Medyen halkı niçin helak oldu?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
0
Hz. Şuayb (as) Medyen halkına gönderilmiş bir peygamberdi. Meyden’lilere verilen sayısız nimetler onları şımartmıştı. Verilen birçok güzelliğe karşı, bu nimetleri verene teşekkür gerektirmesine rağmen onlar bunun tam tersini yapıyorlardı. Çeşitli hileler, alışverişte ölçü ve tartıya dikkat etmeme gibi. Halkın malını kötü gösterip düşük ücretlerle satın almak, onlar için övünç kaynağıydı. Bir tarafta hakkını alamayan mazlumlar, diğer tarafta şımarık ve kendisini uyanık gören zalimler.

Cemalettin Yazıcı yazdı:

Hz. Şuayb (as) son derece mütevazı, halim selim yumuşak huylu bir insandı. Kavminin yaptıklarını görüyor onların akıbetlerinin iyi olmadığını söylüyordu. Kavmine:

“Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum. Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin. Eğer mümin iseniz, Allah’ın helâlinden size ihsan ettiği kâr sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber ben sizin üzerinize gözcü değilim. Dediler ki: ‘Ey Şuayb, atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysaki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın. Şuayb dedi ki: ‘Ey kavmim! Şayet ben Rabbimden ispat edici bir delil üzerinde bulunuyorsam ve şayet bana, O kendi katından güzel bir rızık ihsan etmişse, söyleyin bakalım ben ne yapmalıyım? Ben size karşı çıkmakla sizi menettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmeye çalışıyorum. Muvaffakiyetim de ancak Allah’ın yardımı ile olacaktır. Ben yalnızca O’na dayandım ve ancak O’na döneceğim.’” (Hud, 11/84-88) 

Toplumda baskı, zulüm ve menfaat çetesini kurmuş olan Medyen’in ileri gelenleri, düzenlerinin bozulmasını istemiyorlardı. Allah’ın Peygamberi, elinden geldiği kadar onları tek ve bir olan yaratıcıya çağırıyor fakat onlardan en ufak bir hareket göremiyordu.

Hz. Şuayb (as) kavminin yola gelmesi için elinden geleni yapmaya çalışıyor fakat zalimlerin ileri gelenleri onu ve inananları beldelerinden çıkaracaklarını ilan ediyorlardı. Buna rağmen içleri yanan bir sürü mazlum ise bu çağrıya evet deyip bu mübarek insana iman ediyorlardı. Canlar yanmış, mallar gitmişti. Hz. Şuayb (as) halkına ne kadar dil döktüyse tesir etmiyordu. En sonunda:

“Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz sakın sizi, Nuh Kavminin veya Hud Kavminin veya Salih Kavminin başlarına gelen musibetler gibi bir musibete uğratmasın. Lüt kavmi de sizden uzak değildir. Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra O’na tevbe ile yönelin. 
Şüphesiz ki, benim Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir. Dediler ki: ‘Ey Şuayb! Biz senin söylediklerinin çoğundan bir şey anlamıyoruz. Ayrıca seni içimizde çok zayıf biri olarak görüyoruz. Eğer akrabaların olmasaydı mutlaka seni recmederdik (taşa tutardık) Senin bize hiçbir üstünlüğün yoktur. Şuayb dedi: ‘Ey kavmim! Benim akrabalarım size Allah’tan daha mı değerli ki, Allah’a sırt çevirip, O’nu unuttunuz? Muhakkak ki, Rabbim bütün yaptıklarınızı çepeçevre kuşatmıştır.” (Hud, 11/89-92)

Hz. Şuayb (as) hakkı anlatmaktan geri durmuyor fakat azgın ve sapkın olan ileri gelen zalimler yolları kesiyorlardı. Halkın O’nun yanına gidip bir şey öğrenmesine engel olmaya çalışıyorlardı. Halka şöyle diyorlardı:

“…‘Eğer Şuayb’a uyarsanız o takdirde siz mutlaka ziyana uğrarsınız.’” (Araf, 7/90) tehditleriyle insanları caydırma yolunu deniyorlardı. Hz. Şuayb (as) atalarının başına gelenleri anlattı, işin kötülüğünü bu işin sonu nereye varırı anlattı ama dinleyen kimdi? Tehditler yine tehditler. Ahiretteki acıklı azabın hatırlatılması, onlara bir şey anlatmıyordu. Öldükten sonra dirilme fikrini kaybeden bu insanlar gittikçe azgınlığını devam ettirmeye çalışıyorlardı.

“Ne zaman ki, emrimiz geldi, Şuayb ve beraberindeki müminler, tarafımızdan bir rahmet sayesinde kurtuldular. Ve o zalimleri korkunç bir gürültü yakaladı da oldukları yerde çöküp kaldılar. Sanki orada hiç güzel gün görmemişlerdi. Dikkat edin, Semud kavmi nasıl helâk olup gittiyse Medyen de öyle yok olup gitti.”(Hud, 11/94-95)

Bu kavme ne malları ne de makamları fayda verdi. Yanlarına sadece zalimlikleri ve ahirette ebedi olarak çekecekleri azap kaldı. Rabbim böyle akıbetten ümmeti Muhammed’i muhafaza buyursun. (Amin)

Dikkat edilirse her kavmin işlediği büyük günahlar var. Bizlere bu kavimlerin durumlarını anlatan Rabbimiz, ibret alıp aynı akıbete düşmememizi emrediyor. Ne mutlu ibret alıp yolunu şaşırmayanlara…

Anahtar Kelimeler:

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Çok önemli karar! Plakaya ceza devri bitiyorÖnceki Haber

Çok önemli karar! Plakaya ceza devri bit...

Robin Van Persie imzayı attı!Sonraki Haber

Robin Van Persie imzayı attı!

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!