Zayıf Ayet Olmaz, Zayıf Hadis Olur. Niye?
1.Âişe’den (r.anhâ) rivâyete göre, o şöyle demiştir:
“Bir gece Resûlullâh’ın (s.a.v.) yanımda olmadığını görerek dışarı çıktım ve onu Bakî’ mezarlığında buldum. “Allah ve Resûlünün sana haksızlık etmelerinden mi korkmuştun?” buyurdular. Ben de dedim ki: “Ey Allah’ın Resûlü, hanımlarından birisinin yanına gittiğinizi zannetmiştim.” Bunun üzerine; “Allah, Şaban ayının yarısında dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları veya günah işleyenleri bağışlar” buyurdular.” (Tirmizî, Sıyâm, 39)
Tirmizî'nin bizzat kendisi, Bu hadisin zayıf olduğunu hocası İmam Buhârî’den nakletmiştir. Senette bulunan raviler bu hadisi birbirlerinden işitmemişlerdir.
2.Ali b. Ebî Tâlib’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullâh şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman o gece ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (on beşinci günü) oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah dünyaya en yakın göğe rahmeti ile tecelli eder, (o andan) fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu? Ona mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu? Onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) müptela olan yok mu? Ona afiyet vereyim (Beladan kurtarayım) Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu? (Onlara da istediğini vereyim),’ buyurur.” (İbn Mâce, İkâmet, 191)
el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid adlı kitabında, senedinde bulunan İbn Ebî Sebre’den dolayı bu hadisin zayıf olduğunu söylemiştir.
3.Ebû Musa el-Eş’arî’den nakledildiğine göre Resûlullâh şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz Allah, Şaban ayının on beşinci gecesi (kullarına rahmetle) bakar ve herkese mağfiret eder. Fakat kendisine şirk koşana veya kindarlara mağfiret etmez.” (İbn Mâce, İkâmet, 191)
Muhammed Fuad Abdulbaki yine Mecmau’z-Zevâid’de bu hadisin, senette bulunan Abdullah İbn Lehîa’dan dolayı zayıf olduğunu belirtmiştir. Sindî ise senetteki İbn Arzeb’in Ebu Musa el-Eş’arî ile karşılaşmadığını söylemiştir.
Görüldüğü gibi Berat gecesi ile ilgili nakledilen hadisler, zayıf hadislerdir. Bu gece ile ilgili sahih hadis de yoktur...
Berat gecesi ile ilgili sarih bir ayeti kerime yoktur. Bu konuda yıllardır millete zayıf olduğu söylenmeden vaaz ve hutbelerde bu hadisler sanki sahihmiş gibi anlatılıp duruldu. Kim buna öncü oldu? Elbette Diyanet. Çünkü daha bu gün... cuma günü hutbesinde Diyanet bu zayıf hadislerin olduğu hutbeyi okuttu. Cuma namazı sonrası Diyanet Radyoyu açtim orda da aynı hadisler. Ama açıklamasında bu hadisler zayıftır denmiyor...
Burada işin garip olan tarafı hakkında ayet ve sahih hadis olmayan Berat gecesi yada Berat kandili kutlamasında neden israrcı davranılıyor...?
Ben şunu anladim ki özelikle bir takım ilim adamları ve Diyanet hesabına giderse "bu zayıf hadistir" demeden alıp zayıf hadisleri kullanıyor, ama hesabına gitmezse "canim olur mu o konudaki hadisler zayıftır amel edilmez" diyor. Şu çifte standarda bakın. Böyle ilim adamlığı olur mu...?
Kadınları aşağılayan zayıf hadisleri kabul etmeyen, "bu hadisler zayıf diyen" zihniyet mesele kandil geceleri olunca referans kabul ediyor. Böyle bir müslümanlık olur mu...?
Sonrası birisi çıksa "bu ayet zayıftır" dese "zayıf ayet olur mu? Ayet dediğin sahih olmalı. Gerçek olmalı. Uydurna olana ve ihtimalli olana ayet denmez deriz" ama zayıf hadisleri baş tacı ederiz. Hiç millete bunlar zayıftır açıklaması yapmadan sahihmiş gibi zikrederiz... İşte bizim müslümanlığımız bu...
Birde zayıf hadisler itikatta kaynak olmaz da fezailde olabilir demişiz. Peki zayıf hadisin uydurma olacağı gibi bir ihtimal var mi? Elbette var. O zaman neden Peygamberin "Her kim benim adıma bilerek yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazırlansın." ”
(M3 Müslim, Mukaddime, 2) hükmüne göre hareket
etmeyiz...?
Peki zayıf hadislerle amel olur mu...?
"Muhaddisler, akaid ve ahkâma dair konularla ilgili olmamak şartıyla zayıf isnadlı hadislerin rivayetinde bir sakınca görmemişler; mevâiz, kıssalar, amellerin faziletleri gibi tergīb-terhîb konularında yahut tefsir ve megāzîye ilişkin hususlarda hadis rivayet ederken daha hoşgörülü bir tutum ortaya koymuşlardır." TDV Ansiklopedisi
Ben bu tür zayıf hadisler ya nakledilmemeli, yada nakletme gerekiyorsa, helede vaaz ve hutbelerde zikrediliyorsa bunların zayıf rivayet olduklari itikadi konularda kaynak olamayacağı söylenerek nakledilmesi kanaatindeyim...
Çünkü millet bu tür hadislerin sahih olduğu kanaatını taşıyor. Buda bir vebaldır. Sorumlusu ise din adamları ve Diyanettir...
Ali Aslan
Facebook Yorum
Yorum Yazın