BİR DOST, BİR POST YETER BANA!.

Hurafe dünyası dün ve bu gündür İslam'ın ilerlemesinin önünde, Kur'an'ın anlaşılmasının önünde duran, durmakta olan bir çöküntü ve kâbustur.

Kos koca imparatorluk bile, şeyhlerin, müridlerin safsataları ile erimiş, bitmiş ve tükenmiş bir devlettir. Nasıl duraksamasın ki, cihangir sultanların yani Fatih'lerin, Yavuz'ların ve sair devlet büyüklerinin bile ileri hamlelerinde zaferlerinde, fetihlerinde hep meşayıhler ön plana çıkarılmış, şeyhin kerameti, müridin feveranı olmadan kos koca Osmanlı orduları zafer kazanamamıştır. (!)

Halbu ki, bu güruhun yaşamlarına dikkat çekilecek olursa, bunların hayatlarında bir kılıç kullandığı, pala salladığı, kale fethettiği,bir burcun ele geçirilmesinde en küçük bir payeleri bulunmamaktadır. Şu ayeti kerimeye dikkatleri çekmek istiyorum:

" Şüphesiz size Allah/ yolu gösteren bilgiler gelmiştir. Artık kim gerçeği görürse kendi lehine, kim de kör gibi davranırsa aleyhine davranmış olur. Ben üzerinizde bekçi değilim. " ( En'am sûresi, âyet 104) Diğer bir ayeti kerime mealinde:

" Bu Kur'an insanlar için ve kesin inanan bir toplum için yol göstermek ve rahmettir." Casiye sûresi, âyet 28)

Maalesef, dünkü tarihler böylesi hayallerle bitirilmiş, ileri hamleler yapılamamış, ilim, bilim, bilimsel çalışmalar yapıılmamış, kafanı salla,tesbihini çek umursamazlığı ile günler, yıllar ve zamanlar tüketilmiştir.

Örneğin, ABD. ülkesi şunun şurasında dört asırlık bir ülkedir. Öyle olduğu halde, bu gün insanlığı, dünyayı dizayn etmekte, yönetmekte, yedirmekte, içirmekte ve teknik işleri ile havaları fethetme yarışınındadır.

Oysa, bizim müridan kesimlerde gök yüzünü arşınlamakta, uçakları uçurmakta ama nasıl? Hayali düşüncelerle fetih yarışındadırlar.(!). Bunların hayatlarında ilime, bilime, teknolojiye yer yoktur. Tesbihi salla, ağzındaki misvakı şerifi (!) göster böylece dünyayı fethetme yoluna girişmiş ol. Şu hadisi şerifi birlikte irdeleyelim:

" Mü'minler birbirine acımada, birbirini sevmede, birbirini koruyup kollamada bir vücud gibidirler. Vucudun bir organı rahatsız olduğunda bütün organlar uykusuz kalarak ve ateşi yükselerek onun acısına ortak olur." ( Buhari, Edep, 27; Müslim, Birr, 66; İbni Hanbel, 4/270)

Hal böyle iken, son yıllarda Filistin topraklarında, Gazze yıkılışı, esareti, açlığı, perişanlığı hep birlikte seyreder, acılara ortak olarak yaşar olduk. Diğer taraftan Türkistan topraklarında Çin zulmü ayyuka çıkmış, insanlar, insanlığını unutur olmuştur. Ayrıca, ülkemizin yanı başında Yunan topraklarında Müslüman Türkler kimliklerini kaybetmek üzeredir.

İşte, sözün burasında müridan kesimlere sormadan edemiyoruz!.. Yunan topraklarında Türkler, kimlik kaybı yaşarken sizler müridan kesimler olarak ne yapıyorsunuz? Yoksa " Bir dost, bir post" yeter mi diyorsunuz?

Bir dost bir post kat'iyyen yetmez!"..

Sokaklarda kılla, çulla çalım satmak iş değildir. İş nediri biliyor musunuz? İş, envai çeşit bilimle, ilimle, teknik ve teknoloji ile medeni alemde yer almak, köşe kapmaktır, bende varım demektir.

Alemi insanlık, dünyayı parsel parsel bölüşürken, uzaya, fezaya kanat açarken, bizim müridan taifeside üç beş tane şeyhin (!) hatırına ülkemi sömürrmekte ve söğüşlemektedirler. Her köşe başında bir müridan kesim yığını, bunlar ilimden,bilimden, fezadan, uzaydan uzak durarak, hatta böylesi çalışmalara zındıklık gözüyle bakmaktadırlar"..

Netice olarak;

Böylesi yuvalar, menfezler, ilim ve irfan yuvalarına bile el atmaktadırlar. Diyanet İşleri Başkanlığı bile bu odaklardan nasibini almaktadır.

Bu zümrecikler, Kur'an mealini teati etmeyi zındıklık, kafirlik olarak görmektedir. Bunlar için varsa, yoksa Mehdi zannettkileri biçarenin etrafında küme olmak, kendilerii aç kalsalar bile, mensubu oldukları menfaat şirketinin konforlu, mürefffeh halde olmasını yeğlemektir.

Bu zatı muhteremler (!) için güneşin doğudan doğması devrini tamamlamış artık güneşin batıdan çıkmasını beklemektedirler. Şunun şurasında ne kaldı ki? İsa Nebi de Şam şehrine iinmek üzeredir.. İlim tahsil etmek, Kur'an'ı anlayarak tedris etmek nafiledir bunlara göre..

Rabbimiz! Bu zevata sağ duyu, arlayış kavrayış, düşünce, fehmetme lütfeylesin!.. Kos koca imparatorluğu yediler, inşaallah, yeni Türkiye devletini yemezler!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir