Vekil imamlar taşeron olarak kalmalı mı?
MEDYAVekaleten görev yapan imamların taşeron olarak çalışmaları konusunu köşesine taşıyan Milli Gazete Köşe Yazarlarından F.Yılmaz Altınöz, İş güvencesi bireyin layık olduğu en insani durumdur dedi.
Altınöz Milli Gazete'de yayınlanan köşe yazısında dernek, vakıf ve sendikaları çalışmaya davet etti.
"4/B-C’lilere ve taşeron çalışanlara kadro çalışmaları devam ederken Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yeterlilik belgesi ve KPSS puanları olmalarına rağmen 2013’ün yaz aylarında Meclis’te kabul edilerek ancak torba yasadan kadro talepleri son anda çıkarılıp, kadroya geçme hayalleri suya düşen vekil imam, müezzin ve fahri Kur’an kursu öğreticileri kadro bekliyor." diyen Altınöz, "Diyanet çalışanlarının sesi olduğunu iddia eden dernek/vakıf ve sendikaların çalışması/durumu daha çok merak konusu!" dedi.
İşte O Yazı:
İş güvencesi bireyin layık olduğu en insani durumdur. Özellikle yardımlaşma ve dayanışma kültürünün kayıp olduğu; infak ve karz-ı hasen ruhunun yok olduğu toplumlarda daha da öne çıkmaktadır; iş güvencesi.
Sosyo-psikolojik temelde sağlıklı bir aile ve toplumun oluşmasında sürekli ve yeterli bir gelirin olması çok önemlidir. Sağlıklı bir düşünce, toplumsal aidiyet ve üreteci bir rol ancak geleceğe güvenle bakmakla söz konusudur.
Kapitalizmin egemen olduğu bir dünyada; paranın ve kariyerin birey - arkadaş, birey -eş, birey - aile, birey - çevre ilişkilerinin merkeze oturtulduğu bir anlayışta; sürekli ve kesintisiz bir gelir yani iş güvencesi ciddi bir konum arz etmektedir.
Özellikle toplumsal barışın ve bir arada yaşamın yüklenici rolünü üstlenen mesleklerde; iş güvencesi daha da önemli hale gelmektedir. Bu meslek/görevlerin başında şüphesiz ki İmamlık gelmektedir. İmamlarla beraber öğretmenler, güvenlik görevlileri, tıp mensupları ve diğerleri…
Şu gerçeği herkes bilir ki kuş uçmaz kervan geçmez mezralarda/köylerde yerleşim birimlerinde devletin/milletin ve dinin temsilcisi olarak imamlar rol almaktadır; öğretmenler görev yapmaktadır. Taşımalı eğitim uygulamasından sonra öğretmenlerde bazı yerleşim yerlerinde yoklar ama imamlar nerede bir baca tütüyorsa orada varlar. Bu anlamda imamlar din/devlet ile halk arasında bir köprü görevi görmektedir.
Nitelikli bir imamlık görevi ancak iş güvencesi ile mümkündür. Sayıları 1000’leri bulan vekil İmamlar hükümetin sayıları 100 binleri bulan Taşeron çalışanları ile birlikte kadroya alınmayı beklemekteler. 4/B-C’lilere ve taşeron çalışanlara kadro çalışmaları devam ederken Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yeterlilik belgesi ve KPSS puanları olmalarına rağmen 2013’ün yaz aylarında Meclis’te kabul edilerek ancak torba yasadan kadro talepleri son anda çıkarılıp, kadroya geçme hayalleri suya düşen vekil imam, müezzin ve fahri Kur’an kursu öğreticileri kadro bekliyor. Ama bu konuda bir çalışma yok!
Hangi meslekte olursa olsun vekil; aslın görevini aynıyla yerine getiren kimsedir. Sözlükte/ıstılahta vekil; Bir işi birine havale etmek, teslim etmek ve güvenmek anlamındaki “v-k-l” kökünden türeyen vekil; avukat, temsilci, koruyucu, denetleyici, bekçi, birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı ya da yetki verdiği kimse anlamındadır.
Vekillere aslın görevini nitelikli bir işi yükleyeceksiniz ama onları kadrodan mahrum bırakacaksınız. Sayın Bakan Faruk Çelik, taşeron kadro kimleri kapsıyor sorusuna TRT canlı yayınında yanıt verdi. Hangi sözleşmelilerin kadroya alınacağına ilişkin listenin yeni Bakanlar Kurulu tarafından 6 ay içinde ilan edileceğini söyledi.
Hükümetin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın; vekil diyanet çalışanları ile ilgili çalışması merak konusu iken; diyanet çalışanlarının sesi olduğunu iddia eden dernek/vakıf ve sendikaların çalışması/durumu daha çok merak konusu!
Diğer taşeron çalışanlarına tanınan haklar Diyanet çalışanlarına çok görülür mü?
2013 torba yasada yer bulamayan vekil imamlar;
1 Kasım sonrası halen Taşeron olarak kalmalı mı?
Yoksa yine başka bir bahara mı?
F.Yılmaz Altınöz
Kaynak: Milli Gazete
20 Kasım 2015 Cuma
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…