Amirlik Taslayan Dernekçilere Kim Dur Diyecek?

Cami yeri tespiti, arsanın satın alınması, projesi, inşaatı ve ibadet edilir pozisyona getirilmesi ve sonraları ise bilumum ihtiyacının karşılanması adına kurulmuş olan “Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin çalışma ve gayretleri asla yadsınamaz ve göz ardı edilemez. Bu yönleri itibariyle her türlü takdire şayan kuruluşların ilham kaynakları ayeti kerime ve hadisi şeriflerdir. Gelir kaynaklarının tamamına yakını, bağış ya da camilerde sergi açılması sonucu derlenip toparlanan yardımlardan müteşekkildir. Diğer taraftan ecdadımız tarafından yapılan/yaptırılan camilerin durumları çok farklı idi. Padişah, ailesi veya paşalar adına yapılan camiler genelde yaptıran şahısların imkânları ile ibadete açılmış ve kurdukları vakfiyelerle de ihtiyaçları karşılana gelmiştir. Oysa Cumhuriyet döneminden sonra yapılan hemen hemen tüm camiler vatandaşlarımızın katkılarıyla yapılmış ve ihtiyaçları da kurulan derneklerin maharetleriyle karşılana gelmiştir. Bu manadan olmak üzere sorumluluğunu bilen cami dernek yöneticilerine şükranlarımızı sunuyoruz.

Ancak son zamanlarda kendilerini iyice belli etmeye başlayan cami derneklerinin din görevlilerine karşı olan tutum ve davranışları istisnalar hariç asla ve asla müdahaleyi zorunlu hale getirmiştir. Ecdadımızın yapmış/yaptırmış oldukları camilerin ayakta durabilmesi adına hayata geçirilen vakfiyeler sonraki zamanlarda şahıs malı haline getirilmiş ve ne yazık ki bahse konu statüde olan camilerdeki görevlilerimiz de sorunlar yaşamaya başlamışlardır.  Sorunların analiz edildiğinde ise derneklerin görev tanımlarından kaynaklandığını fevkalade görmemiz mümkündür. Aşağıda da belirtildiği üzere Cami ve Kur’an Kursu görevli ve öğreticilerine karşı dernek yönetiminin hal ve anlayışlarında değişikliklere gidilmesi/gitmeleri var olan problemlerin izole edilmesinin yolunu açacaktır. Şöyle ki;

1. Cami ve Kur’an Kursu dernek yöneticileri kendilerini görevlilerin amiri olarak görmekteler.
2. Dernek yöneticileri cami ve Kur’an Kursuna ait müştemilatı kendi inisiyatifleri doğrultusunda gelişi güzel kullanmaktalar.
3. Kur’an Kursu olabilecek mekânları amacı dışında kullanarak gelir getiren yer olarak kullanmaktalar ve bu doğrultuda kiraya vermekteler.
4. Görevlilere lojman olarak tahsisi yapılan müştemilatı amacı dışında kullanmaktalar.
5. Görevlilerin amiri veya işvereni konumuna girerek onlara mobbing uygulamakta ve idare ile problemlerin yaşanmasına sebep olmaktalar.
6. Görevlileri zorla lojmanlardan çıkarmaya çalışmakta veya kira talep etmekteler.

Yukarıda hususlardan dolayı görevliler ile dernekçiler arasında huzur bozucu nahoş olayların yaşandığı bir gerçektir. Elbette problemlerin tamamı sadece yukarıda belirtilenler değildir. Kanayan yara haline gelen bu konunun biran önce yetkili ve etkililer tarafından ele alınıp huzur iklimi içerisinde ve bir arada yaşama kültürü doğrultusunda problemlerin çözümü cihetine gidilmesi zaruri hal almıştır. Görev tanımlarını anlayışları doğrultusunda kullanan veya kullanmaya çalışan Söz konusu dernek yöneticilerinin görev tanımlarının yeniden gözden geçirilerek tarafların görev sahası dışına çıkmasının engellenmesi beraberinde huzur, sükûnet ve barışı getireceğine olan inancımız tamdır.

Mustafa ÇOPURSUZ
Tüm Memur-Sen Konfederasyonu ve
Diva-Sen Genel Başkanı