İslam barış gücü acilen kurulmalı
Alıntı Yazılarİslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da gerçekleştirdiği zirvede, “Varımızla yoğumuzla ilk kıblemiz Kudüs’e sahip çıkacağız ve Filistin’e barış gücü göndereceğiz” restine akademisyen ve siyasilerden destek geldi.
Müslümanların yaşadığı ülkelerde kan ve zulüm bir türlü bitmek bilmiyor. İslam ülkelerinin yer altı zenginlikleri ve petrol için sürekli bölge ülkelerinde iç çatışmalar çıkartan ve sonrasında BM ve NATO ile ülkeleri işgal etmeye kalkan Batılı ülkeler, Filistin ve Bosna-Hersek gibi ülkeler gündeme gelince kılını bile kıpırdatmıyor. Akademisyenler ve siyasiler de, İslam topraklarında ve diğer coğrafyalarda zulüm altında olan Müslümanların zulüm ve esaretten kurtarılması için İslam ülkelerinin bir araya gelip bir ordu kurması gerektiğini ifade ettiler.
ERBAKAN HEP SÖYLERDİ
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, “Müslümanların kendi güvenliğini sağlayıcı, kendi topraklarındaki sorunlara müdahale eden bir askeri gücü mutlaka oluşturulmalı. Kendi topraklarında meydana gelen olaylara NATO’nun, BM Barış Gücü askerlerinin girmesine müsaade etmeden kendi askerleriyle güvenliğini sağlamalı. Bu mekanizmayı devreye almalı” dedi. Merhum Erbakan’ın bu konudaki söylemlerini de hatırlatan Sofuoğlu, şöyle devam etti: “Erbakan Hoca İslam ortak dinarı diyordu. İslam ortak pazarı, İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Ordusu vurgusu yapıyordu. Bunlar haklı taleplerdir. Şu an uluslararası sahada, bir Müslüman, Hristiyan yahut Siyonistle çatışsa lehine karar verilmiyor. Müslümanın menfaati yerlerde, bunlar önemli şeyler.”
HEMEN HAREKETE GEÇİLMELİ
Sofuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem kendi sınır güvenlikleri için hem de İslam dünyasında yaşanan terörize faaliyetler için bu tür ordular çok önemlidir. Süratlice bu konu üzerine gidilmelidir. Sembolik adımlarla olsa dahi böyle bir süreci başlatmak gerekir. Batılı ülkeler bu gelişmeleri kendi menfaatleri doğrultusunda şekillendirmek için yoğun çaba içerisinde. İhtilaflarımızı değil, birlik ve beraberliğimizi ön plana çıkarmalıyız.”
TÜRKİYE LİDERLİK YAPSIN
Kürt siyasetçi ve Selam Anadolu Hareketi Lideri Galip İlhaner de, İslam Ülkelerinin kalıcı çözümler üretebilmesi için bir araya gelebilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “BM barış gücü geçici bir çözümdür. Daha kalıcı ve kesin bir çözüm üretmek gerekiyor. Filistinlilerin İsrail’e karşı mücadele edebilmesi, başarılı olabilmesi için, milli ve modern silahlarla donatılmış güçlü bir orduya sahip olması gerekir. Türkiye, Filistin devleti için milli ve modern silahlarla donatılmış bir ordu kurmalıdır. Kudüs Ordusu ya da Selahaddin Eyyubi Ordusu adı altında bir ordu kurulursa, bu aynı zamanda İslam Ordusu’nun da temeli olabilir. İslam ülkelerinin, nükleer güce de sahip olacak bir ortak orduya ihtiyacı var. Bu da ancak Türkiye’nin liderliğinde gerçekleşebilir. Bu fırsat şu anda yakalanmıştır. Türkiye ve İslam dünyası bu fırsatı değerlendirmelidir.”
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Bir çocuk bir elma ile gözlerini ve kalbini açar
Muhammed, kendi dünyasında yaşayan bir çocuk, bana “sevginin”, “açlıktan” daha büyük olabileceğini ve kurumuş bir elmanın bile dünyanın en büyük hediyesi olabileceğini öğretti.
Gazze'nin yıkıntıları arasında hayata yeniden başlamak
“Evden çıkarken ve eve girerken bir sürü molozun üzerinden tırmanmak zorunda kalıyoruz,” dedi. “Ama bu çadırlarda yaşamaktan daha iyi...
Ramazan'ı Gazze halkının örnekliğiyle yaşamak
Yaşar Değirmenci, geçtiğimiz sene Gazze'de Ramazan boyunca görev yapan Dr. Farhan Abdul Azeez'in verdiği bir röportajda, Gazzelilerin Allah'a olan bağlılıklarını ve bütün imkansızlıklara rağmen Ramazan'ı yaşama biçimlerinin örnekliğini aktarıyor.
Çocuk en iyi sevdiklerinden öğrenir...
Sefa Saygılı çocuk eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları vurgularken ebeveynlerin çocuklarıyla diyaloğunun önemini belirtiyor.
Gazze kalpleri Kur’ân’a, İslâm’a açıyor ve kazanıyor…
Abdullah Yıldız, Gazze sayesinde Müslüman olanların ihtida hikayelerine göz atıyor.
Bir garib-ârif ölmüş diyeler..
Sözleri, güldürmüyor, düşündürüyordu ve herkes de ciddiyetle dinliyor ve hatibin, dile getirdiği ızdırablı, sosyal dertler, yüzüne de yansıyor ve cümleleri dudaklarına âdeta, yüreğinden yoğrulmuş olarak sâdır oluyordu.