HASAN CAN REZALETİ!.. (!)

Maalesef, Hasan Can isimli kimse, akşam,sabah insanları başına toplayarak hizmet ettiğini sanmaktadır. Nasıl hizmetse(!) edep. haya, utanma,sıkılma bilinmeyerek terü taze kadın ve kızların iffetlerine hakaret etmektedir.

Halbu ki, bu ülkenin yasaları, kanunları ,mahkemeleri, icrai takip yolları harıl harıl çalışmaktadır. Bir kere düşünmeliyliz ki, ana avrat küfür, belden aşağı vurmalar, edep, haya, utanma denilmeden insanımızın iffetine iffetine kurşun sıkılmaktadır.

Oysa, bu ülkede RTÜK. diye bilinen bir kurum bulunmakmtadır. Sanki görmemişcesine, duymamışcasına söz konusu adi, rezil, utanma bilmeyen proğramlar yaşama devam imkanı bulmaktadır.

Öylesine bir cinlik ki, bu proğramın müdavimleri kim zengin, kim paralı bilinmekte, takip edilmektedir. Eğıer, söz konusu bu çirkin gösteriye devam edenler takip edilerek, zenginliği, paralı olup olmadığı bilinmektedir. Öylesine kurnaz, cin gibi sözlerle bilinmekte ki, takipçi insanlar dolduruşa getirelerek " benden şu kadar, benden bu kadar" denilerek rakam verilmektedir.

Verilen, ödenen bu meblağlar nereye akmakta, nereye sarfedilmektedir bilen var mıdır acaba?.. Üryan üryan giysilerle kızlar, hanımlar, erkekler faşinge katılır gibi katılmakta, edebi, utanmayı hayayı bir taraf ederek proğram yapılmaktadır. (!)..

Ana avrat küfür etmeler, iffetin, namusun ayaklar altı edilmesi bu çirkin, mülevves proğramın tuzağına düşmektir. Katılmalar o kadar yüksek ki, bilet bulunmadığı, arandığı,rica edildiği, el ayak öpercesine Hasan Can'a yalvarıldığı bir proğram..

Belden aşağı vurmalar, küfürlerin bini bir para olmaktadır.. Kimi aydın geçinen kadın erkek insanlar, avukatlar, doktorlar sair okumuşlar izzeti, ırzı, utanmadan ayağa düşürmektedir.

Halbuki, bu aziz millet ırzını, namusunu, terbiyesini böylesi ne idüğü belirsiz mübtezel proğramlarda harcansın, karısına kızına küfür, manevi değerlerine nakaretamiz sözler edilsin diye sınır ötesi düşmanlarına karşı can siperane vuruşmamıştır.

Hanımının yanında erkeğe hakaret, erkeğin yanında kadının iffetine saldırı, annesinin yanında oğluna, kızına pespaye hakaretler meşru görülmekte, sürekli göbekten aşağı, namahrem sözler edilmektedir.

Bu satırlarımız müsait olmadığı için, sarfedilen edepsizce sözleri, lakırtıları burada serdetmem mümkün değildir. Bu sorumluluk polise, jaandarmaya, savcıya ve mahkemelere düşmektedir. Düşünül ki, bu tür hakaretamiz mülevves proğramlar milletin hayatına, iffetine, ırzına namusuna dokunmasın, yok saymasın!..

Tabii ki, basın, yayın, Tv. ve benzeri yenilikler millete hainlik yapsın, ana avrat küfretsin diye var olmamıştır. Bilakis, faydalı olsun, faydalı proğramlar icra ederek insanları uyarsın diye var olmuştur.

Netice olarak,

Umarım ki, yetkili makamlar, c eza ehliyeti olan kurumlar bu işe el atarda böylesi bir sorumsuzluk, soysuzluk bir an önce son bulur. Korkarım ki; bu rezilane üsluba son verilmezse, sihiirli kutuyu her eline geçiren milletin anasına, avradına, ırzına, niikahına el atacaktır.

İşte, o zamanda görülecektir ki, böylesi biir proğram, ne Holyvood'da, ne Nevyorkta, ne Amsterdam, ne Tayland'da yaşandığı gibi, ırz, aile kendilerini sere serpe salı vererek sokak başlarını, köşe başlarını tutmuş olacaklardır.

İşte, o zaman görüecektir ki, utanma, ırz, namus, iffet,ud, haya bini bir para olacaktır.. Hasan Can Malatyalı olduğunu vurguluyor. Sanırım Malatya mütedeyyin bir İl'imiz bu tür edep dışı yayını kabul etmeyecektir.

Uyanmalıyız. Millet olarak, milletçe uyanmalıyız. Kızımız, oğlumuz, ailemiz neler yapmakta? diye bir kendimizi sigaya çekmeliyiz..Rabbim!.. Bu millet evlatlarına acısın, merhamet etsin, her türlü şeytani fırıldaklıklara fırsat vermesin!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir