A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

Corona Hüznünden, Sürura (Sevince) Dönüş

CORONA HÜZÜNÜNDEN, SÜRÛRA (sevince) DÖNÜŞ

30 Nisan 2020 günü; kadîm dostum, hocam ve hemdert arkadaşım Dr. Hikmet Erbıyık’tan e-mailime, çok anlamlı bir şiir gelmişti.

Öyle anlamlı ki, CORONA Virüs hakkında biz yazarların haftalardan beri yazdıklarımızı, en edebî bir şekilde âdetâ özetlemişti. Bu güzel ve anlamlı şiirden, siz okuyucularımı mahrum bırakmak istemediğim için, arz ediyorum.

Ancak TDK’nun, tâ Merhum Turgut Özal dönemine kadar, nesiller arasındaki edebî bağı kopartan, 40-50 sene önceki en edebî bir yazıyı bile anlamsız kılan “UYDURUK KELİME faaliyetleri” yüzünden, yeni nesil gençliğimizin, bu şiiri bile tam anlayacaklarını zannetmiyorum. Bu nedenlerle, bu edebiyat örneği şiirdeki, edebî kelimelerin yanlarına (… … …) günümüzdeki anlamlarını yazmak zorunda kaldım.

HÜZÜNDEN, SÜRÛRA DÖNÜŞ

Bir hüzün (üzüntü) çöktü birden, ülkemin aktarına, (çevresine, her yanına.)

Bilmez biçare (çaresiz) kalpler, kimler çıkar yârına.

Bozuldu birden; bize,  aşina olan(alışageldiğimiz) ezber,

İlâhî hüküm gâlip, son sözü söyler Kader.

Rabbimiz her âfatı, (her musibeti) ref eylesin tez elden, (en kısa zamanda kaldırsın.)

Hak’tan ne gelirse bize; teslim olduk ezelden.

Alıştık biz mü’minler, şimdi bu yeni hâle,

Cemâate hasret var, izin yok ihtifal’e. (o ulvî merasimlere.)

Hâlîdir (bomboştur) bir süredir, binlerce mescit, cami,

Rahmeder Rabb-i Rahim, odur en büyük hâmi. (Acır O merhametli Allah, O’dur bizi koruyan.)

Hasretiz loşluğunda, durduğumuz kıyama, (Namazda ayakta durmaya hasret kaldık.)

Hasretiz onlarca saf, dâvete ihtirâma. (O ulvî davete, camide saf tutarak saygıyla uymaya hasretiz.)

Muvakkat (geçici) bir bekleyiş, yüzbinlerce gönülde,

Ansızın bir inkıta (duraklama), tavaf’a da sa’ye de. (Hac ve umredeki görevleri de durdurdu.)

Teravihten, cami’den, ayrıldık bu Ramazan,

Lâkin çok sürmeyecek, kalplerde tatlı hicran. (tatlı fakat hüzünlü ayrılık)

Tarihin kayda geçen, en buruk Ramazan’ı,

Tefekkür (çok değerli ulvî düşünce) bahş eylesin, onun bize her ânı.

İşte bir fırsat bize, kalplere dönüş için,

Bir ilâhî davete, bigâne (ilgisiz) kalmak!Niçin?

Sarılır yaraları, pek çok kalb-i virânın, (kırık-dökük kalplerin, yaraları sarılır.)

Yakındır mehâbeti, (tekrar saygı göstermeye yakındır) cuma’nın ve bayramın.

Tezekkürde ârifân, (âriflerin sürekli zikrinde) bir hüzün gözlerinde,

Onlar ki meşkûr dâim, (sürekli şükür ve zikirde) niâm (ni’metler) ile perverde. (Besleyip terbiye etmiş olana.)

İslam’ın bağrı bize, tahassüngâh (sığınılacak) bir liman,

Ne müşfik (şefkatli) bir sığınak; çok sarıp sarmalayan.

Binlerce hikmet’i (sırlı anlamı) var, gelen bunca âlâmın, (elem ve üzüntülerin.)

Sığınalım feyzine, (Mânevi hazzına) bizler “Kudsî Kelâm’’ın. (Mukaddes Kur’ânın.)

Cümle hâtîâtımız, (tüm günahlarımız) affolsun yakarışla,

Âsi mücrim (biz isyankâr ve suçlu) kullarız, Yâ Rab! Bizi bağışla…

Dr. Hikmet Erbıyık, Sümbül Efendi Dergâhı,  29.04.2020

BİLVESÎLE; HEPİNİZİN, KURBAN NAYRAMINIZI TEBRİK EDER, TÜM İSLÂM ÂLEMİNDE ve TÜM İNSANLIK ÂLEMİNDE SAĞLIK, ÂFİYET, HUZÛR, BARIŞ ve HAYIRLARA VESÎLE OLMASINI YÜCE RABBİMDEN NİYÂZ EDİYORUM… A.R.Ö.

Facebook Yorum

Yorum Yazın