© Dini Haberler 2020

Ona Kız Verilmez

DİYANET HABER- Mehmet Şevket Eygi Milli Gazetedeki Köşesinde Kız verilmeyecek kimseleri sıraladı...

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

DiniHaberler.com.tr:  İşte O Yazı;

1. Lise ve üniversite tahsili yapmış, diploma almış, telefonu iki bin lira, cebinde kalem ya hiç yok, varsa bir iki liralık berbat bir tükenmez kalem... Bununla eciş bücüş yazılar karalıyor.
2. Trafik kurallarını devamlı olarak ihlal ediyor, burnunu sildiği kağıt mendili pencereden yola atıyor.
3. Günde bir iki saat gıybet ediyor. O sanki bir gıybet dikiş makinasıdır.
4. Acıkmadan yiyor… Doyunca sofradan kalkmıyor. Yiyor yiyor yiyor…
5. Küçük bardaktaki çaya iki üç şeker atıyor.
6. Hiç durmadan ben benbenben diyor. Ben demeye doymuyor.
7. Yüksek tahsilli ama her gün faydalı yazılar, kitaplar okumuyor.
8. Otomobiliyle, elbisesiyle, ayakkabısıyla, markalı eşyası ile övünüyor ve bunlar dolayısıyla gururlanıyor.
9. Topluluk içinde, bir masa başında üç beş kişi sohbet ve yarenlik ederken, etrafa duyuracak ve civardakileri rahatsız edecek şekilde yüksek sesle konuşuyor, bağırıyor, kahkahalar atıyor.
10. Müslüman olduğunu iddia ediyor ama zekâtını doğru dürüst vermiyor.
11. Cemaat ve tarikat mensubu ise, holiganlık militanlık fanatizm sergiliyor, şeyhini üstadını efendisini uçurdukça uçuruyor.
12. İlmihalini bilmiyor.
13. Aklı fikri zikri, parada malda menfaatte.
14. Komşuları ile arası şeker renk, onları üzüyor, huzursuz ve tedirgin ediyor.
 
Yukarıda sıraladığım on dört kötülenmiş=mezmum sıfata sahip bir gence; bilgili, kültürlü, ince ruhlu, medenî, iffetli, haysiyetli, kızınızı vermeyiniz. Verirseniz onu yakmış olursunuz.
 
Kız da onun gibiyse birbirlerine denk=küfüv olurlar, verin gitsin.

(İkinci yazı)
Kanunî Gemisi

Yalova’ya gitmek için bindiğim deniz otobüsünün ismi Kanunî Sultan Süleyman idi. İçimde bir şeyler kırıldı. Enkazından irili ufaklı kırka yakın devlet çıkan bir cihan devletinin büyük padişahına bunu reva görmemek gerekirdi… Başka bir küçük geminin yanından geçiyorduk, onun ismi
Recep Tayyip Erdoğan idi… Eski büyüklerin, bugünkü önemli ricalin isimleri büyük zırhlılara, uçak gemilerine, on beş katlı yolcu gemilerine verilmelidir.
 **
İhtiyacım yoktu ama görünce satın aldım. El dokuması büyük boy biri kilim, ötekisi örtü… El sanatı eseri, eski antikamsı eşya ve kitap satın almak moralimi düzeltiyor, bendenizi memnun ve mesrur ediyor. İkisine 65 lira verdim.
**
Bakan bey, İstanbul’da deprem olursa büyük felaket olur buyurdu ama kimsenin umurunda değil. Tedbir alınmıyor. Bir an önce büyük çapta kentsel değişim yapılmalı; bu iş ticarete, ranta, birilerinin köşeyi dönmesine alet edilmemeli.
**
Ayasofya’nın yeniden cami yapılması ile fazla bir değişiklik olmaz ama yine de açılsın istiyorum. Çünkü Ayasofya bir sembol, bir bayraktır.
**
O herif o kadar gururlu, kibirli, kendini beğenmiş bir kimsedir ki, yemekleri leziz olsa bile küçük ve ucuz bir esnaf lokantasına götürülüp yemek yedirilse kahrından hasta olur. Beter olsun!
**
Kuzey Avrupa ülkelerinin bazısında bisiklet sayısı otomobilden fazla imiş. Bir bakanın, evinden bakanlığa bisiklet ile gittiği görülen bir şeymiş.
**
Singapur’u Singapur yapan Lee KuanYew hakkında Türkçe kitap var mı bilmiyorum. Fransızca mutlaka vardır. Bir ikisini getirtip okumak istiyorum. Singapur harikasının içyüzü, esrarı nedir öğrenmeliyim?
Kaynak: Haber Vaktim

Diyanetliler Platformu

Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

 
 

İlginizi Çekebilir

Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?

Irkçılar, sokak röportajı sırasında başında üşüştükleri Suriyeli çocuklara küfretti ve saldırı girişiminde bulundu.

Tesettürden vazgeçme

Genç Dergisi medyanın görmezden geldiği mütesettir kadınların hikayesini okuyucularına aktarıyor.

Metaverse “intibak” sağlanabilecek bir ortam mıdır?

Manisa İl Müftülüğü “metaverse” konusunda aceleci sonuçlara varmış!

Türkiye'yi ayağa kaldıracak gelişme! Hepsi işin içindeymiş

Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, TL'ye erişmekte zorlanan Londralı bankaların, Türkiye'de iş yapan bazı şirketleri paravan olarak kullandığını, Türk şirketlerin buradan TL krediyi çekip, Londra'daki bankaya taşıdıklarını ya da dolar hesaplarını TL'ye çevirtip, Londra'da mevduat hesabı açtıklarını hatırlattı. "Londra'da bire 10 faizi alan bizim şirketler bu alışverişten memnundu. Fakat Londra'ya ulaştırdıkları TL'ler sonra Türkiye'de spekülatif işlemlerde kullanılıyordu" diyen Güngör, "Yine mi Brütüsler!" başlıklı yazısında, "Son dönemde bizim Brütüs'lerin (yine aynı isimler) o çetelere her an kullanacakları TL'yi park etmeye başladığını duyuyorum. Hem de öyle az buz rakamlar değil… Şirketler arasında Türkiye'nin dev holdinglerini mi ararsınız, gıdacılarını mı, limancılarını mı, inşaatçılarını mı… Büyükler 500'er milyon TL'nin üzerinde parayı göndermişler. Biraz daha küçükler 250'şer milyon TL" ifadelerini kullandı.

Yazarlarımızdan Abdullatif Acar'ın Yeni Kitabı Çıktı

Huzur ve saadete ulaşmak her insanın en öncelikli hedeflerindendir. Ancak her nedense bunu hep yanlış yerlerde arıyoruz. Nefsimizin doyumsuz arzuları, şeytanın telkinleri, heva ve hevesimiz bizi yanıltıyor. Anlık düşünüyor ve karar veriyoruz.

Robert Kolej’den Boğaziçi’ne .... -II

Boğaziçi tartışmalarından yola çıkılarak kültürel iktidarın serencamını görmek mümkün…

TÜM HABERLER