Diyanetin Eğitimle İmtihanı
KISA YAZILARHemen herkesin bildiği üzere Kur’an-ı Kerimin ilk emri “Oku” olmuştur. Kur’an’ın birçok ayetinde öğrenme, ilim, bilgili olmak, aklı kullanmak vs, emredilmektedir. Buna rağmen Müslümanlar dönemsel istisnalar hariç ilme yeterli ilgiyi maalesef göstermemişlerdir. Günümüzdeki Müslüman ülkelerin durumu ortadadır. İlk vahyin mesajını Müslümanlardan ziyade gayrimüslim ülkeler tatbik ettiği görülmektedir. Bu paradoksu Ziya Paşa şöyle ifade eder:
“Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm,
Dolaştım mülk-i İslam’ı bütün viraneler gördüm”
Yavuz Bülent Bakiler de ”Kur’an’ın ilk emri keşke okuma olsaydı, o zaman belki okurduk” diyerek güzel bir ironiyle vahameti anlatır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız 3 Mart 1924 tarihinde Şer`iye ve Evkaf Vekâleti`nin yerine kurulan, İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurumumuzdur. 1950’li yıllara kadar ülkemizde İmam-Hatip yetiştiren dini eğitim kurumlarımız yoktu. 1950’lerden sonra İmam-Hatip Liseleri, Yüksek İslam Enstitüleri açılmaya başlandı ve kısmen de olsa bir rahatlama oldu. Günümüzde ise neredeyse İmam Hatip okulu olmayan ilçe kalmadı, İHL’lerin sayısı 1000’i, İlahiyat Fakültelerinin sayısı da 100’ü aştı.
YAZININ TAMAMINI YAZARIMIZIN KÖŞESİNDEN OKUYABİLİRSİNİZ
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
N’olur, duyun bu çığlıkları artık
A. Raif Öztürk gündeme dair Köşe yazısı...
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.
Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli
Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.