15 TEMMUZ; OKULLARIMIZ DA DERS OLARAK OKUTULMALIDIR

" ... Eğer Allah'ın insanlardan bir kısmının kötülüğünü diğerleriyle savması olmasaydı elbette yer yüzü alt üst olurdu. Lâkin Allah bütün insanlığa karşı lütuf ve kerem sahibidir." ( Bakara sûresi, âyet 251 )

Zikredilen bu ayette , dünya hayatında yürürlükte olan İlâhî nizamın bir ölçüde izahı vardır. Allah, insanlar arasında sosyal dengenin korunmasını bazı sebeplerle sağlamııştır. Bu nedenle;

İnsanlardan bir kısmı güçlü bir kısmı fakir, bir kısmı güçlü bir kısmı zayıf, bir kısmı sıhhatli bir kısmı hasta, bir kısmı mümin bir kısmı münkir olacak ki, bazıları arasında kurulacak alâkalar, yeryüzünün imar edilmesini temin edecektir.

Tıpkı müsbet ve menfi kutuplar arasında ışık ve enerji meydana geldiği gibi insanlar arasında vuku bulan savaşlar da bu hikmete bağlıdır. İşte bu âyet de ilahî nizamın bazı prensipleri anlatılmaktadır.

l5 Temmuz girdabında, kaos dolu günlerde, felaket zamanında, bu aziz millet uyanık, bilinçli ve ferasetli olmasaydı, durum ne olurdu acaba?

Millet; uyumamış, uykuyu bırakmış, destan yazmak üzere yollara düşerek, yabancılara uşak olmuş, oyuncak olmuş, cinsi, cibilliyeti bozuk fikirlere, düşüncelere, nefret ettiren hastalıklara gerekli dersi vermiştir!..

Tam olarak 40-45 yıldan bu yana, bu milletin , bu ülkenin havasını teneffüs etmiş, ekmeğini, aşını yemiş, suyunu içmiş bir nankör, bir çömez, bir meczup; insanların ellerine silah vererek, beyin ve dimağlarını yıkayarak, ne için yaptırdığı meçhul olan bir kalkışmaya tevessül ve teşebbüs etmiştir..

250 suçsuz, masum insanımız şehid edilmiş, iki bin küsur günahsız insanda, sakat, yaralı kalmıştır. Burada, bu noktada sormadan edemiyoruz: Bu meczup, hem din adamı rolünde görünmüş, hem de yapmış olduğu icraat bir müşrikin, bir ateistin yapmayacağı iş olmuştur!..

Abdullah İbni Sebe, Müseylimetül Kezzap, Yezid-i aleyhillane, Hasan Sabbah, Bedrettin Simavi, Sabetay Sevi gibi, günah da, mücrimlikte tarihte ün yapmış insanlar bile bu vahşeti icra etmemiştir.

Dolayısıyla, bu çömezin, bu meczubun tüm hünerleri, amacı, düşünceleri, sözde din anlayışı tarikat fikri, Mehdilik ve Mesihlik anlayışı, okullarımız da, yetişen yavrularımıza, ilkokullardan tutunda Üniversitelere varıncaya kadar ders olarak okutulmalıdır!..

Okutulmalıdır ki, insanımız; bu türlü mücrimlerin, Mehdi, Mesih geçinenlerin şerrinden, belasından, musibetinden bu milleti koruyup kollayalım.

Böylesi bir vakıanın ihmale, boş vermişliğe, tembelliğe, gecikmeye gelir tarafı bulunmamaktadır. Hemen, akademisyenler, İlahiyatçılar; bu mes'eleyi gündeme taşıyarak, Feto kimdir? Fikirleri, düşünceleri ne kadar Kur'ani'dir?

Bu ve buna benzer mevzular kitap haline getirilerek, bu milletin yavrularına ders olarak, hem de konuyu güzel işleyecek öğretmenler tarafından izahı yapılmalıdır. Çünkü;

Böyle bir şahsın, konuşmaları, çalışmaları, fikir ve düşünceleri daha önceden takibe alınmalı, aziz milletin bünyesinde gedikler açılmamalı idi!..

Ama, madem ki, böyle bir kaotik durumla karşılaşmış olduk, oyuna getirildik, hiç olmazsa "zararın neresinden dönülmüş olursa, kâr orasıdır", denilerek, kollar sıvanmalı, bundan sonra ki çalışmalarımız da bu tür yaklaşımlara, sahte dini yapılanmalara fırsat verilmemelidir.

Netice olarak;

Hamdolsun ki, hani Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında " bir millet uyanıyor" söylemleri dile getiriliyordu. Tıpkı onun gibi,

15 Temmuz sonrası, " bu millet evlatları sahte dini yapılanmalara karşı yeniden uyanıyor" düşüncesi ile hareket etmeli, bu hususta hazırlanacak kitaplar elden ele, dilden dile, gönülden gönüle gezdirilmelidir.

Kur'an ve Feto'nun fikirleri, Feto'nun düşünceleri ne kadar Kur'anî ifadelere mutabıktır, sakatlık nerede, nasıl plan ve proğramlar yapılmış, tüm bunlar insanımıza izah edilerek, aydınlatılmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığımız; tüm personeli göreve yönlendirilmeli, hutbede, kürsüde, mihrabta, korkmadan, ürkmeden böylesi çirkinlikler izah edilerek, insanımız tehlikeyi sezmeli ve bilmelidir. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir