacı İsmail Efendi’nin çektiği hayırseverlerce hayvanlar tarafından kullanılmasının önüne geçilen Mehmet Ağa Camii’nde 1958’de başlayan tadilat çalışmaları 1960’da sona erdi ve 6 asırlık cami yeniden Müslümanları omuz omuza getirerek Kâbe’ye yöneltmeye başladı. Tadilat sırasında, tarihçi-yazar Üstad Kadir Mısıroğlu'nun önerisiyle caminin duvarlarındaki demir halkaların 2 tanesi aynen muhafaza edildi. Üzeri kapatılmayan halkalar, camide hayvanların bağlandığı o karanlık günleri hatırlatan tarihi vesikalar olarak günümüzde hâlâ mevcudiyetini koruyor.

BU GÖZLER CAMİYE DOLUŞTURULAN ATLARI BİZZAT GÖRDÜ

1930’lu yıllarda CHP yönetimince nalbanta verilen 6 asırlık Mimar Mehmet Ağa Camii’nin hayvanlara çiğnetildiği günlere tanıklık eden cami cemaatinden 66 yaşındaki Adnan Manav, o kâbus günlerini Akit’e anlattı. Vefa semtinin tanınmış sîmalarından Adnan Manav, çocukluk zamanında caminin ahır olarak kullanıldığını belirterek, “Aslen Tatar olan Behçet isimli nalbant tarafından işletilen camide atlar bağlanıyor, ayaklarına nal çakılıyordu. Behçet nalbantın 4 veya 5 tane de elemanı vardı. Dükkandaki atların renkleri dahi hâlâ hafızamda. Günümüzde camide muhafaza edilen demir halkalar o atların bağlandığı halkalardır. İbadete kapalı olan camimiz maalesef o zaman harap haldeydi.” dedi. Adnan Menderes döneminde Bozacı İsmail Efendi’nin başını çektiği esnaflar tarafından caminin aslına dönmesinin sağlandığını kaydeden Adnan Manav, “Bu caminin aslına döndürülmesinde emeği geçen herkese her ezanda bir fatiha okumak bence borcumuzdur.” dedi.

KARAMAN’DA DA AYNI MANZARA

Gazetemiz Akit, benzer bir skandalın Anadolu’nun güzide şehri Karaman’da yaşandığını da ortaya çıkarmıştı. Müslüman Anadolu’nun üzerinden silindir gibi geçilen CHP iktidarı döneminde 688 yıllık Sadettin Ali Bey Mescidi’nin ahıra çevrildiği ortaya çıkarılmıştı. Günümüzde ibadethane olarak olarak hizmet veren Sadettin Ali Bey Mescidi’nin minber kısmında, ahır olarak kullanılan günlerinden kalma demir halkalar acı bir anı olarak muhafaza ediliyor.

Fatih’in Vefa semtinde, meşhur Vefa Bozacısı’nın bitişiğinde yer alan Mimar Mehmet Ağa Camisi, CHP döneminde nalbant dükkanı olarak kullanıldığı günlerin izlerini, içerisindeki demir halkalarla hâlâ taşıyor

Kaynak: Yeni Akit

 

 

 

Diyanetliler Platformu

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

 

 

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER