Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

CAMİYE BIRAKILAN İSİMSİZ, İMZASIZ MEKTUPLAR!.

27 Temmuz 2018 Cuma günü hutbesinde, hoca efendinin; isimsiz, imzasız, kendilerine yönelik, aşağılayıcı, tahkir edici ve şahsiyetlerine dil uzatan mektuptan bahsetmesi hakikaten bizleri üzmüş, midemizi bulandırmıştır.

Bu bir ilktir!..

Vaizler kürsüden konuşur iken, imam efendiler hutbe okur iken, laf atıldığına, kendi kendilerine konuşan cemaatlere rastlamamıza rağmen, böylesi bir hödklüğü, korkaklığı, çekingenliği ilk defa görmüş, ilk defa müşahade etmiş olduk!..

Demek ki olabiliyor!..

Günümüz dünyasında nice nice karnı ağrıyan, hizipçiliği, fırkacılığı, mistizizmi, sufiliği, fetoculuğu kendine ideal bilmiş garipler vardır ki, böylesi zavallılar bu yolla olsa gerektir ki, karnının şişini indirmeye, böylelikle gaz çıkarmaya teşebbüs etmektedir.

Bu tip insanlar; veya insan müsveddeleri; dobra dobra konuşmuş olsalar idi. ya Adliye yakasına yapışacak, ya Polis tarafından enselenecek, ya da Fetoculuğu, hangi yıkımın kurbanı olduğu meydana çıkacaktı.

Bu bir korkaklıktır!..

Günümüz dünyasında , basın, yayın, sosyal medya her insana hizmet vermektedir. Bu tip kişiliksiz, şahsiyetsiz biçareler, camiye gitmeseler, didarlıkları inandırıcı olmayacak, camiye gitmiş olsalar hoca efendilerin yapmış oldukları güzel güzel dini hizmetlere tahammülleri yoktur.

Bunlar, bu durumda ne yapmalıdır? Ya hocanın arkasından kaçacaklar. ya da bu tür imzasız, isimsiz paçavralarla pis, bencil egolarını tatmin etmeye çalışacaklardır.

Zaten,  bunların bağlı bulundukları Mehdi ve Mesih yalancısı da bu yolu denemiş, tam 45 yıldıır millet evlatlarının arasında fitne, fücur işlerinde fink atmasını bilmiştiri

Okumayan, araştırmayan milletimiz, bunların sözde iddialarını yüzlerine çarpamamıştır. halende, kodeslerde pinekleyen abla, ağabey geçinen hödükler konuşmamakta, nelere, neye hizmet etiiklerini bilmemektedirler. Sanki, sözde göktren İsâ'nın zuhuru beklenmekte. Şam şehrinde bulunan " Beyaz minare"nin tepesine nüzul edeceği hurafat dolu masal ve hikayenin tahakkukunu beklemektedirler.

Ne utanmazlık değil mi?

Feto'nun müridanları, aldatılmışlari, o soysuz, millet. devlet, din va bayrak düşmanı sahtekarın selini, sümüğünü, iç çamaşırlarını bile kutsallaştırarak, onun manevi nüfuzunu, hamlesini, kurtarıcı nefesini beklemektedirler!.. Beklemekle kalmadılar; bu defada, camii din görevlilerine çirkef, çirkin iddia içerikli hezeyan dolu mektuplarla iftira ve tahkir etmeye başladılar!..

Bre edepsizler!..

Hoca efendiler, görevlerinin başında, efendice, namusluca vazifelerini müdriktirler. Ne şeyh kapısı çalar, nede Feto'nun pis, rezil idrarını içerler!.. Nede onun gelmesi için, din adına yalan uydurmasi için onun yolunu beklemezler.. Çünkü,

Ümmetin ve milletin elinde Kur'an gibi bir ilahi kelam bulunur iken, ne Mehdi, ne İsa, ne Mesih ne de benzeri yalan içeren şeylerden " himmet" beklemezler. Dolayısyla, camilere bırakılan mektuplar, bir son çırpınmanın, " cehenneme zümera" oluşun ifadesidir.

Netice olarak;

Camilere mektup bırakanlar, bir kör tatmin neticesidir. Çünkü, böyle olmasaydı, hem hocaların arkasında namaz kılar iken, hem de onların huzurunu kaçırmak, bir edepsizlik, bir hased, bir Diyanet düşmanlığından başka bir şey değildir.

Çünkü, ben kendimi bildim bileli bu tür soytarılıklara şahid olmuşumdur. Böylesi cemaatlar, hizipler, gruplar, dikkat ederseniz, hoca efendilerin peşlerinde bile namaz kılmazlar. Cemaatler dağıldıktan sonra, korka korka, utana utana sonradan mescidlere girerek münferiden guya namaz kılarlar..

Bunlar, her gün bir çeşit dini emir uydururlar. Zaman olur, faize helal, fuhuşa meşru, dolandırıcılığa müsaade ederler. Bunların tün hüner ve marifetleri, peşlerine takılmış oldukları kişileri ilahlaştırmak, Hz. Meryem'i bile Hz. Muhammed'le evlendirecek kadar ileri giderler. Devletin
milletin, bayrağın, ezanın bekasına inanmazlar.

Üç-beş ay önce idi.. Yine bir uzun saçlı, sakallı bunlardan bir zat; ( şimdi içerdedir.) Askerimizin, Afrin'e bile girmesine dil uzatarak " Senin karşınde ABD. vardır, sen kim oluyorsun" diye devlete kafa tutmuştu.

Son söz olarak diyorum ki, sayın hocalarım, müsterih olun, gam çekmeyin, hani eceli yaklaşan .... varlık camii duvarına işermiş hesabı ile., görevinizi bihakkın yapmaya gayret edininiz.. Rabbim!.. yar ve yardımcınız olsun.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın