YÜRÜ GENEL BAŞKANIM YÜRÜ!.. YÜRÜ Kİ MEYDAN SİZİNDİR!..

Her şey kardeşlik, birlik, beraberlik, birlikte yürüme adına yola çıkıldı. Vatanın bir ucundan bur ucuna kardeşlik türküleri söylensin; silahlar sussun, hiç bir yerde, vatanın en ücra yerlerinde bile silahlar yakılsın veya gömülsün niyetiyle işe başlandı.

Bu işe tevessül edenlerden Allah gani gani razı olsun, sağlıklı ömürler versin, birini bin yapsın, ayaklarına taş dokundurtmasın! Görüyoruz ki, müşahede ediyoruz ki, silahlar susmuş, bir tek mermi bile atılmaz olmuş, oymak oymak gelen şehit cenazeleri sükuta uğramış, buna şükredilmez de ne yapılır?..

Bu milletin içinden bir kahraman çıkıp, elini taşın altına sürerek, " Ben bu mülevves, çirkin işi sonlandıracağım" niyetiyle çıktı.. İki zıt grup, bir araya gelmeleri gayr kaabil olan kitleler!..

Elli yıllık kaos ve kâbus yerini dostluğa, kardeşliğe, birliğe bırakarak, sokaklarımızda, çarşılarımızda, evlerimizde, iş yerlerimizde asude bir şafak sökmüş oldu.

Seyahat yolları hür, şehirler özgürlüğü doyasıya tadarak, kardeşliğin, birliğin name name sayhaları, naraları yurdun her tarafını sarmış oldu.

Tabii ki, bu güzel hasletten rahatsız olan kimi çevreler, hoşnud olmadılar, akıtılan kanın akmasını, şehit cenazelerinin öbek öbek gelmesini (!) istediler.

Dün Mardin sokakları ana baba günü gibi idi.. Oysa, bu gün ülkemiz genelinde Mardin'i, bu güzelim vatan parçasını seyrü temaşa edebilmek için öbek öbek turlar düzenlenmektedir.

İnşaallah!,,Yarınkı zamanlarda; Ahlat turları, Van seyahatleri, Diyarbekir İl'imiz içinde birlik, beraberlik türküleri, şarkıları söylenerek gezilecek, milletimiz birliğin; kardeşliğin in'amını bereketin tezahürünü seyri temaşa edecektir.

Varsın, küçük hesapların peşinde koşanlar, koşmaya devam etsinler; onlarda sonunda görecektir ki, " Biz ne yapıyoruz, bize yakışmıyor küçük hesapların peşinde koşmak" sorusunu kendi kendilerine sormuş olacaklardır,

Barışın kahramanını alkışlıyoruz!..

Hani atalarımız derler ki: " Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer!" derler.. Hakikaten öylede oldu. Olmaz denilen, bir araya gelinemez denilen vakıalar oldu. Başta, Reis-i Cumhur, sonrasında Devlet bey, her türlü " olmaz, olamaz" itirazlarını ellerinin tersiyle ber taraf ederek, huzuru, barışı, esenliği kardeşliği sağlamış oldular!.. Var olsunlar, sağ olsunlar!..

Ama, eminim ki, karşı çıkanlar, barışa, esenliğe, kardeşliğe kurşun atanlarda pişman olacaklardır!.. Halbu ki, Sadet Asrına yönümüzü
çevirmiş olsak karşımıza öylesi şahane taplolar çıkacaktır ki, küçük dilimizi yutmuş olacağız!..

Tarihe aşina olanlar bilir ki, Rasulullah'ın Mekke hayatında bir Hılf-ul Fudul örneği yaşanmıştır. Bu hareketi iyi bilmek, iyi takip etmek zorundayız. Bu hareket, haksızlığa ugrayanın hakkını aramış, çapulculuk, yol kesme, eşkiyalık hitame ermiştir.

Bir diğer güzel haslet ki, Mekke'nin fethedildiği gün yaşanmıştır. Mekke'linin, Kabe'ye sığınması veya Ebu Süfyan'ın himayesine girmeleri istenmiştir.. Binaenaleyh, tarihimiz böylesi alkışlanacak hadiselerle dop doludur.

Bize ne oldu ki, biz, kadeşliği, barışı ,hoş görüyü kabullenemiyoruz.. Halbu ki, bu milletin çocukları Malazgirt savaşında bir olmuş, Sarıkamış günlerini birlikte yaşamış, Erzurum şahlanışı hep birlikte olmuştur.

Netice olarak;

Barışın kahramanı Devlet beyi alkışlamadan, sayın Cumhur Başkanını selamlamadan geçemiyorum. Bu işe gönül verenlerin, ellerini taşın altına koyanların tamamını saygı ile selamlıyorum.

Bu aziz milet, elli yıl ağlamış, göz yaşlarını içlerine akıtmıştır. Bir kısım anlayışı kıt, hödükler anlamayıp " illa odunumun parası " diye vaveyla koparmış olsalarda, huzur ve barışın treni yoluna devam edecektir..

Böylesi bir ortamdan Malazgirt şehidleri, gazileri memnun kalaacaktır. Ruhları bahtiyar, dilekleri ve arzuları hak yolunda, esenlik yolunda olduğu için memnun kalıp, ruhları muazzez olacaktır.

Malumdur ki, Uhud harbi sonrasında , şehidler için Rasuulullah (sav)'in " Müsle" yemini dün bu gündür unutulmamıştır. Ama, görünen, bilinen odur ki, Yüce Allah'ın emri, " Af" yolunu tercih etmesi istenmiştir. Bu sebepten ötürü,

Elli yılın sonrasında, gönüller birleeşmeyi, dayanışmayı, hep birlikte kardeş olmayı, kardeşçe yaşamayı arzu etmiştir. Varsın küçük hesap sahipleri, kandan, kan akmasından beslenmiş olsunlar!..

Bu vesile ile, barışın iki kahramanı sayın Res-i Cumhuru ve Devlet beyi kutluyor, iki cihanda aziz olmalarını temenni ediyorum!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir
Bir gurbet insanı.