Müslümanların İspanya’daki trajedisi
Yazar Lea "bu kitaba kaynaklık eden materyalin derlenme sebebi, umarım zamanla hazırlamaya muktedir olabileceğim İspanyol engizisyon tarihini...
Kaynakları incelerken gördüm ki, bu konu büyük bir hikâyenin bir bölümü olmaktan çok daha fazla alâkaya değerdir. Bunun sebebi, bu hâdisenin sadece merhameti mücbir bir trajedi olması değil, aynı zamanda İspanya’yı 5. Charles’ın idaresi altındaki debdebeli dönemden, bir asırdan daha kısa bir sürede, 2. Carlos devrindeki [1665-1700] gerilemeye götürecek terkibi oluşturan yönetimdeki zaafiyet ve yanlışlıkların belki de en iyi misalini teşkil etmesidir.
Günümüz İspanyol bilim adamlarının çalışmaları, büyük felâkete götüren olayların gizli tarihine ışık tutan bir yığın belgeyi günyüzüne çıkarmışsa da, bunların çoğu resmî kayıtlardan oluşmaktadır ve ister istemez bağnazlığın oynadığı rolü ve bu bağnazlığın Engizisyon’daki yansımasını asgariye indirmektedir. Bu bilim adamlarının çalışmalarını bir dereceye kadar araştırıp, İspanya'nın huzur ve refahı için şart olan toplumların karışıp kaynaşmasını imkânsız kılmış en önemli unsuru daha bir öne çıkarmaya gayret ettim. Ayrıca zorla Hıristiyanlaştırılan bu insanlara dinî eğitim verme yönündeki müteaddit çabaları ve bu çabaların akametinin sebeplerini bir kısım ayrıntısıyla tasvir etmeye çalıştım.
Yayınlanmamış materyalin derlenmesinde bilhassa Simancas Umumî Arşivi’nin meziyetli müdürü Senyör Don Claudio Perez y Gredilla’ya ve önceleri Alcalâ de Henares Merkez Arşivi’nin hizmetinde çalışan Senyör Don Ramon Santa Maria’ya müteşekkirim.
Philadelphia, ABD, Ocak 1901
BİRİNCİ BÖLÜM
Müdeccenler
İspanya’nın Müslümanlardan tedricen geri alınmasını sağlayan savaşın (reconquest) bir din savaşı şeklinde görülmesi genel geçer bir telakki hâlini almıştır. Bu durumdan menfaat sağlayanların, o savaşın seyri esnasında kendilerini Haç'ın müdafileri olarak gösterip Haçlı ordularının yardımından yararlanan Hıristiyan hükümdarlar olduğu açıktır. Çoğu kişi tarafından İspanyol Serazenlere karşı mücadelenin Filistin’de Hıristiyanlığa hizmette bulunmanın muadili görüldüğü Roma’da da bu savaş bu şekilde algılandığından Temple (Tapınak) ve Hospital (Hastane) Şövalyelerinin askerî hamasetlerini inançsız komşuları üzerinde göstermelerine müsaade edildi.
Aslına bakılırsa ortaçağ İspanya tarihi bize, bu uzun mücadele esnasında ırk veya din temelinde çok fazla husûmet ortaya çıkmadığını göstermektedir. Mağribîlerin İspanya’yı fetihlerinde yerli ahâli kendi rızasıyla, önceki efendileri Gotlar'dan daha gaddar olmayan işgalcilere boyun eğmişlerdi. Fâtihler de, 11. ve 12. asırlarda Murâbıtlar ve Muvahhidler olarak bilinen mutaassıp barbar güruhun ülkede hâkim olmasına kadar, ki bu onların yok oluşunu hazırladı, yeni tebâlarının inançları ve dinî kurumlarıyla uğraşmadılar. Bu toprakların Hıristiyanlar tarafından geri alınması sürecinde de, sulh taraftarı nüfus rahatsız edilmedi.
Savaşta esir düşenler köleleştirildiyse de bu fetihler genelde, ahâlinin mülkiyet hakkının, din ve kanunlarını (örf ve âdetlerini yaşama) uygulama serbestiyetinin teminat altına alındığı resmî teslim anlaşmaları neticesinde olmaktaydı. Bu insanlar Mudejares [Müdeccenler] adıyla anılmaya başlandılar. Bu kelime, İsa Mesih’in düşmanı olan şahsın İslâm’daki muadili "deccal" kelimesinden türetilen ve Mağribîler tarafından bu insanlara hakaret maksadıyla kullanılan mudeccel kelimesinin bozulmuş biçimidir. Köleler, çalışarak hürriyetlerini kazanabilmekteyseler de, sahipleri Yahudi veya Mağribî olmadıkça, sadece vaftiz onları esaretten kurtarmaya yetmiyordu. Hiç kimse, kendi rızası hilafına Hıristiyan olmaya zorlanmıyordu; kutsal makamlara seçilmek hâricinde eski Hıristiyanların sahip olduğu tüm haklara sahiptiler; daima saygı gördüler.
İspanya Müslümanları / Hıristiyanlaştırılmaları ve Sürülmeleri, Henry Charles Lea, İnkılap Kitabevi, İstanbul 2006
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın