Dernek Başkanları Amir mi Yoksa Hizmetli mi?
Din görevlilerine zahmet veren, kendini il ve ilçe müftülüğünün üstünde görerek kendilerine amirlik vazifesi biçen, canım isterse imamı veya müezzini gönderirim havasında olan, toplanan yardım paralarının belli bir miktarını kesmeye kalkan dernek başkanları artık yetki sınırlarını bilmeli..
Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
DiniHaberler.com.tr: Halil AKYÜZ'ün Haberi
Sevgili okur;
Öncelikle geçmiş Regaib Kandilinizi en kalbi duygularımızla tebrik eder, içinde bulunduğumuz üç ayların tüm İslâm Âlemi için hayırlara vesile olmasını Allah (c.c.)'tan niyaz ederiz. .
Diyanet İşleri Başkanlığı uhdesinde görev yapan din görevlisi kardeşlerimize katkı sağlayacak, onları sorunları dile getirerek kamuoyu oluşturacak konuları dile getirmeye gayret ediyoruz. Önce Allah (c.c.) yardımı ve sonra siz değerli okurlarımızın desteği ile bu yolda tüm gayretiyle mücadelemize devam edeceğiz. Bizleri desteklemey devam etmeniz en büyük arzumuz.
Cami Dernekleri ve Dernek Başkanları
Bazı camilerimizde dernek başkanları din görevlisi kardeşlerimize sıkıntı vermekte ve bunu da kendilerine verilen bir hak olarak görmekte. Cami derneklerinin kuruluş amacı ve dernek tüzüğü belli olduğu halde, dernek başkanı veya dernek yönetmi, din görevlisine sıkıntı verme onun görev yerinde huzursuz etme hakkına nereden ve kimden alıyor? Hayri hizmetlerin yasal zeminde yürütülebilmesi amacıyla kurulan derneklerin daha sonra camide hakimiyet kurma gayretinin altındaki sebep nedir? Cami dernek başkanları zaman zaman kendilerini il ve ilçe müftülerinden bile daha yetkili görerek, “Bu imamın veya müezzinin suyus ısındı, bunu göndereyim” tarzında ifade ve hamlede bulunmasını bize izah edebilecek var mıdır?
Bazı dernek başkanlarının bu pervasızca davranışları karşısında, görevlisine sahip çıkmayan müftülerin olduğu yönünde bilgiler almaktayız. Sayın müftülerimiz; din görevlisi kardeşlerimizi, kendilerini derebeyi gören bu adamlara yem etmek, bulunduğunuz makama yakışıyor mu? Herkes haddini ve yetki sınırlarını bilecek. Kim hangi makamda oturuyorsa, o makamın hakkını verecek? Din görevlilerine gelince aslan kesin bazı amirlerin, siyasi parti il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanı, mahalle muhtarı ve dernek başkanı karşısında aciz tavırlar sergilemesi çok hazin bir durum olur değil mi?
Ey Dernek Başkanları..
Siz görev alanınız camilerde yürütülmesi gerek yapım, bakım ve onarım gibi işlerin takibi ve onlarla ilgili ödemelerin fatualandırılmasıdır. Sizin görev alanındaki özgürlüğünüz, din görevlisinin görev alanı sınırına kadardır. Din görevlilerine hükmetme, onları sindirmeye görevleri ile ilgili tasarrufta bulunma hakkına sahip değilsiniz. İmamların okuyacağı hutbeye bile müdahale etmeye kalkan dernek başkanları bile olmakta. Siz Allah (c.c.)'ın rızası adına hizmet etme gayesi ile girdiğiniz bu dernekte, daha sonra neden derebeyi olup çıkıyorsunuz. Cami cemaati tarafından imam ve müezzin için yaptırılan lojmanlardan kira almaya kalkarak, imam ve müezzin üzerinde maddi baskı kurmaya çalışan dernek başkanları da maalesef bulunmakta. Gayeniz hizmet etmek mi yokza zahmet vermek midir?
Sayın il ve ilçe müftüleri..
Sizlerle birkaç toplantı vesilesi ile ufak ta olsa bir dostluk kuran ve bu dostluğunu kullanarak imam veya müezzinlerle ilgili kendi keyfince yaptırımlar yapmanızı isteyen bu kendini bilmezlere asla taviz vermeyiniz. İmam ve müezzinlere sizlerden daha iyi kimler sahip çıkabilir ki? Kendini derebeyi gören bazı dernek başkanları karşısında din görevlilerini yanlız bırakmayın. İmam ve müezzinin gerçek manada bir hatası olmuş ise, onun amiri olarak cezasını vermek sizlerin görevidir. Bu cezalandırmaya dernek başkanlarının yapmasına müsaade etmeyin. O koltukların hakkını vermek; resmi evraklara imza atmakla, aylık mutat toplantılar yapmakla, din görevlilerine yönelik seminerle yapmakla olup bitecek bir iş değildir. O koltuğun hakkını vermek; Din görevlisi kardeşlerimize amir değil, yerine göre bir baba, yerine göre bir abi olabilmekle, sorunların çözümü noktasında olaylara amir gözüyle değil, bir idareci gözüyle bakabilmekle mümkündür. Unutulmamalı ki, huzur-u mahşerde herkes yetkisine göre hesaba çekilecektir.
Özetin Özeti; Cami dernekleri hayri hizmetlerin koordineli bir şekilde yürütülmesi için kurulmuştur. Kurulma amaçları tamamen hizmet odaklıdır. Hâliyle kuruluş amacı bu olunca, derneğin başındaki kişi de hizmet ehli olmaya gönüllü olmuş ve seçilerek o makama getirilmiştir. Hizmet ehli olayı bir kenara bırakarak kendini amir yerine koyan dernek başkanları, hayri bir amaçla kurulan derneklerde hizmet ederek sevap almayı bir kenara bırakıp, din görevlilerine sıkıntı vererek, huzursuzluk çıkarark ve nihyatinde o görevlilerin oradan başka bir yere gitmesine sebep olarak, kul hakkına girmeyi tercih etmişlerdir. Allah (c.c.)'ın bana kul hakkıyla gelmeyin emrini hiç duymamışlar mıdır?
Din görevlilerine zahmet veren, onların huzurunu bozan bu dernek başkanları ve onlara göz yumarak din görevlilerinin sıkıntıya düşmesin göz yuman idarecileri gündeme getirmek, sorunların çözümü için gerekli kamuoyu oluşmasını sağlamak adına elimizden gelen gayreti sonuna kadar göstermek boynumuzun borcudur. Din görevlileri sahipsiz değildir. En ufak bir şikayette, müftülüğe gelen bir telefon ile, din görevlisinin yerine değiştirmeye kalkan amirlerin son kullanma tarihi artık geçmiştir. Hâlâ böyleleri varsa bu tavırlarından hemen vazgeçmeleri kendi menfaatlerine olacaktır. Bu sıkıntıların sonuna kadar takipçisi olacağız. Allah (c.c.) tüm din görevlisi kardeşlerimize görevlerinde yardım eylesin.. Kaynak: Mihrap Haber
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın