Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

HELALLEŞMEK!..

 " Rasulullah (sav); bir gün ashabı ile birlikteydi ve sohbetine şöyle başladı: " Müflis kimdir bilir misiniz?" Ashabdan söz alan biri, " Bizim aramızda müflis, malı mülkü olmayan kimsedir." dedi. Bu cevap üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:

     " Asıl müflis, kıyamet gününde kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve verdiği zekatla gelir. Ancak dünyada iken şuna sövmüş, buna iftira  atmış ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, bir başkasını da dövmüştür. ( Bunların karşılığı olarak) iyiliklerinden alınıp hak sahiplerine verilir. 

      Hesabı görülmeden iyilikleri biterse, mağdur ettiği insanların günahlarından alınarak bunun üzerine yüklenir, sonra da cehenneme atılılır." ( Müslim, Birr, 59)

      Onun içindir ki, mes'eleyi günümüze taşımak, 20 asırda, dininden; imanından dolayı mağdur edilen, edilmiş; müminler, ezan okumasından dolayı dar ağacına sürüklenmiş, dövülmüş, darp edilmiş, özgürlüğü elinden alınmış, Kur'an okuduğu için cezalandırılmış, mahkemeye şahit olarak Kur'an rahlesi taşınmış ise  insanlara sormamız, onlarla helalleşmemiz gerekmiyor mu?

       onun içindir ki, yüce Rabbin katında mükafat kazanmak, iyi bir kul olmak istiyorsak ki - istiyoruz- mükafat kazanmak ve azaptan kurtulmak, sorgudan, sualden yırtmak için öncelikle kul haklarından tertemiz arınmış  olmak gerekmektedir, 

        Aziz Rasul (sav); "   Allah'ın huzuruna, hiç kimseye haksızlık yapmadan çıkmayı umuyorum," ( Ebû Dâvûd, Büyü 49) sözleri ile onun bizlere ne şekil bir din emanet ettiği,.ilke ve prensipler sunduğu tüm insanlıkça bilinen bir gerçektir. 

      Hal böyle iken, dar ağaçlarında sallanan idam edilen garibanların hakları ödeşilmeden nasıl ve ne şekil milletten helalleşme istenecektir? 

       Helalleşmenin gerçekleşmesi için!.. 

      Dün ve bu gün olmuş ibret verici nahoş hallerle  yüzleşmek, bir asırdır vukubulan acı gerçeklerle yüzleşmekle mümkün olacaktır!.. 

     Başta gelen, dindarın üzerine üzerine gidilmesiyle, kodeslere atılmasıyla, suçlanan bigünah insanlarla helalleşmekle. ezanın yasak edilmesiyle, on sekiz yıl ezansız kalan milletle, helalleşmekle , af ve özür dilemekle mümkün olacaktır. 

      Bir hiç uğruna mazlum bir Başbakanın idam edilmesiyle, faydasız, gereksiz yapılan bir ihtilalin sorgulanmasıyla helalleşmenin isabetli olacağı bilinmelidir.

     12 Mart, 12 Eylül 1980'de , nice nice masum, günahsız insanların ; "bir sağdan, bir soldan" denilerek katlinden meydana gelen günahların affı için önce Allah'tan, sonra milletten özür dilenilmesiyle,
     
     28 Şubat Baş Örtüsü günahının, 15 Temmuz sahte din kalkışmasının hortlatılmasından zuhur eden masumların, günahsızların hesabının verilmesiyle, Pensilvanya'yı yurt haline, ifrit yuvası haline getirmiş bir günahkarın millete teslim edilmesiyle, helalleşmenin gerçekleşeceği bilinmelidir. 

      Netice olarak;

      Helalleşmek, her insanın, her müslümanın buna riayet edeceği en tabii bir haldir. Ne maksatla öldürüldüğü, katledildiği bilinmeyen masumların yakınlarından özür, af ve diyetleri verilerek helalleşmek cihetine gidilmesi..

     Millet bütünlüğüne kasteden  bölücülere yan, yandaş çıkmaması ile helalleşmek isteyenlerin milletle helalleşmesi, af, özür, bağışlanma dilemesi lazımdır.  Çünkü;

      Aldatan aldanır  gereğince, böylesi muhteşem bir değerli söz muallakta kalmamalıdır. Şu mübarek , uyarıcı, ikaz edici ayeti kerime de buyurulduğu gibi: 

     " ....Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın." ( Bakara sûresi, âyet 267)  yüce emrinde buyurulduğu gibi, milleti aldatmak ayıptır, çirkinliktir. 

      Mezhepçilik yapılmamalı, sen-ben düellosu, hiç olmamalı, sokaklardaki tedhişi, anarşizmi kışkırtacak, milleti birbirine düşürecek hal ve hasletlerden uzak durulmalıdır. 

      Yoksa, helalleşme adı altında aziz milletin tertemiz, nezih itikadı alabora edilmemeli, bu inançla dalga geçilmemelidir. Samimi olunduğu biliniyorsa, tüm milletten özür dilenmeli, hak, hukuk, kul hakkı dilenmelidir. Yoksa, " kellim kellik la yenfa olur." Yani, "konuş konuş boş.."  Buda sözden, milleti aldatmaktan öteye geçmeyecik, kimse inanmayacaktır..

     Rabbimiz!.. Bu aziz millete doğruları konuşan, ifade eden kullar lütfetsen!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın