Diyanet Başkanı Görmez’e cemaat çağrısı
MEDYADİYANET HABER- Diyanet Başkanı Mehmet Görmez’e çağrı: “Hangi cemaat ve tarikatların FETÖ olma ihtimali var, hangilerinin yok? Gerçekleri anlatın hocam.”
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Yeni Şafak’tan İsmail Kılıçarslan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e çağrıda bulunarak, hangi cemaatlerin sahih, hangi cemaatlerin sahih olmadığını; hangi cemaat ve tarikatların FETÖ olma ihtimali olup, hangilerinin olmadığını kamuoyuna anlatmasını istedi.
Kılıçarslan “Endişe etmeyin hocam. Kamuoyu sizin 'hangi cemaat ve tarikatların FETÖ olma ihtimali var, hangilerinin yok?' başlığında yapacağınız açıklamaları dikkatle takip edecek, her zamanki gibi kabullenecektir” diye de ekledi.
İsmail Kılıçarslan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Kıymetli hocam,
Malumunuz, sizin de büyük bir sorumluluk aldığınız 15 Temmuz gecesinin, yani millet olarak başımızdan def ettiğimiz 'darbe girişimi' belasının ardından kamuoyunda 'cemaatler-tarikatlar' tartışması hatırı sayılır bir gündem maddesi haline geldi. Bileninin, hatta daha vahimi, bilmeyeninin söz aldığı bu tartışmada iş 'bu cemaatlerin ve tarikatların niyeti kötü' noktasına kadar geldi. Kuruyla yaşı birbirinden ayırt etmekte zorlanıyoruz artık. Kuruyla yaşı birbirinden ayırt edemezsek yaşlar kurulara kurban gidecek Allah göstermesin.
Haddimi aşıyorsam beni mazur görün; lakin bu aşamada alacağınız aktif sorumluluk 'Türkiye'deki dini hayatın sıhhatli geleceği' bakımından büyük önemdedir.
Değerli hocam,
Sizin de endişe içerisinde takip ettiğinizi bildiğim bir kavgadan da bahis açmak isterim. 'Ehl-i Sünnetin kalesi' cephesi ile 'Kur'an Müslümanları cephesi' sonu gelmez bir kavgaya tutuşmuş görünüyorlar. Kalp kırmalar, lanetleşmeler, hatta tekfir etmeler havada uçuşuyor. Esasen, İslam tarihi boyunca süregelen bir mücadelenin 'modern aygıtlarla yürütülen yeni bir safhası'ndan başka bir şey değil yaşanılan süreç.
Bu hususta sizin 'Türkiye'nin sakin gücü' olarak tarafları sürekli itidale, kardeşliğe, sükûnete davet ettiğinizi biliyorum. Ancak bunu lütfen daha sık ve kamuoyunun da haberdar olacağı şekilde yapın. Bu satırları 'taraf ayırmadan konuştuğum' için dahi beni linç edecek bir dünya insan olduğunun bilinci ve çaresizliği ile yazıyorum. Bu kavganın 'daha çirkin sosyolojik sonuçlara yol açmadan' sonlanması elzem. Yine İslam tarihi, bu tür kavgaların acıklı sonuçları ile dolu. En azından şu hususun gençlerimiz tarafından bilinmesi şart: İki tarafın da 'Allah'ın rızasından başkasını gözetmiyoruz' diyerek giriştiği kavgaların sonunda en az tecelli eden hususiyet 'Allah'ın rızası' olagelmiştir.
Şahsınızın bu konuda atacağı her adım 'hayatiyet' arz ediyor bana kalırsa.
Aziz hocam,
Malumunuzdur. Adına ne yazık ki 'İslami' denilen bir takım radyo ve televizyonlarda okunmuş sudan her derdi hemencecik çözen bir takım sırlı dualara, neredeyse namazı da sizin yerinize kılan seccadelerden ipe sapa gelmez bir takım performans artırıcılara kadar bin çeşit 'rezillik' pazarlanıyor. Burada söz konusu olan, muazzez Türk halkının dini duygularını sömürerek semirme meselesidir. Üstelik bu radyo ve televizyonların içeriğinde açıkça 'Allah'ın indirdiği dine aykırı' yayınlar da yapılıyor.
Bu hususta Diyanet İşleri Başkanı olarak çok daha aktif bir rol oynayıp, affınıza sığınarak söylüyorum, bu gerzek ötesi gerzek yapıları hayatımızdan çıkarma hususunda bir adım atmanızı bekliyorum. Büyük, hem de çok büyük zararlar veriyorlar muazzez Türk halkına. SMS karşılığı dua edildiğini gördü hocam bu gözler. Bazı amatör mehdiciklerin imza attığı rezilliklerden bahis açmak dahi istemiyorum.
Ezcümle, bilesiniz ki kıymetli hocam, bu ve benzeri hususlarda atacağınız her adımda, alacağınız her sorumlulukta ben ve benimle aynı dertleri paylaştığına emin olduğum milyonlarca insan hemen yanı başınızda hizalanacak, size elinden gelen her desteği verecektir.
Ne diyordu İsmail Kılıçarslan: 'Hocam normalde buraya eğlenceli cümleler uyduruyorum, lakin size hitaben yazılmış bir mektubun sonuna böyle bir şey yapamadım. Hiç olmazsa şu kadarını söylememe müsaade edin: Cübbeniz çok tarz, yıkılıyo bildiğiniz; nereden aldınız? Ben de sipariş etmek istiyorum da…'”
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…