Vekil İmamlara ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerine Kadro Ne Zaman Verilecek?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
0
DİNİHABERLER.COM.TR. Türkiye genelinde 14 bin kadar fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin nice fedakârlıklarla, bin bir sıkıntı içerisinde görevlerini yerine getirmekte olduğunu dile getiren Arabacı, Sosyal ve ekonomik sorunlarla mücadele ettiklerini, fedakârca ve gönüllü olarak çeşitli olanaksızlıklar içerisinde görev yürüten fahri din gönüllülerinin umutla atamalarının yapılmasını ve iş güvencelerinin yasal güvenceye alınmasını haklı bir şekilde talep ettiklerini söyledi.

 Kutsal kitabımız “Kur’an-ı Kerim” ve “İslam Dini”nin öğretilmesinde gönüllü olarak önemli bir sorumluluğu üstlenen ‘Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin tam 4 yıldır hak arayışı devam ediyor.

Grup sayfamıza katılmak için tikla.gif

Peki Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri Kimlerdir?
1- Kar-kış, köy-kasaba, uzak-yakın demeden en ücra yerlere giderek Kur’an-ı Kerimi öğretmeyi kendine vazife bilmiş insanlardır. Kutlu vazifelerinin ecrini ALLAH’tan bekleyen fahri Kur’an Kursu öğreticileri asgari ücretin bile çok altında 600 lira gibi cüz’i bir ücret almaktadırlar. Aldıkları 600 liranın da yarısını yol parası olarak vermektedirler.
2- Her sene sonunda istifa ettirilip, sene başında müftülükler tarafından defalarca mülakattan geçirilerek tekrar göreve başlatılan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri sağlıktan yaralanmak için tam 3 ay beklemek zorunda olan çileli insanlardır. Çünkü her ay tam gün çalışmalarına rağmen sigortaları 15 gün olarak yatırılmaktadır.
3- Diyanet işleri başkanlığı tarafından liyakatsizler ithamına maruz kalan Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin tamamı ya ön lisans ilahiyat mezunu, ya lisans ilahiyat mezunu veya hafızdır.
4- Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılan bütün yeterlilik sınavlarını ve her sene müftülüklerce yapılan mülakatları hakkıyla geçerek vazifelerini yapan donanımlı insanlardır.
5- Diyanet işleri başkanlığı tarafından yapılan yeterlilik sınavını aylarca çalışıp geçtikten sonra; daha süresi dolamadan diyanet işleri başkanlığı tarafından yeterlilik belgeleri iptal edilmiş mağdur insanlardır.
6- Her defasında yetersiz ve liyakatsiz oldukları ithamına maruz kalmalarına rağmen, Kur’an Kurslarının nerdeyse % 80 in de asgari ücretin bile çok çok altında çalıştırılan insanlardır. Yapılan onca sınavları ve mülakatları geçerek vazifelerini yapan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri kendilerini yetersiz ve liyakatsız olmakla suçlayanlara şu soruyu soran insanlardır. “Eğer liyakatlı değilsek Kur’an Kurslarını niçin bize emanet ediyorsunuz?”
7- Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, her an işlerine son verilecek olmanın korkusu ve üzüntüsünü her sabah yaşayarak kurslarına giden sahipsiz insanlardır.
8- Fahri Kur’an Kursu öğreticileri kendi kurumlarında aşağılanan, hor görülen, ötekileştirilen ve sahip çıkılmayan diyanetin yetimleridir.
Bunca olumsuzluklara rağmen sabır ve inançla vazifelerini en güzel şekilde yerine getiren fahri Kur’an Kursu öğreticileri Sayın Cumhurbaşkanına ve hükümete seslerini duyurabilmek için yılmadan ve bıkmadan çalışmalarına devam etmektedirler. Ümit ve inançla Sayın Cumhurbaşkanına ve hükümete şöyle sesleniyorlar: “Biz sizi gönülden sevdik, size inandık ve güvendik. Biz hakkımız olmayanı asla talep etmiyoruz. Bir çoğumuz 28 Şubat mağduru, kat sayı mağduru ve başörtüsü mağduruyuz. Bizi bizden daha iyi bilen, bizi bizden daha iyi anlayan siz başbakanımızdan ve hükümetimizden talep etmedik ki kimden talep edeceğiz. Kime sığınacağız, kimden isteyeceğiz. Sizler bize sahip çıkmazsanız kim sahip çıkacak. Kur’an hizmetkarlarının sorununu çözeceğinize olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve hükümetimizden sözleşmeli ya da kadrolu olarak alınmasını talep ediyoruz.”
 
Fahri Kur'an Kursu Öğreticileri ve Vekil imamlar  Sahipsiz mi?
 
Çileli, mazlum, mağdur, sessiz, saygılı ve sahipsiz kitle olan Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri’nin kadro talepleri hakkında Ulusal ve yerel medyada yüzlerce haber yapılmış. Diyanet’in sahipsiz yetimleri olan Fahri Kur’an Kursu öğreticileri, haklı taleplerini devletin en üst zirvesinden tutun, bakanlar, milletvekilleri, diyanet işleri başkanlığı ve sendikalara duyurmak için 3 yıldır olağan üstü çaba sarf etmelerine rağmen seslerini duyuramamanın üzüntüsünü ve hayal kırıklığını yaşamaktadırlar.
Köy-kasaba, uzak-yakın demeden büyük bir fedakarlıkla vazifelerini yerine getiren fahri Kur’an Kursu öğreticileri, Türkiye genelinde Kur’an-ı Kerim öğretiminin nerdeyse % 80’i ni omuzlamaktadırlar. Fakat buna rağmen bu çileli insanlar seslerini kimseye duyuramamış ve bu kutlu Kur’an hadimlerine sahip çıkan kimse olmamış. Fakat yılmamışlar, ümitlerini kaybetmemişler… Sabırla ve inançla seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Ve hükümetin kendilerine sahip çıkacağı günü ümitle beklemektedirler.
 
Türk Diyanet Vakıf Sen Adana Şube Başkanı Ayhan Arabacı
Fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin sorunları bitmiyor.
 
Türk Diyanet Vakıf Sen Adana Şube Başkanı Ayhan Arabacı, sorunlarına çözüm bulunamayan Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin aldığı ücretin sigortalarını dahi karşılamadığını dile getirdi.
 
 Türkiye genelinde 14 bin kadar fahri Kur’an Kursu öğreticilerinin nice fedakârlıklarla, bin bir sıkıntı içerisinde görevlerini yerine getirmekte olduğunu dile getiren Arabacı, Sosyal ve ekonomik sorunlarla mücadele ettiklerini, fedakârca ve gönüllü olarak çeşitli olanaksızlıklar içerisinde görev yürüten fahri din gönüllülerinin umutla atamalarının yapılmasını ve iş güvencelerinin yasal güvenceye alınmasını haklı bir şekilde talep ettiklerini söyledi.
 
Arabacı, “Öncelikle Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri Diyanet İşleri Başkanlığının önünde duran büyük sorunlardan birisidir. Yıllardan beri var olagelmiş kurumun tabiri caizse baş elemanlarından, Başkanlığın vazgeçilmez, bir başka ifadeyle tecrübeli- uzman elemanlarıdır.” dedi.
 
Fahri öğreticilerin SGK’dan tam anlamıyla yararlanamadıklarını belirten Arabacı, “Fahrilerin çalışma şartları hem çok ağır hem de maddi yönden çok mağdurlar. Kadrolu görevlilerle aynı şartlarda çalışmaktadırlar. Görev yaptıkları yerler çok uzak. Kur`an kursu öğreticisinin hafta içinde fiilen çalışmış olduğu günlere ait SGK keseneğinin yatırılması nedeniyle mağduriyet yaşıyorlar. Sigortaları 30 gün üzerinden yatırılmadığı için hastalık halinde hastanelerde sıkıntı yaşıyorlar. Mağduriyet sadece bununla da sınırlı değil, emeklilik süreleri de uzuyor. Sigortaları 30 gün üzerinden yatırılmadığı için daha geç emekli olacaklar.” ifadelerinde bulundu.
 
Arabacı, “Birçoğu 2-3 vasıta ile gidip geliyor ve birçoğu da evli. Ücret olarak ta kadrolu öğreticilerin maaşının yarsından da az. Tatillerde ücret işlemiyor. Vekil imamlar asli görevlinin maaşının 3/2 sini almaktadırlar. Fakat Fahri Öğreticiler haftalık girmiş oldukları ders saatine göre ücret alabilmektedirler. Sigorta sorunu uzun yıllardan beri vardı. Ama son 2 yıldır kurum tarafından bir kısmı ödeniyor. Bu da yetersiz kalıyor.” dedi.
 
