© Dini Haberler 2020

Yunus Emre TRT ekranlarında

Aşkın Yolculuğu Yunus Emre dizisi Ramazan boyunca TRT ekranlarında izleyici ile buluşacak.

Yunus'un tasavvuf yolunda, hakikate ulaşmak için yaptığı yolculuğu ve bu yolda başta kendi nefsiyle olmak üzere verdiği savaşı ile çektiği çileyi konu alan ‘Yunus Emre' dizisi, Ramazan'ın ilk günü başlıyor.

HAFTA İÇİ HER AKŞAM YAYINLANACAK

Yapımını Tekden Film adına Mehmet Bozdağ'ın üstlendiği, senaryosunu Mehmet Bozdağ ve İsa Yıldız'ın yazdığı, yönetmenliğini ise Kamil Aydın'ın yaptığı Aşkın Yolculuğu ‘Yunus Emre' dizisi, Ramazan ayı boyunca hafta içi her akşam saat 22.00'de TRT 1'de yayınlanacak.

Yunus Emre'yi Gökhan Atalay'ın canlandırdığı dizide; Tapduk Emre'yi Payidar Tüfekçioğlu, Molla Kasım'ı Baran Akbulut, Bacım Sultan'ı Seda Tosun, Ahi Mesud'u Mehmet Çepiç ve Hanım Ağa'yı ise Asuman Çakır oynayacak.

YUNUS EMRE ÜÇ EVREDE İŞLENECEK

Yunus Emre'yi canlandıran Gökhan Atalay, Yunus Emre'nin hamlıktan yanmaya geçen sürecini anlatacaklarını söyledi. “Bize hep anlatılan ve gösterilenden daha farklı bir Yunus Emre göreceğiz” diyen Atalay, “Mevlana'nın ‘hamdım, piştim, yandım' sözünden yola çıkarak Yunus Emre'yi üç evrede işleyeceğiz. İyi eğitim almış, benlik duygusu çok fazla olan Kadı Yunus'un Taptuk Emre ile karşılaştıktan sonra benlikten birliğe geçiş sürecini ve bilinen Yunus Emre oluşunu göreceğiz. Yunus Emre karakterini canlandırmak şahsıma da büyük katkılar sağladı. Onu okudukça gerçeklerin çok da bize anlatıldığı gibi olmadığını fark ediyoruz.Tasavvufta karıncanın, filin, buğdayın ne manaya geldiğini öğrendim. Bu noktadan sonra Yunus şiirlerini okuduğumda karıncayı kafiye olsun diye değil de başka bir amaçla kullandığını fark ettim” ifadelerini kullandı.

“SEYİRCİ KENDİSİNDEN ÖNEMLİ PARÇALAR BULACAK”

Senaryonun Taptuk Emre, Yunus Emre ve Molla Kasım üçgeninde geçtiğini belirten yönetmen Kamil Aydın, seyircinin diziyi izlerken kendisinden de önemli parçalar bulacağını söyledi.

Yunus Emre'yi insanların kendileriyle özdeşleştirebileceği bir hale getirmek istediklerini ifade eden Aydın, “Herkesin kafasında bir Yunus Emre var ama biz senaryoda farklı bir hal işledik. Medresede yetişmiş Yunus Emre'nin nasıl olabileceği üzerinden bir senaryo geliştirdik ve Yunus Emre'yi şimdiki insanların kendileriyle özdeşleştirebileceği bir hale getirmek istedik. Etrafına karşı yüksekten bakan ve gönlü daha nurlanmamış Yunus'un Taptuk ile buluşmasını anlatıyoruz. Taptuk'un ona verdiği nasihatlerle doğru yolu nasıl bulduğunu ve normal bir insandan Yunus Emre'ye nasıl geçtiği göstermeye çalıştık. Senaryomuz Taptuk Emre, Yunus Emre ve Molla Kasım üçgeninde geçiyor. Seyirci, dizide kendisinden de önemli parçalar bulacak. Çünkü hepimizin nefsi var ve hepimiz onunla iyi kötü savaşıyoruz. Burada da izleyecekleri kendilerinden bir parça. Biz sadece başka bir dünyanın içinde seyirci için kurguladık” dedi.

"KÜLTÜRÜMÜZÜ BİLMEMİZ GEREKİYOR"

Çarşıdaki tüm esnaf birliklerinin başkanı Ahi Mesud karakterini canlandıran Mehmet Çepiç ise “Ete kemiğe büründük, TRT ekranlarında Yunus diye göründük. Yunus Emre dizisinin Türkiye insanı tarafından bilinmesi gerekiyor. Zaten biz kendi kültürümüzü bilemesek de tüm dünya çok yakından tanıyor. Canlandırdığım Ahi Mesud karakteri ise aynı zamanda esnafların da şeyhi olan çok dürüst bir derviş. Bu keyifli rol için çok çalıştım. Daha önce canlandırdığım karakterlerden çok farklı” dedi.

Çekimleri Beykoz Kundura Fabrikası'nda çekimleri devam eden dizi için 13. yüzyılın dünyası inşa edildi. 10.000 metrekarelik alanda döneme ait iki adet kapalı ve açık plato kurulurken Nallıhan Çarşı, Karatay Medresesi, dergah, ahi ocağı, han gibi mekanlar inşa edildi. Ayrıca 250 kostüm ve 150 başlığın üretildiği çekimler için 3.000 metre kumaş kullanıldı. (Kaynak: Yeni Akit)

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER