ARZI MEV'UD YANLISI POŞULUNUN CİZRE ZİYARETİ!.. (!)
Hamdü sena olsun ki, ülke olarak milletimiz doya doya huzuru, barışı, esenliği yaşamaktadır.. Ülke genelinde barış rüzgarları esmeye başlamış, milletde bu mutlu barış dolu günlerden memnun kalmış, seksen altı milyon millet kitlesi olarak bu müsbet gidişatı alkışlamaktadır.
Ama, gelin görün ki, iç ve dış örgütler, oluşumlar bu güzel gidişatı kıskanırcasına ayak bağı olmaya çalışmakta, .barışın akamete uğraması, tökezlemesi için iç ve dış bütün imkanlarını sergilemiş, faaliyete geçirmek üzeredir.
Örneğin, ülkemiz sınırları ötesinde bir poşulu, küçücük beyin yapısı ile düşünmeyen düşüncesizliği ile Cizre'ye bir gezi düzenlemiş, hem de ne gezi? (!)
Silahlı adamlarını yanına alarak, ülkeler arası giriş çıkışı önemsemeden , böylesi ne idüğü bilinmeyen,belirsiz gevezeliğe tevessül etmiştir.
Ne demek yahu!.. Arzı Mev'ud yanlısı bir zavallının, görgüsüzün ülke sınırlarımızı aşması, insanımızın sinir uçlarına dokunması ne demektir?
Kos koca Türkiye ülkesi ve milletiyle bir bütündür. Bükülmez bileği ile ordusu, Mehmetçiği dünyanın ilgisini çekmekte, bu sebeple, Azerbaycan, Somalı, Suriye, Irak, Libya ve benzeri üke dışında alkışlanacak hizmetler yapmaktadır.
Tabii ki, Erbilli poşulu, Türkiye'nin bu gidişatından rahatsız olmuş, üç beş tane yandaşını alarak Cizre'de gövde gösterisi yapmıştır. Akabinde, bu densizlikten başta Reis-i Cumhur rahatsız olmuş, akabinde Bozkurt Bahçeli bey üzülmüş, bu densizliiği, terbiyesizliği kabullenememiştir.
Tabii ki, Türk yetlilileri çok çok haklıdır. Arzı Mev'ud düşüncesinin beslemesi olan bir kişinin böylesi bir boy göstermesi yerinde değildir. Böyle bir çaresizliği, densizliği hayra yorumlamak mümkün değildir.
Çünkü, ülkemiz semalarında, sınırları içersinde barış rüzgarları eserken, böyle bir bedbahtın densizliği edephsizlik değilde başka nasıl yorumlanabilir?
Poşulu başkalarına uşaklık yapmayı meslek edinmiş iken, ülkemizin huzurlu, kavgasız, silahsız bir ülke olmasından niçin tedirgin olmaktadır?
Türkiye Cumhuriyeti, baştan aşağı, yediden yetmişe barış yanlısı; bir ülke ve millet iken böylesi bir gevezeliği kabullenmiş olması mümkün değildir.
Bir kere bir iman insanı olan sayın Cumhurbaşkanının değişmesi, Bozkurt Devlet beyin ideallerinden ödün vermesi mümkün değildir. Zaten, ülkemizde yaşayan Türk, Kürt ve sair insanlarımız bunu bilmekte, bu iinanç üzere hayatiyetlerini devam ettirmektedir.
Netice olarak;
Varsın poşulu Arz-ı Mev'ud idealine (!) iyi sahip çıksın, Siyonizmin buyruklarını yerine getirsin, ama böylesi bir çıkısı millet olarak bizleri alakadar etmemektedir.
Türkiye gibi bir ülkeyi, Türk ulusu gibi bir milleti rahatsız etmek, sinir uçlarına dokunmak abesle iştiğaldir. Çünkü, bu aziz millet evlatları artık barışı benimsemiş, silahlara veda etmiş, yakmış, gömmüş bir millettir..
Biçare Barzani'nin bir garip (!) çıkışı ile eski haline dönecek, yeniden silah alıp dağlara, dağ oyuklarına saklanacak değildir.. Silaha veda etmiş bir neslin, bir ahfadın Siyonist yanlısı bir garibin (!) tuzağına düşmesi, onun edepsizce salvolarına kanması mümkün değildir.
Poşulunun görgüsüzlüğü, ülkemizi sınırlarına girmesi kendisinin kücük düşünceli olmasındandır. Varsın poşulu kendi kaçak yaşamış olduğu topraklarda korka korka gezinmiş olsun. Bizim topraklarımza girmesnin, silahlı peşmergeleri ile boy göstermesi görgüsüzlüğünün, utanmazlığının bir sonucudur..
Rabbim!... Bu milletin yâr ve yardımcısı olsun!.. Kurulan huzur bozucu tuzakları başlarına geçirsin İnşaallah! Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir

































Facebook Yorum
Yorum Yazın