Kur’an Kursu Öğreticilerinin yaşadığı mağduriyetleri anlatmaya devam eden Arabacı, “Diyanet`te ek ders ücretinden faydalanabilmek için hizmetin fiili olarak yapılması şartı arandığından, resmi toplantılar, seminer, kurs, konferans gibi toplantılara katılan öğretmen, derse katılamadığı zaman ek ders ücreti kesiliyor. Kur`an kursu öğreticilerinin buradaki mağduriyetlerini incelediğimiz zaman, `bu kadar da olmaz ki’ dedirten şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıkıyor. Görevini fiilen yerine getiremeyen kurs öğreticisinin ek dersinden kesinti yapılıyor. Fiilen görevini yerine getiremediği gerekçesiyle sigortası eksik yatıyor, hizmette ortaya çıkan eksiklikler nedeniyle geç emekli oluyor. Bu doğrultuda hem emekli ikramiyesi hem de emekli maaşı eksik bağlanıyor. Dünyanın neresinde böyle bir adaletsizlik var ki? Bu konuların acil olarak çözüme kavuşturularak Kur’an kursu öğreticilerinin mağduriyetleri giderilmelidir." şeklinde konuştu
 
Türkiye Cami ve Kur'an Kursları Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Recep Kıyak​
Düşük maaşlı çalışan, iş güvencesi olmayan Fahri öğreticiler ve  vekil imamların aile huzuru kalmadı” 
 
Türkiye Cami ve Kur'an Kursları Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Recep Kıyak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sayıları 3 bini bulan vekil imam, müezzin kayyım ve fahri Kur’an kursu öğreticilerine büyük haksızlık yaptığını ileri sürdü. Vekil olarak görev yapan imamların, kadrolu imamların aldığı maaşın yarısını aldığını, sosyal imkanlarının kısıtlı olduğunu ve iş güvencesinin olmadığını belirten Kıyak, “ Bu insanların aile huzuru bozuldu. Boşanan 5-6 hocamız var içlerinde.” dedi.
 
Kıyak, yaptığı açıklamada, vekil din görevlilerinin kadrolu imamlarla aynı hizmeti verdiğini, bir çoğunun da merkezi camilerde görev yaptığına dikkat çekti. Vekil din görevlilerini Diyanet İşleri Başkanlığı’nın atadığını vurgulayan Kıyak, bu imamların bir çoğunun hafız olduğunu dile getirerek, “Vekil din görevlileri istenilen kriterleri taşıdığı için ataması yapılıyor. Bunların yüzde 95’i de bunların hafız. Kur’an-ı Kerim’i su gibi ezbere okuyan insanlar. Şu anda 657’ye tabi olan imamların çoğu hafız değil." diye konuştu. 
 
“AİLE HUZURLARI BOZULDU ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK YAPILIYOR, DURUM VAHİM”
 
Vekil din görevlilerinin güvencesi olmadığını, kadrolu imamların aldığı maaşın ancak yarısını alabildiğini ve bu kesimin aile huzurunun bozulduğunu belirten Kıyak, burada çok ama çok büyük bir haksızlık yapıldığını, durumun vahim olduğunu vurguladı. Kıyak, şunları kaydetti: “Vekiller kadrolu bir imamın aldığı maaşın yarısını alıyorlar. Sosyal hakları da kısıtlı. 5 yıl 10 yıl vekil olarak görev yapanlar var. Görevine son verildiği zaman adam ne iş yapacak. 10 yıl boyunca cemaatin arkasında namaz kıldığı insanı koy kenara. Olmaz, burada büyük haksızlık var. Bu haksızlığın giderilmesi gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanı vekil imamlara sıcak bakmıyor. Onun demesiyle değil. Diyanet Başbakanlığı'na bağlı. Başbakanlık tarafından bu sorunun gidermesi gerekiyor. Burada bir haksızlık, büyük bir haksızlık var. Başbakanlığın bunu düşünmesi lazım. Aile huzuru bozulduğundan dolayı 5-6 boşanan hocalarımız var içlerinde. Durum çok vahim. Vekil imamların sorunları çözülmezse bu sorun tamamen büyüyecek, sıkıntılar çıkacak ortaya.”
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na çağrıda bulunan Kıyak, “Diyanet İşleri Başkanlığı'nın en temel sorunu olan bu hususun ivedilikle çözüme kavuşturulmasıdır. Bu itibarla, hem verilen din hizmeti açısından, hem de bu hizmeti verenlerin emekleri dikkate alınarak, asaleten kadrolara atanmalarının sağlanması bekliyoruz. Diyanetin bu kardeşlerimizi mağdur duruma düşürmek adalet ve eşitlik ilkesine hakkaniyete aykırıdır. Başbakanlık yeni bir düzenleme ile bu sorunu çözebilir. “ diye konuştu.
 
 
DERLEME
 

Grup sayfamıza katılmak için tikla.gif

 

Kaynak: Dinihaberler.com.tr

 
Anahtar Kelimeler:

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Diyanet Eğitim Yardımı Burs Başvurusu BaşladıÖnceki Haber

Diyanet Eğitim Yardımı Burs Başvurusu Ba...

Sarıyer\'de Kur\'an Ziyafetiyle 9 Hafız İcazetlerini AldıSonraki Haber

Sarıyer\'de Kur\'an Ziyafetiyle 9 Hafız...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!