Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

DİASPORA İLE MASUM BİR MİLLETİN SUÇLANMASI!.. 

Böyle bir suçla suçlanmak, bu aziz milletin onuruna dokunmakta, sekiz yüz yıl bir ve beraber yaşamış olduğu Ermeni milletini sürgüne gönderdiği, katlettiği ithamı baştan sona kadar iftiradır, bühtandır, emperyal güçlerin, milletlerin tahrikine kapılmaktır.

       Yani, ne demek!.. sekiz asır boyunca iç içe birlik olunmuş, birlikte yaşandığı halde, 1915 yılı emperyal güçlerin salvolarına, hücumlarına, akıl ve izan ötesi ithamlarına  maruz kalmak rezilliğin, alçaklığın taa kendisidir. 

      Çünkü, Ermeniler, komşumuz olmuş dokunulmamış, hatta kız alıp vermişiz, yemek kültürüne varıncaya aynı kültürü paylaşmışız.  Müzik aleminde aynı nameleri dinlemişiz, hiç bir mevzuda art niyet aranmamıştır. 

      Ama, ne zaman ki, Türk devleti sağdan, soldan, düşmanlarınca çevrilmiş, zayıflatılmış, silahsız, askersiz kalmış, cephelerde yer yer geri çekilmek zorunda kalmışız. İşte, o zaman, içimizdeki Ermeni kitlelere yabancı mihraklar el atmışlar, aziz milletimizi arkadan vurmak, katliam yapmak, milletin onur ve şerefi ile uğraşmak için her gaileyi çıkarmışlardır. 

     Bu sözlerimin isbatı için, 1915 yılına kadar Ermeniler tarafından çıkarılan tedhiş hareketlerini tanımak, okumak ve bilmek lazımdır.  Daha dün;

     2022 yılı Meclisi Mebusanında, bir hödük tarafından böylesi bir ahlaksızlık, iftira, namertçe sözler midemizi bulandırmış, bizlere 1915 yılının alçakca müfteriliğini göstermiştir. 

      Bu milletin evlatlarının vergi tediye etmesiyle maaş alan böylesi  bir rezil, kepaze insan, yüzlerce mebusun gözünün içersine baka baka milletimize, özgürlüğümüze dil uzatmıştır. Dolayısıyla;

      Türkiye topraklarını, adım adım gezmek, anlatılanları dinlemek gerekir. K. Maraş'ın işgali sırasında, Fransız askerine Ermeni çetelerinin ne şekil misafirperverlik yaptıklarını bilmeliyiz. 

     Binbaşı Süleyman beyin, Ilıcada, Ermeni çetelerince nasıl şehid edildiğini, masum askerlerini , vatandaşların ne kadarının telef edildiğini bilmeliyiz. 

     Göksun İlçesi köylerinde, Fındık'ta yapılan saldırıları, Adana'da işlenen cinayetleri, Kozan'da, Feke'de, Saimbeyli'de vuku bulan saldırıları, cinayetleri tek tek düşünmeliyiz. 

     Ülkemizin sair bölgelerinde, Erzurum'da, Muş'ta, Van'da gerçekleştirilen katliamları bilerek, bu gün mecliste densizlik yapan hödükten hesap sorulmalıdır.  

     Boğazlıyan İlçesi Kaymakamı  şehid Kemal beyin suçu ne idi ki , bir iftira sonucunda idama mahkum edilmiş ve İstanbul da dar ağacına götürülmüştür. 

     General Fahreddin paşaşı rahmetle anıyorum. Ermenilerin rezillikleri, çılgınlıkları sebebiyle, tehcire memur edilmiş, sağ ve salimen Suriye topraklarına öbek öbek götürülmüşlerdir. 

      Bu gün bile, iç içe yaşamış olduğumuz Ermeni vatandaşlar, her imkana sahip, özgürlüklerini doya doya yaşayan kitlelerdir. Kiliseleri açık, Papazları rahat bir şekilde dini vecibelerini yerine getirmektedir. Onun içindir ki;

     Dünyada yaşayan tüm Ermeniler, atamız Fatih Sultan Mehmed Han'a teşekkür etmelidirler. Çünkü, Ermeni kitleleri, o tarihe kadar insan yerine konulmuyor, onlara ibadet ve irade hürriyeti verilmiyordu. 

        Atamız Fatih'in ruhu şad makamı cennet olsun. İdareye gelir gelmez, ilk işi insanlığın, tüm tebanın dini inançları, örfleri, felsefeleri nazari itibare alınmış, dünyada millet olduklarını o zaman tanımışlardır. 

        Bu iyiliğe rağmen, gün oluyor Meclisde " Boşo"larla muhatap oluyoruz. II. A. Hamid hana suikast tertip edenlerle yüz yüze gelmiş oluyoruz. Bu oluşumuz, dün ve bu gündür devam etmektedir. Bu günde, sözde milletvekili, Ermeni savunuculuğu, seviciliği yapmaktadır. 

     Netice olarak;

      Bu aziz millet evlatları; tarih içinde her zaman kötülerle, kötülükle karşılaşmış, Türkiye'ye düşman unsurlarla boğuşmuştur. Hamdü sena olsun ki,  ard niyetli kem gözler daima hüsrana uğramış, bundan sonrada uğrayacaklardır.

     Bir hayli, diplomat vermiş bir milletiz. Hatta, mihrabtaki din adamına bile saldırılmış, şehid vermiş bir milletiz. Çünkü, "İt ürür, bu kervan yürüyecektir" düsturu ile hareket etmekteyiz. 

      Garo'nun, serkeşliği, devlet düşmanlığı ebedi olmayacak, bir anlık bir  hareketle son bulacaktır. Bu aziz millet evladları, 1915'ten bu yana neler görmüş, ne türlü hile, desise ve gailelerle karşılaşmıştır. 

      Garo'nun millet malından almış olduğu maaş, gözüne dursun, içini çalsın, yemeden tekraren yeniden bağrından çıkmış olsun. Onun yeri, TBMM. olmayıp, Mıgırdıç taraflarıdır. 

     Ona asil bir önerimiz vardır. En yakın Ermeni devletine ric'at etsin ve orada vuku bulan hadiseleri, perişanlığı bir bir yaşamış olsun.

     Rabbim! Bu aziz millet evladlarına huzur, rahat ve rehavet, ebedilik nasibi müyesser eylesin!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir 

Facebook Yorum

Yorum Yazın