NAMAZDA KUNUT DUASI OKUMAK!..
" İlâhî emrin gerçekleşmesine dair senin elinde hiç bir yetki yoktur; dolayısıyla onların tevbelerini kabule ya da onları cezalandırmaya karar vermek de ( sana düşmez), çünkü onlar zalimlerin ta kendileridir." ( Âl-i İmran sûresi, âyet 128)
Ayetin yorumu şöyledir:
" ... küfre saplananlardan bir kısmını tamamen mahvetsin veya alçaltsın, ya da tevbelerini kabul etsin yahut da onlara azap etsin; çünkü onlar zalimlerdir, bu işte senin yapacağın bir şey yoktur." ( Kur'an-Meal-Tefsir)
Günlük hayatta her akşam yatsı namazında okumuş olduğumuz kunut dualarının anlamı, içeriği önemli ve büyük önem arzetmektedir. Her Müslüman bireyin bu hakikati, bilmesi ve İslam tarihinde vuku bulmuş bu olayın mahiyetini karvraması, idrak etmesi dini ve tarihi bir zorunluluktur.
Yıllar öncesi Hac görevlisi olarak Mekke'deydim. Bosna-Hersek savaşının hızla ve Müslümanların mahvı perişan edildiği, öbek öbek şehitler verildiği günlerdi. Mescidin imamı Akşam namazında kunut duasını okumaya başladı akabinde beddua şeklinde dualar ilave ederek namazını tamamladı. İmam efendi, hem ağlıyor, hem dua ediyor , hemde kendine uymuş bulunan cemaatin hiissiyatını heyecana getiriyordu. Bu sebeple;
" Bu tez Leys b. Sa'd tarafından naledilmiş ve kendisi de " kunut okuyan imamların arkasında kıldığım namazlar hariç ben kırk veya kırk beş yıldır kunut okumadım" demiştir. Ebu Hanife'ye atfediilen hakim kanaat kunutun sadece vitir namazında okunacağı iken; her namazda, sadece ramazan ayında ilk yarısında, son yarısında okunacağını söyleyenler de vardır. Bu konuda yine mezhebi kanaat Ebu Hanife'nin dediği gibi sadece vitir namazında okunmaktadır.
Bu noktadan hareketle şunu söylemek mümkündür: Bir konuda birden fazla okunabilen bir dua varsa ve bunların her biri Bi'ri Me'une'de şehit edilen 70 Suffe ehli sahabeye yapılan dualardır.
Çünkü Bi'ri Me'une de şehit edileen sahabelerin kalleşçe, hunharça şehid edilmeleri aziz Peygamberimizi çok çok üzmüş, dilhun etmiştir. Şehid edilen sahabeyi kiram, ehlii suffe insanlardı. İlme çalışan, Kur'an'a çalışan , ilimle İslam'a hizmet eden kahramanlardı.İsterseniz, mevzu bahis edilen kunut dualarının anlamını burada arzedeyiim:
" Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı dileriz. Razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiç bir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız."
" Allahım!.. Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini severek yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ulaşır.
Kunut duaları her mezbepde okunduğu gibi, Hanefi mezhebinde sadece Salati vitr namazıının son rekatında okunmaktadır. Hükmen vacip bir ibadettir. Okumamış cemaatlere başka dualarında okunması tavsiye edilirkin, benim gönlümde, mutlaka eezber edilerek, hemde anlamı bilinerek okunmasıdır.
Maalesef, İslam tarihinde unutulmaması gereken Bi'ri Meûne faciası ve kalleşliiği gibi, Hazreti Hüseyin ve ahfadının hunharca şehid edilmesi tıpkı bunun gibidir. Kerbela soysuzluğununu altında yatan etken, ırkçılık, kavimcilik ve yandaşlığıdır. Yoksa, bunun dışında olan düşünceler, yorumlar Muaviye yandaşlığından başka ne olabilir ki?
Netice olarak;
Vitir namazının son rekatinde okumuş olduğumuz kunut duaları bilmeyen insanları bu önemli dualara alıştırmak, dillerinin yatkın hale gelmesi için imam efendinin açıktan, cehri olarak okumasında bir beis bulunmamaktadır.
Kunut duaları, Hanbeli Şafii ve Maliki mezheplerinde akşam namazında okunacağı gibi, sabah namazlarında da önemli vakitlerde , olağan üstü durumlarda okunabilir. Şu ayeti kerime mealini birlikte teati edelim:
" Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar. " ( 2/186)
Rabbimiz!.. Tüm ibadetlerimizi dergahı ihsanında kabul buyursun!.. Selam ve dua ile.
Şerafettin Özdemir

































Facebook Yorum
Yorum Yazın