© Dini Haberler 2020

FETÖ\'nün devlete nasıl sızdığı yazışmalarda ortaya çıktı!

Bursa’da geçen yıl FETÖ’nün üst düzey yöneticisi ‘Semih’ kod adlı Necati Uysal’ın evinde ele geçen belgelerde, TİB’le ilgili çarpıcı yazışmalar çıktı.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  

Bursa'da geçen yıl 17/25 Aralık'ın ardından düzenlenen FETÖ operasyonunda, örgütün liderlerinden olduğu öne sürülen 'Semih' kod adlı Bursa İlk Kariyer Net Derneği Yöneticisi Necati Uysal ile eşi Esra Uysal son anda kaçtı. Olayla ilgili aralarında zabıt kâtiplerinin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı ve 9 şüpheli tutuklandı. Temmuz ayında soruşturma tamamlanarak dava açıldı.
 
EVDE ÇARPICI BELGELER BULUNDU
 
Uysal'ın evinde yapılan aramada ise örgütle ilgili çarpıcı belgeler bulundu. Hazırlanan iddianamede örgütün sistematik bir şekilde devlet kurumlarına sızarak bu kurumlara eleman yetiştirmek amacıyla çalışma yaptığı belirlendi. İddianamede ayrıca, örgütün devlet kurumlarına hiyerarşik şekilde, planlı olarak sızmaya çalıştığı, devletin tüm kademelerini ele geçirmeyi amaçladığı, organize hareket ettiğine de yer verildi.
 
TİB VE GİZLİLİK TALİMATLARI
 
Ele geçen belgelerde FETÖ üyelerinin, darbe girişiminin ardından kapatılmasına karar verilen TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile ilgili değerlendirmesi de bulundu. TİB'le ilgili örgütün, kurumun kendilerine bağlı olduğunu söyledikleri ve "TİB artık bize bağlı. Görüşmeleri dinleyelim" diye yazıştıkları ortaya çıktı. FETÖ'nün üst düzey bir sorumlusunun TİB'le ilgili şu talimatları verdiği saptandı: "Telefon irtibatlarına dikkat edilmesi gerekiyor. Başvuracak adayın telefonu temiz değilse hizmetle ilgisi olmayan bir akrabasının kullandığı hattı alıp kendi hattını kapatsın. Kuruma o numarayı versin. Baz istasyonu aynı şehir olması iyi olur. Telefonlar erken temizlenmeli, verilen telefon numarası hizmette kullanılmamış temiz telefon numarası olmalı, hizmet etiketli kişilerle telefonun irtibatı olmamalı."
 
İşte FETÖ/PDY mensuplarından uymaları istenen 'gizlilik talimatları'...
 
'YARDIM NAKİT YAPILMALI'
 
-Kullandığımız araçların plakaları ve benzin istasyonları üzerinden sürekli kontrol altında tutuldukları unutulmamalı.
 
-Cep telefonlarından hizmet kurumlarına telefon irtibatı yapmayın, hatta SMS dahi göndermeyin. Gerekliyse 'cover m', 'kakao' gibi programlar kullanın.
 
-Kredi kartı harcamalarının takip altında olduğu bilinmeli, hizmetsel harcamalar ve hizmet kurumlarında yapılan harcamalar nakit yapılmalı.
 
-E-posta ve normal postaların kontrol altında tutulduğunu unutmayın açıp içine bakıp tekrar eskisi gibi kapatabilirler.
 
-Müstear (takma isim) isim mutlaka kullanılmalı.
 
-Otobüs, uçak seyahatlerinde, turlarda ortak rezervasyon yapılmamalı.
 
-Hizmetten olanlarla irtibat minimuma indirilmeli.
 
-Hizmet müesseselerine şahsi araçlarla giriş yapılmamalı, araçlar uzağa bırakılabilir.
 
BAŞVURULARA DİKKAT
 
-Adli sicil kaydı temizliği yapılmalı.
 
-Fatura-kontrat kaydı olmamalı.
 
-Köşe yazarlarına müspet menfi yorum yazılmamalı.
 
-Hizmet iltisaklı dernek üyeliği olmamalı.
 
-Kurum çalışanları referans olarak kullanılmamalı. Referans adaya kefil olacağından daha çok araştırılıyor.
 
-Hizmet müesseselerinden kredi kartları ile alışveriş yapmamalı.
 
-Referans ve arkadaş olarak bakkal, muhtar, öğretmen, esnaf yazılabilir.
 
-Facebook, Twitter hesabı olmamalı. Gerektiği durumlarda açtırabiliriz.
 
-Gazete ve dergi aboneliği, kendisi ya da birinci derece akrabanın üzerinde olmamalı.
 
-Bank Asya'da birinci derece akraba dahil hesap bulunmamalı. (Habertürk)

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER