“Sınavsız İlitam” Boş Bir Hayal miydi?

Ancak icraat noktasına gelince pek te öyle görünmüyor. Peki bu durumda sendikalı olmanın din görevlisine faydası ne olacak? Sendikalı olanla olmayanın farkı ne?

Türkiye'de ve bilhassa Diyanet sendikacılığında son dönemlerde üç tip sendika anlayışı görmekteyiz. Tabi bu bizim görüşümüz. Ancak bu görüşümüz oluşurken bizlere mail yoluyla iletilen şikayetler ve memnuniyetler önemli ölçüde etkendir. Son dönemde gelişen bu sendika tiplerini elimizden geldiğince anlatmaya ve asıl meramımızı iletmeye gayret edeceğiz. İnşAllah bu hususta başarılı oluruz.

Birinci sendika tipi; Üyeleri adına bir takım çalışmalar içinde olan, kendine hedefler belirleyen ve en önemlisi de, din görevlilerini heyecanlandıracak vaatlerde bulunan sendikalar. Bu sendiklar vaat ettikleri bazı çalışmaları kazanıma dönüştüremese de, bu yolda uğraş vermeleri sebebi ile din görevlileri tarafından daima takdir görmüş ve üye sayılarını her geçen gün çoğaltmışlardır.

İkinci sendika tipi; Üyeleri adına birşey üretmek şöyle dursun, diğer sendikalarca üretilen ve hedef olarak seçilen bazı çalışmaları direkt olarak eleştirmek ve o çalışmaların aleyhine, önünü veya arkasını irdelemeden demeçler vermek, ortalığı geren basın açıklamalarında bulunmak. Bu tip sendikacılık yapanlar, kendilerine zarar vermenin yanında, tüm din görevlisi kardeşlerimize zarar veriyorlar. Buradan sesleniyor ve diyoruz ki; Ey Diyanet Sendikaları Bu Gidiş Nereye?

Üçüncü sendika tipi; Bu sendikalarla ilgili pek te söylenecek söz yok aslında. Çünkü birçok din görevlisi bu sendikaların varlığından bile habersiz. Kısa bu sendikalar daha henüz kendilerini tanıtamadılar veya tanıtma aşamasındalar. Bu sendikaların ara ara basın açıklamalarını görüyoruz. Ancak belki de gün gelecek bu sendilardan biri çalışmaları ile temayüz ederek yetkili sendika olacak.

Şimdi bizim üzerinde eleştiride bulunacağımız sendika Diyanet-Sen'e gelelim. Peki neden bu sendika ile ilgili sürekli yazı yazıyorsunuz, farklı bir sendikaya mensupsunuz da, bu sendikaya düşmanlık mı yapıyorsunuz? diye soranlar olabilir. Şimdi ister buna “Meyve Veren Ağaç Taşlanır” ister “Yetkili Sendikayı Çalışmaya Sevk Edecek Başka Bir Sendikanın Olmayışı Deyin” karar sizin. Ancak bizim bu yazıları yazmamızda din görevlilerinin lehine başlatılan bazı çalışmaların neden hala sonuca kavuşturulmadığını irdeleyerek bir nebze olsun başlanılan çalımaları zinde tutmaktır. Sendikarı cezalandırma ve onları din görevlilerinin gözünde küçük düşürme gibi bir görevmiz asla olmadığı gibi, İslamdan ve insanlıktan aldığımız terbiye buna müsade etmez.

Diyanet'te yetkili olan ve her alanda da etkili olmak için birçok çalışma içine giren ve bunları kazanıma dönüştürmek için yol izleyen Diyanet-Sen, son günlerde tüm enerjisini  Fahri Kur'an Kursu Öğreticileri ile Vekil İmamlar olayına harcamaya başladı. Bizim gördüğümüz kadarıyla bu durum Diyanet-Sen üyesi birçok kardeşimizde bazı rahatsızlıklara sebebiyet verdi. Sürekli olarak fahri ve vekillerin gündemde tutulması işiyle meşgul olan Diyanet-Sen, tekrar gündeme gelen “Rotasyon” ve “Sınavsız İlitam” ile ilgili bu denli çalışma ve kamuoyu oluşturma peşinde değil. Binlerce üyesinin sorunları bir kenarda beklerken neden fahri ve vekiller konusunda bu kadar ısrarcı?

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, bu hususta bugünlerde neden tek kelime konuşmuyor? Olacak mı, ölecek mi? bilelim artık. Olacaksa ümitlenelim, olmayacaksa gayretlenelim değil mi?..

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, daha önce yapmış olduğu açıklamalarda “gerekli çalışmalar yapıldı ve işin sonuna gelindi” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu. Hatırımızda kaldığı kadarıyla YÖK ile yapılacak görüşme sonunda işin rengi belli olacaktı. Yine bize o dönem verilen bilgilere göre görüşme yakın bir zamanda olacaktı. Peki neden hâla bir açıkalma yapılmadı. Din görevlileri bu konuda sizlerden açıklama bekliyor. Sürekli fahri ve vekiller ile ilgili açıklamalar yapıyor, konuyla ilgili televizyon programlarında konuşmalar yapıyorsunuz. O konuşmaların sonunda iki dakika da, “Sınavsız İlitam” ve “Rotasyon” meselelerine ayırın da din görevlilerine merakla bekledikleri açıklamaları yapın. Bunu sizlerden Diyanet-Sen üyeleri ve tüm din görevlileri adına istiyoruz.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Sayın Mehmet Bayraktutar'ın bu yazımıza duyarsız kalmayacağına ve bizlere konuyla ilgili açıklama yapacağına olan inancımız tamdır. Bizlere açıklama yapıldığı anda siz değerli okurlarımız ile anında paylaşılacaktır. Haber sitemizi takip eden kardeşlerimizi Allah (c.c.)'ın selamı ile selamlıyor, toplumdaki büyük bir boşluğu dolduran din hizmetlerini yerine hususunda kendilere başarılar diliyoruz. Allah (c.c.) yar ve yardımcımız olsun.. (Âmin) (Mihrap Haber)