FETÖ\'cü Müftüler Hâlâ Görevde mi?
MEDYAYeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Akben, “Diyanetimizden hâlâ kötü kokular geliyor” başlıklı yazısında, FETÖ\'cü olduğu halde hâlâ görevinin başında olan bir müftüden söz etti..
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Diyanet İşleri Başkanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bünyesindeki FETÖ'cüleri temizlemek için var gücüyle çalışıyor. Taşra personeli ile ilgili paralel temizlik operasyonları basına yansımış olsa da, genel merkezden şu ana kadar kimlerin alındığı ile ilgili henüz net bir bilgi verilmedi. Soruşturmalar neticelendiğinde, genel merkez ve taşradan kaç personelin ihraç edildiği netleşecek.
40 küsür yıldır sinsice devletin tüm kılcal damarlarına kadar sızma eğiliminde bulunan FETÖ/PDY örgütü, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli içinde de kendine hatırı sayılır bir yer buldu. Türkiye'nin güzide kurumlarından olan Diyanet'in bu yapıdan temizlenmesi çok büyük önem arz etse de, bunun öyle bir anda olup bitmesi çok ta kolay görünmüyor. 15 Temmuz darbe gecesi sonrasında açığa alınan personelin yanı sıra, FETÖ ile bağı olduğu halde görevinin başında olanların da var olduğu bilinmektedir. Kendini gizlemeyi başaran, FETÖ'cü olmayanları FETÖ'cü olarak yalan yere ihbar edip, sağda solda vatan sevdalısı pozu vererek bu işten sıyrılmaya çalışanların yakın zamanda yaka paça içeri tıkıldıklarına İnşAllah hep birlikte şahit olacağız. İşte o vakit, kimlerin ak, kimler de kara oldukları ortaya çıkacaktır.
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali AKBEN, kaleme aldığı “Diyanetimizden hâlâ kötü kokular geliyor” başlıklı yazısının bir bölümünde, FETÖ'cü olduğu halde hâlâ görevi başında bulunan bir müftüye işaret etti.
Şimdi herkesin aklına takılan soru şu:
FETÖ'cü olduğu halde hâlâ görevinin başında olan müftü kim?
İşte Ali AKBEN'in Yeni Akit'teki yazısı;
Niyetimin ispiyonculuk olmadığını beni takip edenler çok iyi bilir. Ateş olmayan yerden duman tütmez denir. Ateş olan yerden çıkan dumanlarla ilgili yazmaya devam edeceğim.
Kahramanmaraş’ta geçen yıl bir Kur’an kursumuzda görevli bir eğitmenin başının epey ağrıtıldığına şahit olmuştum. O kursta görevli hocaların da cemaat bağlantısını biliyordum. Şimdi o hocalar açığa alındılar. Onları koruyan ve ilimizdeki demokrasi nöbetlerinde ön saflarda boy gösteren müftü ise hâlâ görevinin başında ve maalesef bazı kesimler tarafından da korunduğu bilgisi kulağıma geldi.
Demokrasi nöbetlerinde ilk üç günden sonra boy gösterip ön saflarda salladığı bayrağımızı gözümüzün içine sokanlara dikkat edelim hatırlatmasını yapmaya devam ediyorum.
Bu hazretin de nöbetlerde ön saflarda olduğunu görünce acaba dedim.
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…