Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

Alim mi, Şeyh mi Alkışlanmalıdır?

    " ...   İşte kullar da farklılıkta böyledir.  Ve Allah'a kulları içinde yalnızca bunun hikmet ve amacını bilenler hakkıyla saygı duyarlar; çünkü Allah çok üstün ve yücedir, tarifsiz bir bağışlayıcıdır." ( Fâtır sûresi, âyet 28 ) 

     Konumuz ilginç ve ilginç olduğu kadar da asırlardan beri gündemi meşgul etmektedir. Konuyu iyiden iyiye anlamak, düşünmek, kafa yormak için geçmişi birazcıkda olsa irdelemek, didiştirmek gerekir. 

      Bin yıllık millet tarihimize nazar edecek olursak, ismi  tarihe altın harflerle yazılacak olan Nizamul Mülk, Kindi, İbni Sina, Farabi ve o devrin ilim, bilim ve düşünce adamları gündemde değildir. 

     623 yıllık imparatorluk döneminde de acı  manzara aynıdır. Meşayıh geçinen, "keramet gösteririm" diyen bir kısım şeyhler alkışlanmış, hayatlarını ilime, bilime, fetihe, zafere adayan alimlerde tu-kaka edilmiştir.,

      Nüfus potansiyeli olarak, 83 milyonluk ülke nüfusunun kaçta kaçı Ebus Suud efendiyi tanır, bilir ve tefsirini okumaktadır? Birgivi hoca  efendiyi şeyhler hiç sevmezler? Çünkü, göklerde, sahte uçmalara, kerametçiyim, diyen hurafecilere karşı bir duruşu vardı da onun için. 

     Türkiye Cumhuriyeti döneminde de  aynı rezalet yaşanmakta, milletimiz; meşhur müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ı bilmemekte, Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış müthiş alim, bilgin, fadıl insan Ahmet Aksekili hoca; insanımız tarafından yeterince tanınmamakta, onun ilmi kariyeri tanınarak, bir rahmet bile, bir Fatiha bile okunmamaktadır. 

      Ama, gelin görün ki, milleti havada uçurmaya çalışan, Menzil çorbası içirerek insanımıza elini, eteğini, cübbesinin ucunu öptüren Gavs, kutup, Mesih ve Mehdi iyi tanınmakta, halk, onun varlığı için candan, tenden vaz geçecek durumdadır.(!) 

      Bir kere, hayatında hiç tahsil yapmamış, Fetö teresi, Cübbeli ilim ve İlahiyat düşmanı zavallı, alkışlanır iken, her hangi bir eski Diyanet İşleri Başkanı hakka yürüdüğü zaman, gerek TRT'den, gerekse sair kanallardan duyurulması çok görülmektedir. 

     Bu sebepledir ki, ilmin, ilerlemenin, tekniğin, teknoljinin, cihadın ve ictihadın kapılarını sım sıkı kapatan şeyhler binlerce insanımızı kandırmışlar, çürümez kefen satarak, farmakoloji uzmanı gibi ha bre ilaç üreten, satan, reklamını yapan bir kısım yobazlarda baş tacı edilmektedir. 

      Ortamı kasıp kavuran şeyhler, milletçe Kur'an'ın anlaşılmasını, okunmasını, emirlerinin yaşanmasını istememektedirler. Miilletimiz; Kur'an'ı çok çok okursa, anlamını bilirse, emirlerini yaşarsa ne olur? Tabii ki, şeyhlerin pili tükenir, enerji ve yalan dolanları son bulmuş olur. 

     Vatan cüda İslam şairi Mehmed Akif Ersoy, şeyhler tarafından niçin sevilmemektedir? Çünkü, Akif, İslam aleminin teknikte, teknoloji de ileri hamleler yapmasını, İslam'ın iyice idrak edilmesini arzu ettiği için sevilmemekte, o mübarek zata olmadık iftiralar ve hücumlar yapılmaktadır. 

      Gerek Osmanlı döneminde ve gerekse Cumhuriyet devrinde ne kadar yetişmiş tefsir sahibi, meal sahibi, İslam adına fikir üreten alim yaşamış ve çıkmış ise tamamı meşayihler tarafından horlanmış ve hakir görülmüştür. 

      Örneğin, Said-i Kürdi göklere çıkarılır iken, binlerce müridanı onu yere göğe sığdırmaz iken, molla Said ne yapmışta bu mertebeye ulaşmış ve erişmiştir? Bana göre, tüm eserlerinde hayali fikirler, kendini  Kur'an'da " ismim geçiyor" diyerek şişirmekten, lanse etmekten başka  bir anlam ifade etmemektedir.

     Sonuç yerine;

     Fetö denilen hergele de, bu istismardan yola çıkarak kendisini Mehdi, Mesih, Kutup, İsa, yerine koyarak ABD'yi kandırmakta, Siyonizme, Yahudiliğe prim vermekktedir.

     Günümüz dünyasında, Said-i Kürdi'nin makberesi bulunmamaktadır veya nerede olduğu gaiptir. Belki, resmi makamlar biliyorsa da, bizler " şuradadır" diye bir yer gösteremiyoruz. Neden ve niçin?

     Çünkü, Said-i Kürdi'nin bağlıları,  kabri bilinmiş olsaydı, belki orayı " Amon Tapınağı" gibi bir yer haline, getirecek, " Kula kulluk",  olarak  mezarına pereştij" olacaktı. 

     Tıpkı bunun gibi, yarınlarda Fetö hurafecisi de öldüğü zaman, onun kabrini allayıp pullayacaklar, "yarı tanrı" gibi o mezara tapacaklardır. Hatta diye bilirim ki, Apo denilen herif bile ölmüş olsa,. eminim ki, onun sevenleri de onun mezarını kutsallaştıracak, " Tanrımız burada yatmaktadır" (!) diyerek tapacaklardır. 

      Son söz olarak, Cumhuriyet döneminde, öylesi alimler, ilim adamları yetişmişki, onlar, elleri öpülecek, ruhlarına dua edilecek kimselerdir. Onlar, bizden bir Fatiha beklemekte, öylesine cafcaflı, mezarlarının etkrafında vaveyla koparak tavaf eden  müridan istememektedirler. Tümünün makamı cenneti âlâ olsun. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın