ÜSTÜNLÜK BİLGİDEDİR, MALDA DEĞİLDİR !..
" Peygamberleri onlara, " İşte, Allah size Tâlût'u hükümdar tayin etti" deyince şöyle karşı çıktılar : " Biz yönetime ondan daha layıkken ve ona büyük bir servet de verilmemişken, nasıl olur da o bizim üzerimize otorite sahibi olabilir ki?" Cevap verdi: Çünkü Allah onu seçti; ilimde kuşatıcı bir derinlik ve fizikî üstünlük sahibi kıldı. Ve Allah otoriteyi dilediğine bahşeder; Zira Allah sınırsız güç sahibidir, her şeyi bilendir." ( Bakara sûresi, âyet 247)
İslam yurtları, baştan başa zenginlik, madde, petrol, doğal gaz, altın, gümüş, bakır vesaire gibi nimetleri ile göz doldurmaktadır.
Suud'un, Bae'nin ve benzeri Arap Müslümanlarının toprakları, yurtları ve yuvaları zenginlik fışkırmakta, Müslümanları; her açıdan dünyaya meydan okuyacak pozisyona getirecek seviyededir.
Ama, gelin görün ki, yazı başlığında da belirtildiği gibi, üstünlük bilgide olmadığı için, Müslüman yurtlarını emperyal güçler, yabancı eller sömürmekte, doya doya kullanmaktadırlar. Şu alıntı yazımı bilgilerinize arzederim:
" İslâm'ın ilk yıllarında Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kılınırken, kıble değiştirilip, Mescid-i Haram'a dönüldüğünde de ehl-i kitap aynı sefih mantıkla ( Bu müslümnları) yönelmekte oldukları kıblelerinden çeviren sebep nedir? ( bakara/142) demişlerdi.
Geçinememe korkusuyla çocukları öldürmek ( İsra/31), bazı ekonomik hesaplar yaparak hakka uymamak ( Kasas/57) ve benzeri şeyler, hep aynı mantığın neticesidir
Savaş hükmü gelince, bir kısım insanların, korku ve dünyevi hesaplar neticesi " Rabbimiz! Niçin bize savaşı farz kıldın? Bu emri, bizim için kısa bir müddet erteleseydin, olmaz mıydı?' ( Nisa/77) deyişleri de materyalist düşünceden kaynaklanıyor.
Çünkü bunu söyleyen düşünüyor ki savaşta mal ve can kaybı var, meşakket ve sıkıntı var, görünen bir faydası yok. Bu düşünce ve korku ile rabbine karşı çıkıyor., hükmünü tenkid ediyor, mahzurlu görüyor.
İnsanlar, ilmen kuşatamadıkları zaman, Allah'ın ayetlerini bazen, yalanlıyorlar ( Neml/84); bazen de herhangi bir bilgiye dayanmaksızın, sırf arzu ve heveslerini adeta tanrı yerine koyarak helâller ve haramlar icad ediyor. ( Furkan/43. Casiye/23. En'am/ 150),
Vahyi ve aklı kullanmadıkları için herşeyi heva u hevesine göre yapan hayvanlar gibi , hatta onlardan daha ileri bir sapıklığa düşüyorlar ( Furkan/44).
Mesela bugün, bazı Batı devletlerinde, erkek erkeğe evlenmeye, aile- içi cinsel ilişkilere ve benzeri - fıtratın kabul edemeyeceği- sapık uygulamalara cevaz veren kanunların görüşülmesi, hatta kabul edilmesi , hayvanlar arası ilişkilerde bile zor rastlanan iğrençliklere örnektir. Kalbi ve düşüncesi, Allah inancından uzak olanlar, ister istemez heva u hevesine uyacaktır. ve neticede de aşırılıklardan kurtulamayacaktır." ( 1. Kur'an Sempozyumu, say. 266)
Batının içine düşmüş olduğu ahlaki yapı, çarpıklık, bana bir Suudi Prensin, eski ABD. Reisi Trump'un evli kızına iki yüz deve karşılığında bir gecelik, beraberlik istemesini anımsatttı. Şu ayetii kerimeye dikkat kesilelim:
" Ve Rablerinin rızasını arzu ederek, sabah akşam O'na yalvarıp yakaran kimselerle birlikte sen de sakın onları gözden çıkarma! Ve ayartıcı arzularına uyarak, işi gücü aşırı uçlarda dolaşmaya döktüğü için ( akleden) kalbi kendisini zikrimize karşı duyarsızlaştıran kimselere de uyma!" ( Kehf sûresi, âyet 28 )
Netice olarak;
Batı ülkelerini yakinen bilen birisiyim. Tabii ki, " bilgide üstünlük" çalışmak çok yoğundur. Her an, her gün yeni yeni iş yerlerinin açılması, fabrikaların hizmete girmesi örnek bir haslettir.
Ama, gelin görün ki, bilgide üstünlük, ileri hamle yapmak, her şeyi tamamıyla yerine getirmemekte, ileri bilgiler, kimi zamanda insanları " fıtrat dışı" şeylere zorlamaktadır.
Mesela, erkeğin erkekle ile evlenmesi, nikahlarını Kilise'de kıydırmaları, bir din adamına da " amen" dedirtmeleri ayıbın ayıbı,. çirkinliğin çirkinliğidir.
Yani, bilgide üstünlük, ileri gitme, kimi zamanlarda insanları önlenemeyecek derecede, felakete zorlamakta, olmadık gaileler acmaktadır başlarına!.. Bu sebepledir ki,
Batı ülkelerinde normal evlilik çökmüş, evliliklerini sürdürebilecek aileler parmakla gösterilecek derecede az bulunmaktadır. Belki denilecektir ki, ülkemizde, durum nasıldır?
Tabii ki, bilgiden, görgüden, eğitimden, dini irşattan yoksun bireyler, her gün şahit olmaktayız ki, kadın darp etme, sokak ortasında katletme vahşetinden geçilmemektedir.
Son sözlar olarak, Rabbimden niyazım, bu aziz millete Kur'anî bilgi ve olgunluk müyesser etmesidir. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın