Fahri Sağlık

Fahri Sağlık

Mail: f_saglik@hotmail.com

Dua mı deyip geçme!

Fertler arasındaki iletişim zayıflığı, sevgi yetersizliği, komşuluk ve arkadaşlık bağlarının kaybolması sebebiyle insanlar, birbirlerine yabancılaşmıştır. "Ferdîleşme" olarak adlandırılan bu olgu, bireylerin hayata bakışlarını olumsuz etkiledi. Böylece insan, kalabalıklar içinde yalnızlık çeken bir varlık konumuna düştü. Bu nedenlerle stres, gerilim, sıkıntı ve yalnızlığın sonucu "depresif" hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Endişe, güvensizlik, trafik sıkışıklığı, ulaşım zorluğu, iş hayatındaki rekabet, gelecek hakkındaki belirsizlik ve geçimsizlik gibi olgu ve kaygılar, kişinin ruh halini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür bunalım ve çıkmaza giren bir kısım insanlar, olumsuz eylem ve davranışlara, sakinleştirici ve uyuşturucu maddelere yönelmektedir.                               

İşte bu gibi durumlarda insandaki Allah ve âhiret inancı ön palana çıkar; sabır, irade, azim, çalışma, tevekkül ve dua gibi dini değerler, insanları zorluklara karşı motive eder, psikolojik rahatlama sağlar, yalnızlık hissini azaltır, manevi güç verir. 

Dua müminler için; manevi bir sığınaktır, yardım, moral ve güç tazeleme kapısıdır. Bu itibarla dua, Müslümanın hayatının ayrılmaz bir parçasıdır, gecesinde ve gündüzünde, evinde ve iş yerinde gönlü ve dili hep duadadır Müslümanın. Duası kabul olan kullar arasına girebilirse insan, dünya ve âhiret mutluluğuna ermiş demektir.                                                             

Mümin, usul ve âdâbına uygun olarak dua ettiği zaman duası kabul olur ve bunun faydasını ve etkisini dünya ve âhirette görür. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerimde dua edenin duasını kabul edeceğini bildirmektedir:

"Kullarım, sana benden sorarlarsa (onlara söyle): Ben (onlara) yakınım. duâ eden, bana duâ ettiği zaman onun duâsına karşılık veririm. O halde onlar da bana karşılık versinler (benim çağrıma uysunlar) bana inansınlar ki, doğru yolu bulmuş olalar.”                                                                                             

Medineli Müslümanlardan Ebu Ümâme adlı sahabîyi mescitte kederli bir şekilde otururken gören Resûlüllah (a.s.), ona;

- Namaz vakti değil, niçin mescitte oturuyorsun? diye sorar. Sahâbî;

- Üzüntülerim ve borçlarım sebebiyle buradayım, ey Allah'ın Resulü!' diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.);

- Söylediğin zaman, Allah'ın üzüntünü ve borçlarını gidereceği bir dua öğreteyim mi sana?' der. Sahâbî;

- Evet, öğret ey Allah’ın Elçisi! der. Peygamberimiz (a.s.) da ona, şu duayı öğretir ve akşam-sabah okumasını tavsiye eder:

"Allah'ım! Kederden ve hüzünden sana sığınırım, acizlikten ve tembellikten sana sığınırım, korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım, borç altında ezilmekten ve insanların kahrından sana sığınırım." Sahâbî;

-Hz. Peygamberin öğrettiği duayı okudum; Allah da üzüntümü ve borçlarımı giderdi. Demiştir.

 Sahâbîye öğretilen duanın cümleleri arasında; “Âcizlikten ve tembellikten Allah’a sığınırım diye dua et” cümlesinin bulunması hem ona, hem de bizlere çok önemli bir mesajdır. Bu mesaj ile;

-“Ey Ebû Umâme! Üzüntülerin ve üzüntülerine sebep olan borçların, mescitte de olsa, oturmakla ortadan kalkmaz, acizliği ve tembelliği bırak, çalış, bu konuda Allah’tan yardım iste, harekete geç, borçlarını ödemenin yollarını ara, mescitte oturup beklemekle ne üzüntün, ne de borcun biter” demek istenmiştir.

Dua bir ibadet ve bir zikir olduğu için dua eden ilâhî emre uymuş, itaat etmiş ve sevap kazanmış olur. 

"Allah'a dua eden her hangi bir insan yoktur ki duası kabul edilmiş olmasın. Günah işlemediği, yakınları ile ilişkisini kesmediği ve isteğinde acele etmediği sürece Allah ona ya dünyada istediğini hemen verir veya isteğini âhirete bırakır ya da duası nispetinde günahlarını bağışlar. Sahabe, "Ey Allah'ın Elçisi! Nasıl acele edilir? Diye sordular. Hz. Peygamber, "Kulun, Rabbime dua ettim de duama icabet etmedi demesidir" buyurur.

Evet; dualarımızın kabulü için acele etmeden, ısrarla duaya devam etmeliyiz. Müslüman ağzı ve gönlü dualı insan olmalıdır. Özellikle bizden uzakta olan din kardeşlerimize dua edelim. Çünkü Müminin mümine gıyabında yapacağı dua kabul edilir. Biz ediyoruz da kabul olmuyor deme. Acele etme. Mevlâm görelim neyler, neylerse güzel eyler.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü 

Facebook Yorum

Yorum Yazın