Müslümanlar Uyurken Almanlar Halep\'e Yürüyor
MEDYAAlmanya’da başlayan bir kampanya ile Avrupalı insan hakları ve savaş karşıtı aktivistler 26 Aralık’ta Halep’e doğru yola çıkıyor.
Almanya’da başlayan bir kampanya ile Avrupalı insan hakları ve savaş karşıtı aktivistler 26 Aralık’ta Halep’e doğru yola çıkıyor.
Rusya ve Esed rejimi saldırıları altında yaklaşık 750 sivilin hayatını kaybettiği Halep'te insani kriz devam ederken İslam ülkeleri ve Müslüman kitlelerin sessizliği sürüyor. Buna karşılık Almanya'dan başlayan bir hareket Halep'e yürümek için manifestosunu yayınladı.
Halep Yürüyüşü adındaki oluşum yayınladığı metinde “Halep'e gidiyoruz. Almanya'dan Halep'e. "Mülteci rotası"nın bu kez tam aksi istikametine yürüyeceğiz.” diyerek 26 Aralık'ta Berlin'den yola çıkma çağrısında bulundu.
Artık harekete geçmenin gerektiğini ifade eden grup, bilgisayarlarımızın önünde oturup hiçbir şey yapmadan duramayız diyerek sosyal medyada açtığı uygulama ile insanları kendilerine katılmaya davet ediyor.
ÇOK KALABALIĞIZ
Sistemlerin kodlanmış tepkiler vermemiz ve güçsüz olduğumuza inanmamız için bizi koşullandırdığını vurgulayan aktivistler manifestolarında şu ifadelere yer verdi:
“Bu zamana kadar Facebook'ta üzgün ve dehşete kapılmış yüzlerin olduğu fotoğraflara tıklayıp "bu çok korkunç" ve "çok güçsüzüz" yazmakla çok vakit harcadık.
Hayır, güçsüz değiliz! Çok kalabalığız!
Halep'e gidiyoruz. Almanya'dan Halep'e. "Mülteci rotası"nın bu kez tam aksi istikametine yürüyeceğiz.
Bize savaşa boyun eğmek öğretildi. Bize, ipleri elinde tutan güçlü taraftan korkmamız öğretildi. İnsanları daha iyiler ve daha kötüler, yatağında huzur içinde uyuyanlar ve hayatta kalmak için evlerini terk edenler arasındaki farkı kabul etmemiz için, "İyiden" taraf olma "kötülüğü" suçlamakla yetinmemiz istendi. Bize "tek seçeneğin bu olduğu" öğretildi.
Ancak bundan sonra bunları kabul etmeyi reddediyoruz. Bundan böyle rıza göstermeyeceğiz. Güçsüzlüğü reddetmeye hazırız. Oraya gitmek ve bizim gibi Berlin, Londra ve Paris'te doğacak kadar şanslı olmayanlara yardım etmek istiyoruz.”
HALEP İŞGALİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
“Halep'in işgal edilmesine izin vermeyeceğiz. Siviller olarak Berlin'den Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Makedonya, Yunanistan ve Türkiye'den el ele vererek Halep'e yürüyeceğiz.
Bu çok uzun bir yol. Mültecilerin hayatlarını kurtarmak üzere izledikleri bir yol. Şimdi bizler, diğerlerinin hayatını kurtarmak için aynısını yapmak istiyoruz. Giderek büyüyen bir grup halinde hep birlikte yürüyoruz.
Bizler rastgele bir araya gelmiş sıradan insanlarız. Hiç bir siyasi parti ya da kurumu temsil etmiyoruz.
Elimizdeki bu beyaz bayrakları tüm dünyanın mesajımızı görmesi için sallıyoruz: Artık yeter! Bu savaş son bulmalı!”
Ve bu savaş sonlandırılabilir. Bu savaş, bir kaç kalem hareketiyle sonlandırılabilir. Ancak bunun için daha fazla beklemek zorundaysak, artık daha fazla bekleyip Halep halkının daha fazla acı çekmesini izleyemeyeceğiz.
GÖZYAŞLARIMIZ VE ÖFKEMİZ HAREKETE DÖNÜŞMELİ
Eğer çocukların hastaneleri hedef alınıyorsa bu artık "normal" bir savaş değildir. Bunu artık uzaktan izlemek istemiyoruz. Ve yapmayacağız da! Bu çaresizlik hissini yıkmaya ve harekete geçmeye kararlıyız. Kararlıyız, bir araya geldik ve bedeli ne olursa olsun yürüyeceğiz. Barış için.
Bunun yeterli olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bilgisayarınızın başında ağlamaktan daha ötesini mi yapmak istiyorsunuz? Uzun zamandır hareketsizdik. Göz yaşlarımız ve öfkemiz artık harekete dönüşmek zorunda.
ASIL ÇILGINLIK
Bizim hareketimiz bu. Halep'e yürüyeceğiz. Peki sonra ne olacak? 5000 kişilik grubumuzun üzerine bomba mı atacaklar? Bunu yapmaya cesaret edebilecekler mi? Çılgın olduğumuzu mu düşünüyorsunuz? Asıl çılgınlık herkes ölene kadar öylece oturup beklemek.
Haydi artık beklemeyelim. Oraya gidelim ve bu cinnet haline son verelim.
SOSYAL MEDYADA ÖRGÜTLENİYORLAR
Halep Yürüyüşü organizasyonu “26 Aralık'ta Berlin'den yola çıkıyoruz. 3000 kişilik bir grupla. Bize katılacak mısın?” sorusu ile facebook ve Twitter üzerinden örgütleniyor ve yürüyüşe katılımcılar arıyor.
TİMETURK I HABER MERKEZİ - Melahat KEMAL
İlginizi Çekebilir
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.
Tesettürden vazgeçme
Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.
Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?
Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!
Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.
Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı
Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.
Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II
Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…