© Dini Haberler 2020

Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları – 4

Ücretsiz Umre\'ye gitmek için bu yarışmayı kaçırmayın. Katılım için bugün son gün

Riyazü's Salihin 'den 1001 Hadis Seçkisi

Kitap Temin Yerleri için TIKLAYINIZ.

Yarışma kitabı online olarak satışa sunulmuştur. 

Satın almak için TIKLAYINIZ.

 

Merkezi Ödüller

A-B-C-D Kategorileri İçin

Birinci Olanlara : 2 adet Umre + 2.500,00 TL

İkinci Olanlara : 1 adet Umre + 1.500,00 TL

Üçüncü Olanlara : 1 adet Umre + 500,00 TL

4.-10. Olanlara : Samsung Galaxy Tab S2 T710 32GB 8.0″ Tablet

Not: 18 yaş altında olanlara veya bayanlara tek başlarına umre vizesi Suudi Arabistan Konsolosluğu tarafından verilmemektedir. Bu şekilde ödül kazananalar yanlarında babası, amcası, dayısı, eşi (bayanlar için) veya 18 yaşından büyük erkek kardeşini götürmeleri gerekmektedir. Bu kazanmış oldukları umre ödülünü istedikleri kişiye devir de edebilirler.

E ve F Kategorisi İçin

Birinciye: : Samsung Galaxy Tab S2 T710 32GB 8.0” Tablet

İkinciye : Samsung Galaxy Tab S T800 16 GB 10.5” Beyaz Tablet

Üçüncüye : Samsung Galaxy Tab S T700 16GB 8.4” Beyaz Tablet

İL ÖDÜLLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

(Tüm illerimizde derece yapan yarışmacılarımıza, ayrı ayrı il ödülleri verilmektedir.)

 

 

Kategoriler ve Konular

A Kategorisi: 1 Ocak 2016 tarihi esas alınarak,14 yaşından küçük olanlar, (01.01.2002 tarihinden sonra doğanlar)

Sorumlu Olunan Konular: I. Bölüm (İman, Tevhid, Dua), II. Bölüm (İyilikler ve Hayırlar), III. Bölüm (Adabı Muaşeret)

B Kategorisi: 1 Ocak 2016 tarihi esas alınarak,14 yaşından büyük, 19 yaşından küçük olanlar, (1 Ocak 1997 – 31 Aralık 2001 arası doğanlar)

Sorumlu Olunan Konular: I. Bölüm (İman, Tevhid, Dua), II. Bölüm (İyilikler ve Hayırlar), III. Bölüm (Âdab-ı Muâşeret), IV. Bölüm (İslâmi Yükümlülükler ve Faziletler), V. Bölüm (Ahlâki Zaaflar ve Yasaklar)

C Kategorisi: 1 Ocak 2016 tarihi esas alınarak,19 yaşından büyük olanlar, (31.12.1996 tarihi ve bu tarihten önce doğanlar)

Sorumlu Olunan Konular: Kitabın Tamamı

D Kategorisi/İhtisas Kategorisi:  Resmi veya fahri din görevlileri (imamlar, müezzinler, Kur’an kursu hocaları, vaizler vs.), ilahiyat mezunları, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri bu kategoride yarışacaklardır. Bu meslek dallarında şu anda çalışan, belirli bir süre çalışmış olan veya emekli olanların tamamı için geçerlidir. Ayrıca kendini bu alanda yeterli gören diğer yarışmacılarımızda bu alanda sınava girebilirler.

NOT: 2 yıllık İlahiyat ön lisans öğrencileri, 2 yıllık İlahiyat ön lisans mezunları, 4 yıllık İlahiyat öğrencileri ve 4 yıllık Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğrencileri bu kategoriye dâhil değildir. Bu kişiler yaşlarına göre uygun kategorilerde yer alacaklardır.

Sorumlu Olunan Konular: Kitabın Tamamı

E Kategorisi: Yarışmaya Türkçe dilinde online (internet üzerinden) katılacak olanlar bu kategoride yarışacaklardır. Bu kategoride yaş sınırı bulunmamaktadır.

Sorumlu Olunan Konular: Kitabın Tamamı

F Kategorisi: Yarışmaya İngilizce dilinde online (internet üzerinden) katılacak olanlar. Bu kategoride yaş sınırı bulunmamaktadır.

