ALLAH'TAN RAZI OLANLARDAN, ALLAH'DA ONLARDAN RAZI OLACAKTIR!..
" Ey ( bu vahye) iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun gereğini hakkıyla yerine getirin! Ve ( Allah'a) teslim olmadan can vereceksiniz, sakın ölmeyin!" ( Âl-i İmran sûresi, âyet 102)
" Allah'a ve Peygamber'e itaat eden kimseler, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, Hakk'a sadık kalanlar ve iyiliği yayanların safında olurlar. Bunlar ne güzel düsturlar." ( Nisâ sûresi, âyet 69)
Fatiha'daki " Kendilerine nimet verilenler" (1:6) bunlardır. Allah Rasulü'nün son sözünün de er-rafiku'l-'alâ) ( yüce dostlar katına) olduğu hatırlanmalıdır.
" Görüldüğü gibi genel hüküm budur. Bu müjdede bahsedilen vasıflara sahip olan kimseler bu vasıflarını korudukları sürece geçerli olduğu gibi; arkadan gelip onlara güzellikle tabi olan, yani onlar gibi Allah'tan razı olanlardan Allah Teâlâ razı olacak ve cennetlerde yerlerini hazırlayacak demektir. Bu minval üzere olan müjde kıyamete kadar geleceek olan tüm müminleri de içine almaktadır.
Kur'an'ın bütününde Allah, cennetlerini müminler için hazırladığını bildirir. Bunun anlamı, Allah her mümini mümin olarak öldüğü takdirde cennetle müjdeliyor ( Âl-i İmran 102) demektir. İman edip salih amel sahibi kimseler için şu müjde de verilmektedir. " ( İktibas, Aralık 2010, say. 53)
Şu ayeti kerimeye dikkat çekmek istiyorum:
" Allah'a ve Peygamber'e itaat eden kimseler, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, Hakk'a sadık kalanlar,hayatını imanına şahit kılanlar ve iyiliği yayanların safında olurlar. Bunlar ne güzel dostturlar. " ( Nisâ sûresi, âyet 69)
Fâtiha'daki " Kendilerine nimet verilenler" ( 1-6) bunlardır. Allah Rasulü'nün son sözünün de er-rafiku'l-'alâ ( yüce dostlar katına) olduğu hatırlanmalıdır.
" İman eden ve imanına uygun iş işleyen kimselere gelince; evet, onların günahlarını mutlaka örteceğiz; yine onları kesinlikle yapa geldiklerinin en güzeliyle ödüllendireceğiz!" ( Ankebut sûresi, âyet 7)
Aziz Kur'an Allah'a inanan mü'minleree şu bitmez,tükenmez müjdeyi vermektedir. İşte o müjdeyi içeren ayeti kerime meali şöyledir:
" İman eden ve bu imanla uyumlu iyilikler işleyen kimseleri zemininden ırmaklar çağlayan cennetlerle müjdele! Her ne zaman oranın nimetlerinden ikram olarak onlara sunulsa, " Bunlar bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış" diyecekler. Oysa ki bu, o nimetlerin çağrıştırdığı belli belirsiz bir benzerlik. Ve onlar için cennette tertemiz eşler olacak ve onlar orada kalıcıdırlar. " ( Bakara sûresi, âyet 25)
Bu ayeti kerime mealinden anlıyoruz ki, yüce Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını kat kat verir. Şüphesiz o çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Rasulullah'a vahyediilen bu Kur'an, kendinden önceki ( semavi) kitapları doğrulayıcı olarak gelen gerçektir. Yüce Allah. kullarının ( her halinden) haberdardır, görendir.
Netice olarak,
Sayısız kere hamdolsun ki, kul olarak bizler Allah'tan razıyız. Nefes alıp vermemiz, yeryüzünde yaşamamız, insanlarla haşir neşir olmamız, yememiz, içmemiz bizlere gösteriyor ki, bunlar Allah'a sonsuz şekilde şükredilecek hallerdir.
Yüce Allah'ın insana vermiş olduğu nefes alıp vermeler, şükür secdesi, namazımız, niyazımız, duamız, evladımız, ailemiz, dünyalıklarımız, gezmemiz yer yüzünde ibret almak maksadıyla gezinmemiz şükredilecek hallerdir. Şu ayeti kerime mealleri de bunları bizlere öğretmektedir:
" Şüphesiz Allah'ın kelamını tilavet edenler, namazı istikametle kılanlar, ancak verdiğimiz rızıktan gizli ve açık Allah yoluna harcayanlar asla tüketilemez bir kazanç elde etmeyi umabilirler; " ( Fâtır sûresi, âyet 29)
" Çünkü: " cennet ehli o gün huzur ve neşe veren bir meşguliyet içinde olacaklar." ( 36:55). " Bu kadar güzellik ve huzurun içinde insanın canı sıkılmaz mı?" muhtemel sorusuna cevap. "
" Netice de ( Allah) onlara karşılıklarını tam olarak ödeyecek, üstelik kendisinden bir bağış olarak fazlasını da lutfedecektir: Zira O tarifsiz bir bağışlayıcıdır, şükre hadsiz hesapsız bir karşılık verendir."
Rabbimiz, kullarını bahşedilen bu nimetlerle doyursun, duyursun ve mutmain eylesin!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir

































Facebook Yorum
Yorum Yazın