HACCI ANLAMAK VE YAŞAMAK !..

 " Şüphe yok ki; Safa ile Merve Allah'ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve ( yapılanı) hakkıyla bilr." ( Bakara sûresi, âyet 158)

     " Şeâir" lugatte alâmet anlamına gelen " şeira" kelimesinin çoğuludur. Şiar da bu köktendir. Müslüman bir kimse kurbanlık hayvanını tanımak için ona işaret koyduğunda " işaretlenmiş kurbanlık" denilir. Şeâir: Tavaf, sa'y, ezan ve benzeri dini işlerden kendisiyle Allah'a kulluk ettiğimiz her şeye denir. 

     Hac, lugatte kastetmek demektir. Istılahta ise, tavaf ve sa'y gibi haccla ilgili ibadetleri eda etmek için Kabe'yi Muazzama'yı ziyaret etmektir. Dolayısıyla;

     2019 yılı hac mevsimini yaşamaktayız. Hac vazifesini yapmak için yola çıkmış bulunan hacı adaylarında ayrı bir heyecan, onların yakınlarında da daha değişik bir sevinç ve mutluluk bulunmaktadır. 

     Ama, görülen odur ki, Hac ve Umre ibadetlerimiz bu günkü ortamda rutin hale getirilmiş, zevksiz, ruhsuz. "işte, Kâbe'yi gördüm" şekline dönüştürülmüştür. 
     Kuru kuru Kâbe'yi görmek ve yedi kere dönüşten sonra, çarşı pazara dalarak bol bol alış veriş furyası Haccın maneviyatını yiyip bitirmekte, gölge düşürmektedir. 

     Sözün burasında Resûlullah (sav) ve Sahabe-i Kiramın Hac yapışları zihin dünyamızı meşgul etmektedir. Onların Kâbe'deki duruşları, yönelişleri, istikametleri bizlerden çok çok farklı ve "  Allah'la bir olma" Hac eylemi idi. Onun içindir ki;

     Hacca neyi götürdüğümüz önemli, çok çok önemli bir şey bu; neye Hac yaptırıyorsunuz? Oraya giderken götürülen idrak ve anlayış önemlidir. İdrak ve anlayışa hac yaptırmalıyız. 

     Bana " Hacı" desinler!..

     Maalesef, bu sakat anlayış; herkesin, her hacca gidenin belleğine yerleşmiş, olmazsa olmaz sakat ve çürük anlayış, Müslümanları ensesinden yakalamış, ruhunu istila etmiş bir anlayıştır. 

     Şayet birisi, hacca gitmiş birisine; Ali, Veli, Hasan, Hüseyin desin, söz konusu adamcağız küplere binmekte, adını hacısız diyen birisine neler neler söylemektedir. Oysa;

     Hiç bir Müslüman; Hz. Ebu Bekir'e, Hz .Ömer'e, Hz. Osman'a, Hz. Ali'ye vesair sahabeye " Hacı"  dememiş, zaten onlarda böylesi eklektik bir  kelimenin söylenmesine fırsat vermemişlerdir.

     "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" denildiğinde her yer inlemeli ve inleyecek zaten! Lebbeyk denildiği zaman insanlar, hele gidip gelenler bir tuhaf olurlar. " " Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!"

     İbrahim (as); Allah'ın emriyle Kâbe'yi yaptıktan sonra Rabbne diyor ki: " Çağır artık, insanları buraya çağır!" Hz.İbrahim çağırıyor inananları; " Rabbim çağırıyor!"

     İşte, bu yüzden koşuyor insanlar, o davete koşuyor: Rabbimiz bizi çağırıyor! Koşarken de diyorlar ki: "Buyur Allah'ım buyur, geldik buyur. Gel dedin geldik, buyur! Lebbeyk Allahümme Lebbeyk! Allahümme, Allah'ım, lebbeyk! buyur Allah'ım buyur; Lebbeyk Allahümme Lebbeyk."

      Haccın bir önemli boyutu da tavafla ilgilidir. Tavaf yaparken  " Yedi kere" dolaşmanın " Yedi nefis mertebesi" gibi izahları vardır. Ayrıca tavafa şöyle anlam kazandıranlar da vardır. Yani, yedi şavt; dönüş; nefsin yedi isminden ve şerrinden  sıyrılmak demektir.

     Netice olarak;

     Haccı ve umre'yi kâr ve ticaretten kurtarmak lazımdır.  Nice Müslüman birey tanıyorum k; annesinin, babasının, dedesinin, ninesinin ve kendisinin yerine Umre yapmış iken, dertli, biçare, yoksul bir komşusunun ihtiyaç ve sorununa merhem olmamıştır.

     Ülke olarak, şehidler diyarında yaşamaktayız. Şehid yavruları aç, biilaç iken, dullar, yetimler, öksüzler dolu iken, nasıl olur da; Umreci insanımız her yıl, Umreye gider, garip gurebanın göz yaşını silmez?..

     Hac; ömürde bir kere yapıldığına göre, Umre de yapılan hacla birlikte eda ifa edildiğine göre, günümüzde her an, sık sık yapılan Umre seferleri ABD'nin kulu ve kölesi olan kral Bin Selman'a hizmet etmekten başka bir anlam ifade etmemektedir..

     Kral Selman; ABD'ye, İsrail'e hizmet etmenin yanında, düşünmeli ve hayıflanmalıyız ki, Allah kulu bir Müslümana, bir İslam ülkesine yardım yapa bilmekte midir?. Bin kere hayır, yüz bin kere hayırdır!.. 

       Rabbim! Ömürde bir kere hac yapmayı, onuda bihakkın yaşamayı nasip eylesin!.. Amin!.. Selam ve  dua ile...

     Şerafettin Özzdemir