Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

Afşin İlçesinin Duayen Ozanı Mahzûni Şerif

İlçem  diye övünmüyorum!.. Ülke genelinde, ozanlarıyla, şairleri ile, edipleri ile, pehlivanları ile, kabadayı yetiştirmesiyle, din alimleriyle meşhur olmuş,  elden ele, dilden dile anlatılacak bir yerleşim birimidir Afşin!.. 
     Tabii ki, Afşin'i Afşin yapan en büyük değer, İlçe yakınlarında bulunan " Ashab-ı Kehf- Yedi Uyurlar" mekan ve makamıdır. Çünkü, Efsus ( Afşin) kralı, Dekyanus'un şerrinden söz konusu mağaraya sığınan yedi genç, tam tamamına bu mağarada Kur'anî ifadeyle, 309 yıl uyumuşlardır. 
      Mahzûni baba, yıllar önce " GEL BİZİM AFŞİN ELİNE" derken, İlçenin sorunlarını dile getirmiş, çamurlu yollarından sazıyla, sözüyle bahsetmiştir. 
      Mahzûni Babanın bütün deyişleri, şiirleri bir anlam ifade etmekte, sıradan, basit, kolayca dillendirilmiş ahenk, ayak, hece, vezin kafiye değildir. Çünkü, dersini üstadı Mahrumi babadan alarak, yola çıkmış, köyü Berçenek'in tozlu, karlı yollarını unutmayarak, dünya ozanı olmuş, sazını, sözünü konuşturmuş, dünyada nam salmış, ün sahibi olmuş bir halk ozanıdır. 
      Bundan, 55-60 yıl önce dile getirmiş olduğu " Amerika katil, katil" derken, belki o zamanlar takdir toplamamışsa da, günümüz dünyasında ne kadar haklı, ne kadar yerinde söz söylediğini kabul etmeyen bir Türkiye ferdi bulunmamaktadır. 
      Çünkü, insanlarımız ABD'yi o zamanlar biliyor ve tanıyordu ki, " Sağcı Amerika, solcu Rusya" olarak lanse edilmekteydi. Şimdiki zamanlarda anlaşılmıştır ki, ABD'nin ne sağcılığı, ne solculuğu kat'iyyen bilinmeyen bir muamma, ama, tüm insanlığın kaderi ile oynaması, Irak'ı, Vietnam'ı, Suriye'yi ve tüm ülkeleri karıştırmasıyla bilinen, tanınan bir şer odağıdır. 
      Mahzûni baba, 1941'de, Afşin İlçesine bağlı Berçenek ( Tarlacık) köyünde dünyaya gelmiş, İlkokulu Berçenek'te, Kur'an öğrenimini ve bir müddet hafızlığa çalışması, Elbistan İlçesinin Alembey köyü imamı Lütfü hacadan din bilgisi dersleri aldığı bilinmektedir. 
       Bir kaç defa evlilik yapan usta ozanımız, bin bir zornluk içerisinde Astsubay okuluna devam etmiş, söz konusu okulda öğrenimini tamamlayıp ordumuzda görev alacağı sırada, sonradan eşi olan Suna hanımı kaçırmasıyla, Suna hanımın yaşının küçük olması sebebiyle, bir ihbar sonucunda okuldan atılmış ve istemeyerek de olsa Berçenek köyüne dönmüştür. 
     Berçenek köyünde, ustası Mahrumi babayla uzun sohberlerde bulunmuş, böylelikle ozan Mahzuni'nin sanat dalında şekillenmesinde Mahrumi babanın büyük bir payı olmuştur. Tıpkı, Mevlana'nın, Şems-i Tebrizi'ye intisap ederek, ondan ayrı bir hayat yaşamadığı gibi, Mahzuni babada, ustasının vefatına kadar ondan uzak kalmamıştır.  Astsubay okulunda iken ustasına göndermiş olduğu bir şiirden iki kıta sunuyorum:
