Sıra Diyanet'te mi?
KISA YAZILARHabertürk yazarı Nagehan Alçı, ‘MİT’ten sonra hangi kurumlar Cumhurbaşkanı’na bağlanacak?’ başlıklı yazı kaleme aldı. MİT'in ardından Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Diyanet Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlanabileceğini dile getirdi.
Nagehan Alçı'nın "MİT 'ten sonra hangi kurumlar Cumhurbaşkanlığı'na bağlanacak?" başlığıyla yayımlanan (28 Ağustos 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle::
"Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 694 sayılı KHK üzerinde çok konuşuluyor, ancak tamamen anlamsız bir nokta üzerinde durularak. Bu KHK ile bazı önemli yasal düzenlemeler ve kararlar alındı. Bunlar içinde Başbakanlık’a bağlı olan MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması var ve genellikle bunun üzerine “Ne oluyoruz, giderek bir istihbarat devletine mi dönüyoruz?” minvalinde tepkiler ortaya konuyor. Çok şaşırıyorum açıkçası. Bu KHK bağlamında üzerinde durmamız gereken çok daha önemli bir değişiklik var. Ona gelmeden MİT meselesiyle ilgili şunları söyleyeyim:
MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması şaşırtıcı bir gelişme değil, beklenmedik hiç değil. 15 Temmuz’dan sonra böyle bir değişikliğin olabileceği yazılıyordu; onun ötesinde Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra zaten adım adım Başbakanlık’a bağlı kurumlar Cumhurbaşkanlığı’na bağlanacak.
Ankara’yı biraz bilenler 16 Nisan’dan beri kurumların yer yer yetki karmaşasından rahatsız olduğunu da bilirler. Bugün her kurum Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmak ister. Zira doğrudan Beştepe’ye bağlı olmak her kurumu güçlendirir. Tahminim, başbakan yardımcılarına bağlı kurumların yavaş yavaş Cumhurbaşkanlığı’na bağlanacağı. İlk etapta Basın Yayın ve Diyanet olabilir."
Kaynak: Habertürk
İlginizi Çekebilir
N’olur, duyun bu çığlıkları artık
A. Raif Öztürk gündeme dair Köşe yazısı...
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.
Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli
Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.