SUÇ POTANSİYELİNİN sebebi, Kifâyetsiz Muhteris
Bugün yine çok ilginç ve müthiş bir konu ile beraberiz.
Üstelik de sosyal hayattaki, en güncel dert ve önemli problemleri ve çarelerini masaya yatıracağız. Ayrıca,önceki konunun devamı niteliğindedir.
Son yılların en çok şikâyet edilen konularından birisi de; her türlü suçluların, haddinden çok artmasıdır. Bu nedenledir ki, bunca suçlular için, son 94 sene içinde tam 290 adet CEZAEVİ inşâ edilmiştir.
Suç potansiyellerini önlemek için atalarımız, “Sinekleri öldürmek yerine, BATAKLIKLARI KURUTUN” buyurmuşlar.
Bugünkü bataklıkların en önemlilerinden birisi de, KİFÂYETSİZ MUHTERİSLERDİR.
SORU: “Kifayetsiz muhteris” ne demek?
CEVAP: Hırs ve ihtiras sahiplerinin, kabiliyet ve beceri bakımından YETERSİZ olmalarıdır.
Yani; Bir işi yapabilmek için, gerekli bilgi ve gelire sahip olmadığı halde, o işi yapabilme HIRSIYLA, haram-helâldemeden her türlü cürmü ve cinayetleri işleyecekkişilerdir.
• Bu tür kişiler nereden çıkıyor?
Son yıllarda aşırı artan Medeniyet nimetlerini temin etmeye ve almaya, halkın alım gücü yetersiz kalmaya başladığı, herkesçe mâlumdur. Yani 50-60 sene önce bir ailenin 10-15 çeşit ihtiyaç maddeleri varken, bugün YÜZLERCE çeşit ihtiyaç maddeleri var.
Bendeniz 75 yaşındayım. 50-60 Sene kadar önce elektriğimiz, doğalgazımız, cep telefonumuz, televizyonumuz, hatta sabittelefonumuz ve Radyomuz bile yoktu.
Hiç de yokluk hissetmiyorduk.
Çünkü VAR olanlara kanaat getirip, gayet mutlu bir hayat geçiriyorduk.
Bu günkü sokak röportajlarda, “sadece cep telefonunuz elinizden BİR GÜNLÜĞÜNE alınsa, ne yaparsınız?” ..sorusunun cevapları; “çıldırırım, mahvolurum, kafayı yerim vs.” şeklindedir. Yani halkımız bu asırda ve bu konuda, böylesine MUHTERİS ve doyumsuz duruma düşürülmüş.
Meselâ; Elektrik, Su, Doğalgaz, Bilgisayar, cep telefonu, Laptop, internet, facebook, otomobil, Kasko, ev, yazlık, TV, beyaz eşyalar, mefruşât, elektrikli ev âletleri, Klima, Kombi, yangın tüpü, saatler vs. YÜZLERCE çeşit eşyalarımızın alım ve kurulma masraflarını, aylık ödemelerini, ârızamasraflarını, yenilenme bedellerini düşününüz…
Artık bunların hepsine, doyumsuz HIRSLA ihtiyaçlarımız var.
Yani, görenek, mahalle baskısı ve rekabet belâsıylaMUHTERİS ve aşırı tutkulu duruma getirilmişiz.(Röportajdaki gibi.)
Aylık maaşlar veya gelirler, bunları almaya KİFÂYETSİZ (yetersiz) ise birde uzun yıllardan beri okullarımızda, Allah inancından, Îman, DİN, AHLÂK eğitiminden yoksun yetiştirildiğimiz için, HARAM-HELÂL demeden kazanma hırsları, tavan yapıyor.
Özellikle yüksek tahsilliler tarafından, akla ziyan sinsi tuzaklarla başkalarının hesaplarına girerek soygunlar yapılıyor. Telefonlarla “Hukuk bürosu, Savcı, polis vs.” taklidi yapılarak ünlüler ve bilim adamları bile kandırılıp, kendi hesaplarına para yatırtıyorlar.
Toparlayacak olursak; KİFÂYETSİZ MUHTERİSLİK, kesinlikle SUÇ POTANLİYELİ olarak ortaya çıkıyor.
• Peki, dert ve problemler böyle de, ÇÖZÜMLERİ NELERDİR?
Kanser ve kangren olmuş vücutlardaki çözümler gibi;elbette bu dert ve problemlerde de çözümler var, fakat mutlaka acı reçeteleri ve zorunlu bedelleri de var.
Bütün bu bedelleri ödeyerek, bu acı reçeteleri mutlaka kullanmak zorundayız.
Eğer ihmal edilirse, ülkemiz “1790 ile 1798 yılları arasındaki meşhur MALTA korsanlarıyla” dolacaktır.
İŞTE ACI REÇETE ve ÇÖZÜMLER:
• Önceki yazımda da sunduğum gibi, Ülkemizde Neler yasaklandığında bu acınacak duruma düşüldüyse, işte onların, en kısa bir zamanda tekrar, o üstün değerlerin uygulanmaya başlatılması, tek ve NET ÇÖZÜMDÜR.
TARİH BUNA ŞÂHİTTİR:
Bir buçuk asır öncesine kadar, İslâm Ahlâkının Resmen yaşatıldığı o yıllarda; siftahını yapan esnaf, “komşu esnaf da siftahını yapsın” diyerek, hazır müşterisini komşu esnafa gönderiyordu. Peki, bugün öyle mi?..
O yıllarda Fakir ve yoksul bulunamadığı için ve fakirlerin onuru rencide edilmesin diye, SADAKA TAŞLARI icat edilmişti.
Zenginler sadaka ve Zekâtlarını, meydanlardaki o taşlardaki oluklara, ALTIN ve GÜMÜŞ paralarını bırakıyor. Fakir ve yoksullar, sadece birkaç günlük ihtiyacını alıyordu. Zenginler loş ışıkta, o taşları her zaman kontrol edip takviye ettiği için, her zaman Altın ve Gümüş paralar bulunuyordu.
Bugün, Devletin emriyle bu kültür tekrar başlatılsa, acaba o taşlarda fakirlere, hiç altın ve gümüş para kalır mı?..
İşte İslâm Ahlâkının yaşatıldığı o yıllardaki, huzur veGÜVEN dolu manzara.
Ve de işte o cevher değerlerin resmen YASAKLANDIKTAN sonraki, ACI ve ACINACAKahvâlimiz… Takdir ve tercih sizin, vesselâm…
Facebook Yorum
Yorum Yazın