© Dini Haberler 2020

İstanbul Yapılan Caminin Adı “Recep Tayyip Erdoğan Camii” Olsun

İstanbul; birbirinden köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Tarihe yön vermiş ve dünyaya hükmetmiş olan ecdadımıza 1453-1922 yılları arasında, 469 yıl başkent olmuştur.

Kıskandıran güzelliğiyle “iki kıta, tek şehir” olan İstanbul'a, gelecek nesillere miras kalacak tarihi bir değer olan; “Çamlıca Tepesi Cami Projesi” Anadolu Yakasının Boğaz’a bakan mevkisinde inşa edilmektedir.

Anadolu ve Avrupa'nın buluştuğu İstanbul Boğazı'nı manevi bir güneş gibi aydınlatacak, Boğaz’dan geçenleri selamlayacak ve şehrin siluetini güzelleştirecek olan bu esere; yapılmasında talebi, gayreti ve teşvikleri olan, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın isminin verilmesini istiyorum.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN CAMİİ

Bu Camii; uzun yıllar, İstanbul'un en büyük, en saygın manevi mekanlarından birisi olacak, tüm dünyanın dikkatini çekecek, saygıyla, gıptayla anılacak ve yapımında emeği geçen herkes takdir edilecektir. Bu sebeple isminin özenle seçilmesi gerekmektedir.

Sn. Recep Tayyip Erdoğan; bir dönem (yaklaşık 4 sene) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu ve İstanbul'a çok güzel hizmetler sundu, eserler kazandırdı. Bir dönem ülkemizin Başbakanı oldu (yaklaşık 11 buçuk sene) ve İstanbul'a da, tüm Türkiye'ye de canı gönülden, yüzünün akıyla hizmet etti. 10 Ağustos 2014'te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde de ülkemizin 12. Cumhurbaşkanı seçildi ve halen görevine devam ediyor...

İstanbul Çamlıca'da yapılmakta olan caminin ismi; "RECEP TAYYİP ERDOĞAN CAMİSİ" olsun istiyorum.

Bilgi, Özet Tanıtım Notu: Çamlıca Tepesi’ne modern ve görkemli bir yapı olarak inşa edilen bu cami 57.500 m²’lik arsa üzerine yapılmakta ve inşaatının oturum alanı yaklaşık 15.000 m2’lik  bir alanı kaplamaktadır. Bu camide, aynı anda 37.500 kişi ibadet edebilecek, gerekli hallerde dış avlu ve sundurma kısımları da cemaat kapasitesine eklenerek 50.000 'den fazla insanımızın ibadet edebilmesine imkan sağlayacaktır. Eserde bulunan altı minarenin dört tanesinin yüksekliği 107,10 m.; diğer iki minare ise avlu kısmında ve 90 metre yüksekliğindedir. Caminin ana kubbesi yerden 70.70 m. yüksekte ve 34.00 m. çapındadır. Caminin çevresinde 24.000,00 m² içerisinde  yürüyüş yolları, oturma grupları, çocuk oyun parkları, süs havuzları vs.’den oluşan peyzaj alanı planlanmıştır. Gelen misafirlerin araç park ihtiyacını karşılaması için de yapının içerisinde dört katlı yaklaşık 3.500 araç kapasiteli otopark bulunacaktır. Cami içinde hanımefendilerin daha rahat ibadet edebilmeleri için özel bir bölüm bulunmaktadır. Engelli vatandaşlarımız da aynı titizlikte düşünülmüştür. Gelen turistlerin ise rehber eşliğinde yapıyı tanımaları sağlanacaktır. İstanbul’a gelenlerin ve İstanbul’a veda edenlerin selamladığı bu görkemli eserin yapısında ayrıca; atölyeler, kütüphane, galeri, konferans salonu, müze de olacaktır.

Mart 2013'te inşaatına başlanan ve Temmuz 2016 gibi de tamamlanacak olan bu cami hakkında, internet sitesinden ( www.istanbulcami.com ) detaylı bilgiler edinebilirsiniz...

 

İMZA KAMPANYASINA KATILMAK İÇİN TIKLAYINIZ>>>

 

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER