Diş Hekimlerinin Duayenleri -2

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
0
DİŞHEKİMLİĞİ, YAŞAM BOYU HEKİMLİKTİR

Röporta: Dt. Mustafa Bilal Alkan

Diş hekimliğine gönül vermiş, mesleğinde duayen olmuş insanları tanıtmaya devam ediyoruz. Kendileri ile röportaj yaptığımız hocalarımız, bir taraftan insanların fiziki sıkıntılarını giderirken diğer taraftan da onların ruhi sıkıntılarına da çare oluyorlar. Diş hekimliğini icra ederken gönüllere de merhem oluyorlar. İkincisini yaptığımız bugünkü röportajımızda,  diş hekimliğinde pedodonti (çocuk tedavileri) alanında ki uzmanlığının haricinde bilinmeyen bir özelliği de olan Prof Dr. Yıldız Batırbaygil hocam konuğumuz oldu.

 Kendisini pozitif enerji konusunda ki hususi tespitleriyle tanıdım ve gerçekten duyulmamış bilgiler öğrendim. Tecrübesini aktarmaktan çekinmeyen tavrıyla kendine hayran bırakan Prof. Batırbaygil kısaca nasıl bir öğrencilik yaşadığından, koruyucu hekimliğe, pozitif enerjiden, hekim danışan ilişkilerine kadar çeşitli konularda da fikirlerini paylaştı bizlerle.

BİREBİR EĞİTİM

Öğrenciliğinizde hocalarınızın sizinle olan iletişimiyle şu anda öğrenci öğretim üyesi ilişkilerini kıyaslar mısınız?

20'şer kişilik gruplar vardı herkese 1-2 asistan düşerdi. Asistanlar bizimle çok ilgiliydi çok iyi yetiştiriyorlardı. Hocalar asistanlar hep başımızdaydı. Daha sonraki yıllarda öğrenci sayıları artınca 150 ye kadar çıktığını hatırlıyorum hocalar yerine asistanları yollamaya başladılar. Oysa bizler birebir hoca ve asistanlarla yetiştik. O dönemin bugünden farkı budur.

Bizi yetiştirmek için kitabî değil teknik olarak tek tek ilgileniyorlardı ABLA-KARDEŞ , ABİ-KARDEŞ gibiydik.

KORUYUCU HEKİMLİK ANABİLİM DALI

Bunca teknolojik gelişmenin ve bilgilenme imkanlarının arttığı dönemde hala koruyucu diş hekimliği alanında eksiklerimiz var bunu neye bağlıyorsunuz?

Koruyucu diş hekimliğinde neredeyse hiç ilerleme yok. Koruyucu diş hekimliği anabilim dalı yok mesela. Herkesin yarım yamalak bildikleriyle koruyucu hekimlik yapılıyor. O da tutmuyor, tutulmuyor tabi ki. Aslında koruyucu hekimliğin anabilim dalı olması lazım ve tüm bölümlere ulaşıp müdahale ve destekte bulunması, ortak çalışması olmalı. Koruyucu hekimlik deyince hemen çocuklardan başlıyoruz. Konferans veriyoruz, taramalar yapıyoruz. Bizim zamanımızda yaPılan o taramalar ne kadar sakıncalıydı.Çok eskilerde 3-5 muayene takımıyla ağız taraması yapılıyordu.Bir çok hastalığı yayabilirdik çocuklara. Bu taramalar okullara yönelik olmalıydı ki okullar fakülteye gelmeliydi nitekim bazı pilot bölgelerde bunu yaptık. Ancak öyle birşey ki talebeyi eğitmeniz yetmiyor öğretmeni de eğitmeniz lazım. Öğretmen dişine bakmıyor ki öğrenciden çok öğretmeni eğitmek lazım. Aileyi eğitmek lazım. Örneğin kadın doğumcuların bu konuda bilgi sahibi olup anne babaları eğitmesi lazım. Veya özellikle çocuk doktorlarının. Bu öyle bir şey olmalı ki yaygın olmalı. Bir diş hekiminin çırpınmasıya olmuyor.

HAYAT YORGUN YAŞANMAZ

Sağlık çalışanlarının genel yakınması; aşırı iş yoğunluğundan sosyal hayatı yaşayamamakla ilgilidir. Meslektaşlarımıza sosyal hayatları ile ilgili katkıda bulunmak için neler tavsiye edersiniz?

O  işin yoğunluğundan değil. Bizim zamanımızda hepsine fırsat buluyorduk. Şimdiki gençler çok daha yorgun, bezgin bir de mutsuzlar. Çevre faktörleri, siyasi faktörler onları bezdirdi. Onun için hep uyumak, yatmak istiyorlar, dinlenmek istiyorlar. Aile ilişkileride gezme, gelme, gime, kalktı onlarda. Biz her yeri dolaşırdık. Arkadaşlarımızı çağırırdık, bizde kalırlardı. Ama şimdikiler aman kimse gelmesin, kafamı dinleyim, ayağımı uzatayım oturayım diyor. Bir de televizyon önlerinde hepsi televizyonda. O yüzden tiyatroya , operaya gitmeye ihtiysç duymuyorlar. Hepsi zaten önelerine geliyor.

HİKAYELEŞTİREREK TEDAVİ EDİN

Genç dişhekimlerine meslek hayatlarıyla ilgili neler tavsiye edersiniz?

Uzmanlık alanım pedodonti(çocuk diş hekimliği) olması sebebiyle bu alanda bir tavsiyem olur. Mutlaka ama mutlaka güleryüzlü olunmalı. Özellikle çocuklarda ilk izlenim çok mühimdir. Esasında tedavi yaparken aktif hekimlik yıllarımda çocukları oyalamayı meşgul etmeyi tercih ederdim. Nasıl derseniz, şöyle hikayelerden seçerdim genelde ana karakteri koltuktaki çocuğun kendisi olduğunu hayal etmesini isterdim. Çocuk hikayedeki rolüne kendini kaptırmışken ona hikayede neler yapmak istediğini sorarken tedavisini tamamlama gayretinde olurdum. O nedenle bol bol okumak gerekiyor ve bunları değerlendirmek gerekiyor.

POZİTİF VE ENERJİK OLMANIN ŞARTI: HİJYEN, GÜVEN, GÜLERYÜZ

Pozitif enerji ile ilgili görüş ve tavsiyelerinizi biliyoruz. Meslektaşlarımıza pozitif enerji ile ilgili neler tavsiye edersiniz?

Çok temiz olmalılar. Özellikle kokmamalılar. Güleryüzlü olmaları lazım.Hasta, danışan hekimin becerisini bilmez, davranışına bakar. İyi davranıyorsa dünyanın en iyi doktoru odur. Dışarıdaki olayları muayenehane ya da çalıştığı yere taşımaması lazım. Diş hekimliğinin yaşam boyu hekimlik olduğu unutulmamalıdır. Gelip geçici hekimlik değildir. Güven hususu çok mühimdir Pozitif enerji üretebilmek için güven duygusu da telkin edebilmelidir. 2 çürük dişe bile tedavi yapsam telefonumu verirdim hastalarıma. Bu da güven tesis etmek için çok önemlidir.

Enerjinin çeşitleri nelerdir? Vücudumuzda farklı enerjiler de var mı?

Bizim için üç enerji çok önemlidir .Bir tanesi Kozmik enerjidir.,biz doğadan  yani güneş,ay,hava ,su , toprak ve bitkilerden  KOZMİK enerji alırız.

Diğerleri Rab ve Rahman enerjisidir ki ,bu, Tanrı’nın biz istemeden sunduğu veya dualarımız sonucu pozitifleşerek bize sunulan enerji şeklidir.İşte bu üç enerjinin vücudumuza tam girebilmesi için  içimizde KİN,NEFRET;ÖFKE ve AFFEDEMEMEZLİK duygularının olmaması lazımdır.

Eğer bu duygulardan bir tanesi bile varsa bu enerjiler vücudumuza giremez ve biz hasta ve mutsuz olmaya başlarız.

O zaman tüm iş beyinde mi bitiyor, yani bizim devamlı olumlu düşünmemiz mi gerekiyor?

Beyin öyle bir güçtür ki. Kafadan geçen her düşüncenin Allah katında bir talep olduğuna inanıyorum. İyi şey ister güzel şeyler düşünürseniz cevabı aynen öyle gelir. Ama hep korku ve kuşkuyla yaşarsanız aynen bunları da çağırırsınız.Trafik kazasından korkan insanlar hep kazaya uğrarlar. Eğer siz korkuyla yola çıkar ve hep bunu beyninizde kurgulayıp etrafa negatif enerji yayarsanız mutlaka şoföre kaza yaptırırsınız ama arabayı siz kullanıyorsanız ve böyle korkularınız varsa eğer sakın araba kullanmayın…

Son olarak hocam neler tavsiye edersiniz?

Aslına bakarsanız bazı insanlar hep "kendi hayatımı yaşamıyorum, başkalarının hayatını yaşıyorum" derler.Peki bu yaşadığınız hayat kimin, "size dayak zoruyla mı başkaları için yaşayın" diyorlar, tercihler kimin elinde. Bırakın bu zırvaları, kimse yapmak istemediği şeyleri zorla yapmıyor. Bunlar bizim tercihlerimiz. Kendimize bari dürüst olalım.Sanıyorum hayatı tanımak için kendimizi tanımak lazım.Yapabileceklerimizi, zorlanarak veya hatır için yapabileceklerimizi bilmemiz lazım ama daha önemlisi yaptığımız şeyleri başkalarının kafalarına kakmadan yapmamız lazım.

Hocamiza bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz...

 

Anahtar Kelimeler:

  • 0
    SEVDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Gaziemir Müftülüğünden Bosna'ya 7. TırÖnceki Haber

Gaziemir Müftülüğünden Bosna'ya 7. Tır

Paralelcileri deşifre eden imam sürgün edildi!Sonraki Haber

Paralelcileri deşifre eden imam sürgün e...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!