 

 

Sevgili Dostlarım; 

Hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum. Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh. Geçen yıllarda Türkiye çapında tertip edilen yarışmalarımıza çok büyük teveccüh olmuş, binlerce yarışmacı kaydı almıştık. Yolculuğumuz 4 yıl önce başladı. Tüm Türkiye’ye yönelik, ilk yıl “İlmihal”, sonra “Kur’an-ı Kerim Meali”, geçen yıl ise “Son Peygamber (sav) Efendimizin Hayatını” konu edinen bilgi yarışmaları tertipledik. “Bu yılki yarışma konumuzu “Hadis”; yarışma kitabımızı “Riyâzü’s-Sâlihîn’den 1001 Hadis Seçkisi” olarak belirledik. Yüzde yüzü gönüllülerden oluşan bir ekiple ÖSYM sisteminde Türkiye’nin en büyük sivil yarışma organizasyonunu yaparak hep birlikte Ufka Yolculuğu Cennet yolculuğuna çevirdik. Amacımız, “en doğru ve en temel bilgileri içeren kitapların” heyecan veren bir yarışma formatında okunmasını sağlayarak, tüm toplum kesimlerinin istifadesine sunmaktır. 

Öncelikle Proje ortağımız Son Peygamber Platformunun kıymetli yöneticilerine, Zinde Gençlik bünyesinde çalışan Ufka Yolculuk yarışma tertip heyetimize çok teşekkür ediyorum. 50’den fazla gencin yaklaşık üç yıldır yaptığı çalışmaları bilseniz şaşarsınız. Sadece sosyal medyadan gelen sorulara cevap veren SSS (Halkla İlişkiler) diye ayrı bir ekip var… Anadolu’nun il ve ilçelerinde proje ortağımız olan kulüp ve derneklerde görev alan fedakâr dostlarıma teşekkür ediyorum. Resmi kurum, medya, yurt, kurs, dershane, okul, kasaba, köy ziyaretlerini; on binlerce afiş, milyonlarca el ilanının dağıtılmasını ve daha birçok faaliyeti büyük bir heyecan ve istekle gerçekleştirdiler. Bireysel olarak tanıtım ve kayıt çalışmalarına katılan sayıları on binleri bulan Ufka Yolculuk gönüllülerine de ayrıca teşekkür ediyorum. 

Bu çerçevede tüm Türkiye’yi, online olarak ise tüm dünyayı kapsayan yarışmalarımıza, toplamda 500 binleri geçen sayıda yarışmacı kaydı alındı. Dünyanın 65 ülkesinde, yurdumuzun tüm illerinde, 900 den fazla ilçede, yüzlerce cezaevinde, yarışma kaydı yapıldı. Her sene, on binlerce gönüllü gözetmen nezaretinde, bine yakın okulda, aynı gün aynı saatte yarışma sınavları organize edildi. Kimisi Afrika’dan, ABD’den, Asya’dan… Kimisi İstanbul, Kimisi Hakkari Yüksekova’dan… Kimisi şehirden, kimisi yolu olmayan mezradan… Kimisi 70 yaşında, kimisi 7 yaşında, her meslekten… Kimi âmâ, kimi cezaevinde hükümlü olan yarışmacılarımıza teşekkür ediyorum. Sponsorlarımıza, binlerce ödüle sponsor oldukları için teşekkür ediyorum. Derece yaparak ödül kazananları hassaten tebrik ediyorum. Fakat bu yarışma ‘Kaybedeni Olmayan Bir Yarışma’ olduğu için tüm katılımcıları ayrı ayrı kutluyor, can-ı gönülden teşekkür ediyorum. 

Ufka Yolculuk her hangi bir yarışma değil. Yarışma vesilesiyle değerlerimizi öğrendiğimiz, edindiğimiz güzellikleri hayatımıza tatbik ederek, “Ufka Yolculuk’u Cennet Yolculuğuna çevirdiğimiz” ve bunu “Hep Birlikte” yaptığımız çok ulvi bir yolculuk. Katkı veren, katılım gösteren tüm gönül dostlarına teşekkür ediyorum. Yolumuz ve yolculuğumuz kutlu ve mübarek olsun. Nice Ufka Yolculuk’ta birlikte olmak ümidiyle... 

Adem Öztürk 

Zinde Gençlik Yönetim Kurulu Başkanı13 

SEÇKİ HAKKINDA ÖNSÖZ 

Kuşkusuz derleme hadis kitapları içerisinde en çok itibar görenlerin başında Riyazussalihin gelmektedir. Geniş ve kapsamlı hadis kitaplarını herkesin okuması kolay ve mümkün olmadığından zaman içerisinde halkın rahatlıkla okuyup, öğüt alabileceği ve mucibince amel edebileceği derleme ve seçme hadis kitapları yazılmaya başlanmıştır. Bu kabil eserler öncelikle ve özellikle de hadislerin öğrenimini kolaylaştırmak için yazılmıştır. Kısa ve özlü hadisleri bir araya getirenler olduğu gibi, belirli bir konu yahut belirli bir türde hadisleri derleyenler de olmuştur. Hatta zaman zaman bu derlemeler içerisinde zayıf ve sıhhati tartışmalı olanlara yer verenler de olmuştur. Beşinci hicri asırda Kudaî’nin Şihabulahbar adlı seçkisi bunlardan en çok bilinenidir. Bu eserde yer verilen hadisler şiir, edebiyat, kitabe ve tezyini unsurlar olarak tarih boyunca iktibas edilmiştir. Hadis tarihinde beşinci ve altıncı asırdan itibaren yoğunlaşan seçme ve derleme hadis eserleri ilerleyen süreçte artarak devam etmiştir. Tek hadislerin ele alındığı, kırk hadis ve yüz hadis gibi eserlerin yanısıra, zamanla 250, 500 ve 1001 hadis gibi belli sayıda hadisi içeren eser türlerinin de yazıldığı malumdur. 

Hadisleri yaygın kitlelere ulaştıran, okunmasını ve öğrenilmesini kolaylaştıran seçme hadis eserleri içerisinde, hicri beşinci asırda Mısır’da derlenen Kudâî’nin Şihabu’l-ahbarı ve hatta ondan daha meşhur olan başka eserler de vardır. Bilhassa Daru’l-hadislerde ve medreselerde hadis ders kitabı olarak okutulan, üzerlerine çok sayıda şerh yazılan bu eserlerden biri, hicri altı ve yedinci asrın gözde alimi Radıyyüddin es-Sağani’ye (577- 650/1181-1252) aittir. Yaşadığı dönemde Afganistan sınırlarında olan “Sağan” veya “Cağan” denilen yere nisbetle bu adı almıştır. Bu bölge bugün Hindistan’ın “Lahor” kenti olarak bilinmektedir. Büyük bir dilci ve Hanefi fakihi olan Sağânî, Meşariku’l-envar ismini taşıyan bu eserinde Buhari ve Müslim’in sahih’lerinden ikibinbeşyüz üzerinde hadisi alfabetik tertibe göre seçmiş ve derlemiştir. İslam dünyasında, bilhassa medreselerde yüzyıllarca hadis ders kitabı olarak okutulmuştur. Osmanlı medreselerinin de en temel müfredat kitaplarından birisidir. Sağânî, Gazne’de yetişmiş, Bağdad ve Yemen’de bulunmuştur. Bağdat’ta vefat etmiş ve oraya defnedilmiştir. Vasiyeti üzerine daha sonra cenazesi Mekke’ye nakledilmiştir. 

Sağani’nin vefatından 6 sene sonra; Bağdat, tarihinin en trajik olaylarından birine sahne olmuş ve Moğollar tarafından istila edilmiştir. Büyük katliam ve kıyımların yapıldığı, İslam mirasının maddi ve manevi anlamda yok edildiği bu hunhar saldırı, İslam dünyasında bir asırdan beri devam eden Haçlı kıyımının tuzu biberi olmuştur. Altı asırlık Abbasi hilafeti sona ermiş, katliam ve kıyım Irak’ı aşıp, Şam bölgesine bugün Suriye’nin ana kentleri olan Şam/Dımaşk ve Halebe kadar yayılmıştır. Beytulmakdis bölgesini hatta Mısır’ı tehdit eder hale gelmiştir. İslam dünyasının Mağrip’te Endülüs’te yaşadığı trajedi bu sefer, Meşrıkta Irak, Şam ve Beytulmakdis’te tekrarlanmıştır. Siyasi, sosyal, iktisadi olduğu kadar ilmi bakımdan da derin krizleri tetikleyen bu elim hadiselerle hicri yedinci yüzyıl; İslam tarihinin, belki de İnsanlık tarihinin en karanlık devirlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır. Memluklerin dirayeti ile bu acı ve elem dolu devirler geride bırakılmıştır. 

İslam tarihinin bu en karanlık devrinde insanlara rehberlik eden, onlara hak, hukuk, adalet, merhamet, hikmet ve basiret yollarını gösteren, Hz. Peygamberin örnekliğini ve şefkat çağrısını taşıyan seçkin kılavuzlar olmuştur. Kişilikleri ve ilimleriyle, taşıdıkları değer, sahip oldukları cesaret, ferağat ve yüksek ahlaki erdemleriyle müminlerin yolunu aydınlatmış, ümitlerini diri tutmuşlardır. Bunlardan birisi İzzeddin b. Abdüsselam (577-660/1181- 1262) dır. İzzeddin b. Abdüsselam, kaleme aldığı eserleri ile, bilhassa hukuk sahasındaki muhalled eserleri ile yöneticilere kılavuzluk etmiştir. özellikle de yetiştirdiği talebeleri, İbn Dakik el-îd, Şihabuddin el-Karafi, Şerefuddin ed- Dımyati, Ebu Şâme en-Nahvi ve fakih-muhaddis Ahmed b. Farah el-İşbîlî gibi simalarla devrinin kutuplarından biri olmuştur. 

Şam bölgesinde ise hiç kuşkusuz bu kutuplardan biri Ebu Zekeriyya Muhyiddin en-Nevevî’dir (631-676/1234-1277). Bugün Suriye’nin Der’a kenti yakınlarında yer alan Havran’da Nevâ köyünde doğmuştur. Kısa sayılabilecek ömrüne pek çok hayırlar sığdırmıştır. Yüksek şahsiyeti, veraı, ahlakı ve ilim aşkı ile etrafındakilere örnek olmuştur. Devrinin önde gelen alimlerinden ilim tahsil etmiş, İbnul’l-Attar ve Mizzi gibi parmakla gösterilen onlarca talebe yetiştirmiştir. Şafii fıkhındaki yetkinliği yanında hadis sahasındaki çalışmalarıyla da geleceğe ışık tutmuştur. Pek çok Darulhadiste hocalık yapmıştır. Özellikle on seneyi aşkın hocalık yaptığı Eşrefiye darulhadisinde İbn Salah’tan (577-643/1181-1245) sonra hadis ilmini o çağda canlı tutan öncülerden biri olmuştur. 

Nevevî kısa ömrüne atmışa yakın eser sığdırmıştır. Bunlar içerisinde İmam Müslim’in Sahih’ine yazdığı el-Minhac adlı şerh başta olmak üzere, Kırk hadis ve bilhassa Riyazu’s-salihin en bereketlilerindendir. Riyaz tüm zamanların en yaygın ve en çok okunan hadis kitaplarından biri olmuştur. Pek çok dile çevrilmiş, onlarca şerhi yapılmıştır. Buhari ve Müslim başta olmak üzere, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbn Mace’nin es-Sünen’leri, keza İmam Malik’in el-Muvatta, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned, Darimi ve Darakutnî’nin es-Sünen’leri ve İbn Huzeyme’nin es-Sahihi, Hakim’in el-Müstedrek’i, Beyhakî,’nin Kitabu’s- Sünen el-Kebir’inden 1900 civarında hadisi seçip derleyen Nevevi; İbadet, zühd, ahlak, adab ve dua konularında muhtasar bir eser vücuda getirmiştir. 

Şerhleri içerisinde bilhasa İbn Allân’ın Delîlu’l-Fâlihîn li turuki Riyazi’s-Sâlihîn (I-VIII, Kahire 1374/1928) en çok bilinenlerden biridir. Eserin muhtasarları da yapılmıştır. Yusuf en-Nebhânî’nin Tehzîbu’n-Nüfûs fî Tertîbi’d-Dürûs (Kahire 1329/1911,1986). Türkçe’de de pek çok çeviri ve şerhi bulunmaktadır. En kapsamlı şerhlerinden birisi Riyazu’s-Sâlihîn, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri başlıklı M. Yaşar Kandemir, İsmail L. Çakan ve Raşit Küçük tarafından yapılan şerh çalışmasıdır. (I-VIII, İstanbul 1997-1998). (Geniş bilgi için bkz. DİA, Nevevî mad.) 

Riyazu’s-Salihîn’in Türkçe pek çok çevirisi vardır. Diyanet İşleri Başkanlığınca da bu eser yayımlanmıştır. Hasan Hüsnü Erdem tarafından yapılan çeviri 17. baskısını yapmıştır. Zaman içerisinde dilde meydana gelen değişim, eserin yeni nesiller tarafından anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Bundan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı, kitabın çevirisini yeniden yaptırarak yayımlama ihtiyacı hissetmiştir. Olabildiğince bugünkü Türkçe ile yapılan çeviride kitabın önceki baskılarında yer alan kimi eksiklik ve hatalar da tashih edilmiştir. Kitabın başlıklarında bazı tasarruflara gidilmiştir. Din İşeri Yüksek Kurulu üyesi kıymetli Prof. Dr. Bünyamin Erul ile birlikte bu satırların yazarı tarafından gerçekleştirilen bu son çevirinin tashih ve redaksiyonuna değerli talebelerimiz Mahmut, Hale, Elif ve Rukiye de katkı sağlamışlardır. Böylece kısa bazı notlar da ilave edilen eserin bugünkü kuşakların rahatlıkla anlayabileceği bir çevirisi topluma sunulmuştur. Emeği ve katkısı geçen herkese en samimi teşekkürlerimizi sunmak yerine getirilmesi gereken bir vazifedir. Riyazu’s-Sâlihîn Metin ve Çeviri başlıklı bu çalışmanın İlk baskısı DİB tarafından üç cilt halinde 2012 yılında yapılmıştır. 

Elinizdeki seçkiye gelince; 

Ufka Yolculuk isimli yarışmayı tertib edenler adına Mutlu bey bendenizi arayarak 2016 yılı için bu sene dördüncüsünü ilan edecekleri yarışmanın ana temasını hadis olarak belirlediklerini ifade etti. Her sene bir kitap seçildiğini ve bu kitaptan farklı kategorilerde sorular belirlendiğini ve yarışmanın bu şekilde gerçekleştirildiğini ifade ettiler. Bu yılki yarışmada da Riyazu’s-Salihîn’i seçtiklerini, eğer uygun görülürse bendenizin yeni bir düzenlemesiyle bu kitabı özel olarak bastırmayı düşündüklerini söyledi. Kitabı yeniden değerlendirerek gözden geçirmemi ve bir seçki yapmamı benden istediler. Kendilerine, işlerimin çok yoğun olduğunu, bu işe zaman ayırmamın zor olduğunu ifade ettimse de böyle bir seçkiyi yapmam konusunda ısrarlı tutumlarından vazgeçmediler. Ben de böyle hayırlı bir hizmete katkı yapmanın benim için de onur olacağını düşünerek kendilerine olumlu cevap verdim. Ancak kitabın yeni bir tertip, hatta tasnif ile ve çevirilerin tekraren gözden geçirilmesi ve bab başlıklarının güncellenmesi gerektiğini ifade ettim. Seçme ve derleme hadis geleneğinde bilhassa son yüzyılda sıkça kullanılan “1001 Hadis Seçkisi”ni kendilerine önerdim. Onlarda memnuniyetle kabul ettiler. Böylece “Riyazu’s- Sâlihîn’den 1001 Hadis Seçkisi” başlıklı yeni ve özel bir muhtasar hazırlamak için hızlı ve yoğun bir işbirliği ve mesai ile çalışmalara başladık. Tespit edilen 16 konular çerçevesinde hadisler seçildi. Kitap baştan sona iki kez çeviri ve tertip açısından gözden geçirildi. Başlıklar tekraren değerlendirildi. Bazı başlıklar hem ifade olarak hem de yer olarak değiştirildi. Kimi hadisler uygun olan başlıklara yerleştirildi. Esasen kitapta daha önce olmayan ana bölümler oluşturularak hadislerin içeriğine göre 9 bölüm oluşturuldu. Bu bölümler, bab başlıkları ve içeriğindeki hadislerin ana temasına göre adlandırıldı: 

1.Bölüm: İman, Tevhid ve Dua 

2.Bölüm: İyilikler ve Hayırlar 

3.Bölüm: Âdabı Muâşeret 

4.Bölüm: İslami Yükümlülükler ve Faziletler 

5.Bölüm: Ahlaki Zaaflar ve Yasaklar 

6.Bölüm: Haklar 

7.Bölüm: Zühd ve Takva 

8.Bölüm: Toplumsal Sorumluluk ve Yönetim 

9.Bölüm: Muhtelif Konular 

Bu tasnif, tertip ve düzenlemeyle Riyazu’s-Sâlihîn’den seçilen 1001 hadis sadece bireysel ahlak, zühd ve adâb konularıyla sınırlanmamış, bilakis, toplumsal yükümlülükler yanında, hukuki sorumluluklar, insan ve varlık hakları gibi genel konuların da hadisler bağlamında öne çıkması sağlanmıştır. 1001 Hadis Seçkisi, başta hadise ilgi duyan öğrenciler olmak üzere genel okuyucu için konu, içerik ve anlaşılırlık bakımında uygun bir başvuru kitabı olmuştur. Bu seçkide kitabın aslında var olan ayetlere ve müellifin özel değerlendirmelerine yer verilmemiştir. 

Kuşkusuz bu seçki de pek çok eksik ve hata ile malüldür. Buna karşın kısa sayılabilecek bir sürede azami dikkat ve itina ile en iyisi yapılmaya çalışılmıştır. Seçkinin hazırlanması sürecinde desteklerini esirgemeyen sevgili Veli Aknar’a ve Mutlu Yaman’a ve arkadaşlarına gönülden teşekkür ederim. 

“Riyazu’s-Sâlihîn’den 1001 Hadis seçkisi” Ufka yolculuk adlı bilgi yarışması ve sınavına katılanlar başta olmak üzere bu seçkiyi okuma nezaketinde bulunanlar, umarım ve dilerim ki sevgili peygamberimizin nebevi ikliminde ebedi ufuklara kanat açarlar. Salat ve selam, tahiyyat ve ihtiram Rasûlizîşan efendimize, O’nun âl ve ashabına ve O’nun siret ve sünnetine tabi olanlara olsun. 

Ve’l-hamdü lillahi rabbi’l-âlemîn. 

Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar 

Ankara 

16.11.2015

 

İlginizi Çekebilir

Hocamızın yanındayız!

ÇEDES programı kapsamında okullarda ‘manevi danışmanlık’ yapan din görevlilerinin sistematik bir şekilde hedef alınmasına Mil-Diyanet Sen’den sert tepki geldi.

BİR MÜFTÜYE İFTİRA ATMAK BU KADAR KOLAY OLMAMALI

Bir okulda din derslerine giren Şanlıurfa’nın Akçakale ilçe Müftüsü, çirkin bir iftiraya maruz kalarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve cezaevine gönderildi.

Siz hangi milletten hangi dindensiniz

Diyanet-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Akif Gerboğa, KKTC' de Din Görevlisi Ahmet İşçi'nin yaz Kur’an Kursu’nda çocuklara Kur’an öğrettiği için polis tarafından tutuklanmasını ve yapılan hukuk dışı uygulamayı şiddetle kınadığını belirterek “49 yıl önce Kıbrıs Barış Harekatı ile Türk askeri, adayı Yunan işgalinden kurtardı ancak bir kesimi Milletine ve İslama düşmanlıktan kurtaramadık” dedi.

İHL’DEN DEPREM BÖLGESİNE YARDIM KAMPANYASI

6 Şubat tarihinde Türkiye yüzyılın felaketiyle sarsıldı.  Aziz Türk Milleti bu yaraları hız bir şekilde sarmak adına yoğun bir çabanın içerisindedir. Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’da bu kapsamda önemli bir kampanya başlatarak deprem bölgesine yardım etmeyi amaçlıyor.

Menzil Cemaati kapılarını depremzedelere açtı!

Menzil Cemaati, Adıyaman'daki depremzedeler, Menzil Köyü'nde bulunan Buhara Evleri'nin kapılarını açtı. Depremzedeler tam kapasite ile evlerde misafir edilmeye başlandı.

Kur'an'ı yakan kafir cezasız mı kalacak?

Mil-Diyanet Sen Giresun Şubesi Başkanı Celalettin Ocak, İsveç'teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i 'ifade özgürlüğü' bahanesine sığınarak yakan Danimarkalı siyasetçi Rasmus Paludan’a tepki gösterdi. 

TÜM HABERLER