Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mezunlarına müjde

Danıştay, İlahiyat Fakültesi mezunlarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak atanabilmesinin iptalini istemiş ve Milli Eğitim Bakanlığı atama listesinden ilahiyat mezunlarını çıkarmıştı. Konu hakkında detaylı bilgi veren Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yusuf Alpaydın alınan karara karşı olduğunu ifade ederek atamanın durdurulmadığını ikinci plana atıldığını söyledi.

İlahiyat Fakültesi programında akademik içeriklerin öğretmenlik dalında daha fazla olduğunu da söyleyen Alpaydın şöyle konuştu:

“İlahiyat Fakültelerinde öğrenciler bilgi deneyim konusunda daha donanımlı katkı sağlıyor. Ancak öğretmenlik anlamında Din Kültürü bölümleri daha fazla beceri sağlayabilir. Bu durumda her iki programında kendi alanında avantajlı ve dezavantajlı durumları söz konusudur diyebiliriz. Din Kültürü kadar yoğun olmasa da ilahiyat öğrencileri de öğretmenlik konusunda ders alıyor. Çok sayıda ilahiyat öğrencisi varken böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesini uygun bulmuyorum.”

TALİM TERBİYE KURULU HAREKETE GEÇTİ

Danıştay’ın karar vermesinde Talim terbiye Kurulu’nun önemli rol oynadığına dikkat çeken Alpaydın; “ Öncelikle Talim Terbiye Kurulu’nun öğretmenlik branşları alanında düzenleme yapması gerekiyor. Aldığımız duyumlara göre önümüzdeki günlerde böyle bir düzenlemenin olacağı yönünde. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde de bu sorunun çözüleceğini söyleyebilirim.” dedi.

ESKİ MEZUNLAR LOBİ YAPIP ŞİKÂYETTE BULUNMUŞ

Daha önceden din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak mezun olan bir takım grubun Danıştay’a şikâyette bulunması daha büyük mağduriyetlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Alpaydın; “ Mağdur atanamayanlar şikâyette bulununca Danıştay’da Talim Terbiye Kurulu’nun bazı kararlarını esas alarak yorum yapmış. Bu yoruma göre din kültürü öğrencilerinin öncelikli olarak atanması gerektiği kanaatine ulaşmış ve karar varmış. Talim Terbiye Kurulu alınan karar üzerine gerekli çalışmayı yaparak öğrencileri rahatlatacak açıklamada bulunacaktır diye düşünüyorum. Bu düzenlemeyi yaptıktan sonra din kültürü mezunlarının da şikâyet başvurusunda bulunmasına gerek kalmayacaktır. Zaten din kültür programları kapatıldı artık öğrenci alınmıyor. Önceden mezun olmuş arkadaşlar kendi aralarında lobi yaparak konu üzerine şikâyette bulunuyor.” açıklamasında bulundu.

‘ÖĞRENCİLER ÖĞRETMEN OLMAK İÇİN İLAHİYAT’A GİDİYOR!’

Daha önce aynı mağduriyetin Fen Edebiyat fakültelerinde de yaşandığına dikkat çeken Diriliş Postası Gazetesi yazarı Orhan Pekçetin; “ Din kültürü bölümünün kapatılması bir yana İlahiyat fakültelerine yapılan bu haksızlık aslına bakılırsa geçmişte Fen Edebiyat fakültelerinde de kötü bir tecrübeyle sonuçlanmıştı. Bu tecrübenin daha fazla mağduriyetle sonuçlanacağı açıktır. Şu aşamada Din Kültürü öğretmenliğine atanamayacak olan ilahiyat fakültesi mezunları dışarıdan ek bir takım sertifikalı çözümlerle anlamsız arayışlara sürüklenmiş olacaktır. Velev ki böyle bir karar alındı velev ki çok gerekliydi (Ben böyle düşünmüyorum). Uygulamaya en az 4 yıl sonradan başlanması gerekir. Çünkü bu bölümlere giren insanların çalışabilecekleri alan ya da onlara sunulan imkân olarak öğretmenlik söz konusu. Zaten bu bölümlerde hâlihazırda okuyanların yüzde 80’i öğretmen olmak için ilahiyat fakültelerini tercih ediyor bunu da unutmamak gerekiyor.” diye konuştu.

Atakan Irmak / Özel Haber