Kızlarımızın Yükü Çok Ağır
MEDYAÇağımız kızlarının sorunlarına değinen Sema Maraşlı, her yerde pozitif ayrımcılığın mevcut olduğunu belirtip, Çağımızın kızları fazla özgürlüğün getirdiği problemlerle boğuşuyorlar diye belirtiyor.
Bugün “Dünya Kız Çocukları Günü” sebebi ile klişe sloganlar havada uçuyor. “Kız çocuklarımız okumalı, özgür olmalı, hayallerini gerçekleştirmeli…" Yirmi yıl önceki sloganlar… İstisnaları saymazsak kızlar artık okuyor, gayet özgürler ve hayallerini gerçekleştirmeleri içini kapılar açık. Her yerde onlara pozitif denilen bir ayrımcılık mevcut. Genel olarak baktığımızda kızların artık problemleri bunlar değil. Çağımızın kızları fazla özgürlüğün getirdiği problemlerle boğuşuyorlar.
Küçük yaşlarda beden ve estetik takıntısı, uyuşturucu ve alkol batağındaki ünlüleri model alıp onlar gibi olmaya çalışmaları, sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, beden teşhirciliği, sosyal ağ bağımlılığı, kürtaj, babasız doğan çocuklar… Kariyer, yalnızlık, evlenememek, anne olamamak… Mutlu olamamak ve depresyon…
Kız çocuklarını düşündüğünü iddia edenler! Artık bu ezberlerinizden kurtulun da bunlara bakın. Kızlar ve kadınlarla ilgili bireysel olayları cımbızlayıp mağdur edebiyatı yapmaktan vazgeçin.
Gözlerinizi açın ve kız çocukları için gerçekten bir şey yapmak istiyorsanız öncelikle annelerinin hırsları yüzünden sürekli internete fotoğrafı ve videosu paylaşılan mahremiyetine saygı duyulmayan küçük kız çocukları için bir şeyler yapın. Kadın hakları ismi altında kız çocuklarını ve kadınları erkeklerden nefret ettirmeye çalışanlara engel olun. Kızları yaratılış özelliklerine sahip çıkmaları için yönlendirin. Kızları; argo, küfür, kavga gibi ruhunu incitecek davranışlar yerine Allah’ın kadına yüklediği incelikler; letafet ve nezaket ile kültürlü zarif bir hanımefendi olmaları için yönlendirin. Küçücük yaşlarda kadın olmaya heveslenen ve yaşının üstünde giyinen, süslenen ve öyle yaşamaya çalışan kızlara yaşlarına göre yaşamaları için yol gösterin.
Başarı, okul, diploma, kariyer, para diye beyni yıkanan çocukların; ahlak, erdem ve maneviyat olmadan mutlu olamadıkları açıkça görülüyor. O halde yapılması gereken onlara biraz daha dünya hırsı yüklemek değil, onları mutlu edecek değerler yüklemek olmalı.
(Pedagog Sema Maraşlı cocukaile.net)
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…