     " Calbalı tarlda kırdığın kökler,        Karşıda görünür koca hüyükler,        Gönül bu sırrını daha ne saklar;        Sensiz diilim burda lal oldu baba.                            ....        Açıldı mıo çıplağın gülleri,        Oynuyor mu Berçeneğin dölleri?        Beğenmezdim o süzülmüş balları,        Şimdi en sevdiğim yal oldu bana."  ( Mahzuni)      Hünkar Hacı Bektaşi Veli ve Mahzuni Şerif:
       Çalkantılı, heyecanlı, koşarak, yorularak, söyleyerek, sazının teline vurarak dünya çapında bir sanatkar olan Mahzuni baba, unutulacak, geri plana atılacak bir ozan değildir. Bilhassa, Hacı Bektaşı Veli'ye intisaplı oluşu, onu bir başka şekilde büyütmüş, ünlendirmiş ve vefat ettiğinde de vasiyeti gereği, üstadının makamına yakın bir yere yani, Hacıbektaş İlçesi topraklarına defnedilmiştir. 
       Mahzuni baba hakkında kim ne derse desin, ister solcu, ister sosyalist, isterse sağcı, isterse Ateist denilsin, o büyük şair bir Hacı Bektaşi Hünkar hayranı idi, bendesi idi ve müridanı idi..
      Tüm dünyayı gezmesine, dünya çapında bir ozan olmasına rağmen, hiç bir zaman doğmuş olduğu Berçenek topraklarını uunutmamış, Afşin'dan ayrı kalmamıştır. Berçeneğin hüyükleri, kıraç toprakları, yıkık evleri, eğri, büğrü yolsuz köylerin evleri, Çoğulhan, Büğet, Sinekli, Hurman, Elbistan-Kapıdere arası yolculukları, sürekli sanat yönüne şekil vermiş, bu ilhamla yüzlerce şiirini, bestesini ve güftesini bu yönlerde hazırlamıştır. 
     Netice olarak;
     Mahzunii Babanın hayat felsefesini, inancını, düşüncesini iyi bilmek lazımdır. 1964 yılında askerlik yaparken Kenan Evren'le bile irtibatlı oluşu, ona kendisini beğendirmesi ilginç ve unutulmaz bir anekdottur. 
       Ama, şunu burada ifade etmeliyim ki, böylesi bir ünlü, şanlı ozana, İlçemiz Afşin yeterli şekilde sahip çıkamamıştır. Zaten sahip çıkmış olsaydı, mezarı köyü Berçenek'te olurdu. Ama olmamış, taa Hacı Bektaş İlçesi topraklarında üstadının yanında ona komşu olmuştur. 
     Üstadı Hacı Bektaşi Veli Hz.lerinin felsefesi, düşünceleri, Kur'anî anlayışı, İslam inancı ona mükemmel bir şekilde öncülük etmiş, bu fikirlerden ayrı kalmamıştır. O Hacı Bektaşi Veli Hz.leri ki, İlçemiz Afşin Ashab-ı Kehf''te kırk gün kalmış, o kırk gün içerisinde Yedi Uyurlarla birlikte yüce Allah'a arzı ubudiyette bulunmuştur.  Dolayısıyla,
     Ozan Mahzuni Baba'nın, bütün yönleriyle, İslamî, dini, felsefi, sosyolojik durumu ile ilgili geniş, teferruatlı bir araştırmaya gereksinimi bulunmaktadır. Bunu yapacak da tabii ki, Afşin İlçesinin eli kalem tutanları, onu tanıyanları, onunla birlimkte saz çalanları, şiir okuyanları ve tüm ahbabları olacaktır. 
     17.05. 2002 tarihinde hakka yürümüş bulunan büyük ozanımızı saygı ve sevgi  ile. selamlar, ruhunun şad, makamının tüm Horasan erenleri olmasını niyaz ederim. Selam ve dua ile...
     Şerafettin Özdemir...

Facebook Yorum

Yorum Yazın