© Dini Haberler 2020

Gençlik ve İnternet

DİYANET HABER- Gözlerimizi açar açmaz sokakta bulurduk kendimizi. Annelerimiz bir lokma yemek yedirmek için türlü türlü bahaneler arardı. Oyun oynamak için kemmiyet değil keyfiyet yeterliydi.

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr: 

Gözlerimizi açar açmaz sokakta bulurduk kendimizi. Annelerimiz bir lokma yemek yedirmek için türlü türlü bahaneler arardı. Oyun oynamak için kemmiyet değil keyfiyet yeterliydi. Sabahın nurunda başlayan oyun maceramız bazen gece yarılarına kadar sürerdi. Bıraksalar neredeyse sokakta yatacaktık. Bazen kavga ettiğimiz, atıştığımız da olurdu ama aramızda kurulan dostlukların yüzü suyu hürmetine küskünlüğümüz fazla uzun sürmezdi. Yeri gelir bir kuru ekmeği bölüşerek geçerdi günlerimiz. Elbiselerimiz kirlenir, ayakkabılarımız çabuk eskir, ara sıra vücudumuzda bazı morarıklar da olurdu ama hiçbirimiz düşünmezdik bunları.
 
 Güzel vakit geçirmenin, eğlenmenin ve öğrenmenin farklı bir adresi de sokaklardı bizim için. Yaşça büyük abilerimiz vardı sokakta. Düştüğümüzde kaldıran, yanlış yaptığımızda uyaran ve en önemlisi de dertlerimizle dertlenen abilerimizdi onlar bizim. Sokakların dengesini sağlayan bakkalımız,  muhtarımız, imamımız ve daha birçok büyüğümüz vardı. Edep dışı hareket edene taviz yoktu asla. Zamanla değişti tabi sokaklar. Gerçi sokaklar mı değişti yoksa insanlar mı anlamak zor.
 
 Güzel günler eskide kaldı gibi. Artık sokaklar boşaldı. Gençler kapalı kapılar ardında eğlenmenin farklı yollarını bulma telaşında. Anneler yemek konusunda rahatladı. Çocuklarını besleme derdiyle uğraşmıyorlar ama bu sefer de obezite derdi bela oldu başlarına. Bilgisayarın başından kalkmayan gençler asosyal oldu çıktı. Güzel konuşmayı dahi unuttular. İnsanlarla fazla iletişim kurmadıklarından dilimize tam anlamıyla vakıf olamayan bir nesil ortaya çıktı. Gençlerimiz evde bir odada hapis hayatı yaşamanın bedelini sokakta ödüyorlar.
 
Bilişim teknolojileri internet kullanım araştırması sonuçlarına göre; 16-24 yaş arasındaki gençlerin internet kullanım oranı 2016 yılında %87,5 olarak tespit edilmiştir. Bu orana göre ülkemizde yaklaşık 8.5 milyon genç internet kullanıcısı durumunda. Amerika'da yapılan diğer bir araştırma ise 13-17 yaş aralığındaki gençlerin %92'si sosyal medya ve mobil uygulamalarını maksimum seviyede kullandıklarını gösteriyor. Bu araştırma diğer ülkelerde de benzer sonuçlar doğurmaktadır. Gençlerin interneti hangi amaçla kullandığına baktığımızda %54,7 sosyal paylaşım siteleri yer alırken; gençler e-posta kontrolü için günde ortalama 18 dakika, banka işlemleri için 78 dakika, 42,7 dakika oyun oynama, 28,2 dakika müzik ve film izleme/ indirme ve 72 dakika eğitimle ilgili işlemler için vakit harcıyorlar.
 
Sonuç olarak İnternetin gençler üzerinde hem sağlık hem zaman kaybı hem de sosyal ilişkileri bitirme gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra bilinçsizce bir kullanım söz konusu olduğundan gençlerimizin yanlış sitelere girip kötü bir akibet ile karşılaşmaları kaçınılmaz olmaktadır. Sokakların tehlikeli ortamından esirgediğimiz gençlerimizi internetin acımasız kollarına terk ediyoruz. Bilinçsizce bir yaşamın esiri olmaktan gençlerimize sahip çıkarak geleceklerini/geleceğimizi  kurtarabiliriz..
 
Zeyn K.
 
 

İlginizi Çekebilir

N’olur, duyun bu çığlıkları artık

A. Raif Öztürk gündeme dair Köşe yazısı...

Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan

Şeflerin Çilesi  

Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri  ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi  için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir. 

MEVLİDİ NEBİ

Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.

CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR

O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.

Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli

Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.

TÜM HABERLER