Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

İKİ HAYATIMIZINDA MİMARI ÖĞRETMENDİR!.. 

 " Dahası insanlar, ( vahşi canlılar ve evcil hayvanlar da (uyumlu) bir farklılığın renklerini taşıyorlar. İşte ( kullar da farklılıkta böyledir) böyledir.  Ve Allah'a kulları içinde yalnızca ( bunun hikmet ve amacını) bilenler hakkıyla saygı duyarlar: çünkü Allah çok üstün ve yücedir, tarifsiz bir bağışlayıcıdır." ( Fâtır sûresi, âyet 28 ) 

      Zikredilen aziz ayeti kerimeden mealinden hareket ederek, gündemimiz, "24 Kasım öğretmenler günü" olmaktadır. 

      Böylesi bir günde, tüm öğretmenlerimizi sevgi, saygı ve mehabbetle selamlar, onları bağrımıza basarız.. 
     Öğretmenlermiz, tarihi seyir içerisinde alkışlanmış, değer verilmiş, ümmetin ve milletimizin bağrına basılmış insanlardır. 

      Aslında, onları sadece 24 Kasım günlerinde anlamak, gündeme taşımak değilde, tarihi süreç içerisinde senenin 365 gününde, anlamak, anmak ve onları bağrımıza basmamız gerekiyor ve öyle olmalıdır. 

       " Bana bir harf öğretenin kölesi olurum" diyen yüce bir duygu tarafından öğretmenleri alkışlamış, sinemize basmışız. Çünkü:

     " Birşeyin doğrusunu bilmek, gerçeği aramak, araştırmak, incelemek, müspeti yakalamak için çalışmak, gerçek olmayanı reddetmekle mümkündür.

     Birşeyin doğrusunu tespit etmek, evvela okumakla; sonra okumak ve yazmakla; sonra okumak, yazmak ve düşünmekle; en sonunda da okumak, yazmak, düşünmek ve denemekle elde edilebilir. 

     Bu uğıraşlarla elde edilen bilgilerin akla, ilme, mantığa ve evrensel değerlere aykırı olmaması gerekir. " ( Hay. yön veren düşünceler, say. 44 , E. S. Osmanoğlu)

     Dolaysıyla, öğretmenlerimiz olmasaydı, dünü, bu günü ve geleceği öğrenmemiz mümkün olmayacaktı. Okuuma sayesinde, aziz Kur'an'ı okuyup anlıyoruz, kıraat ediyoruz, emirlerini anlayıp hayatta yaşamaya, hayatımıza yansıtmaya çalışıyoruiz. 

      Demek ki, öğretmenlerimiz, öğretenlerimiz olmasaydı, ilim gelişmez, ilim gelişmezse , fikir hayatımızı ve düşünce düünyamız ilkelliği yaşamış olurdu. Düşünce, okuma, tahsil gelişmezse, imkanlar ve mutluluk gelişmez , mutluluk gelişmezse, huzur gelişmemiş olurdu. 

     Çünkü, huzurun bulunmadığı, olmadığı yerde, bir ortamda emniyet, güven kalmaz, hukuk, adalet sarsıntıya uğrar, millette anarşizm başlar, anarşizm ise, biir kanser illeti gibi toplumu içten içe yiyip bitirirdi. 

     Onun içindir ki, âlimin atının ayağından sıçrayan çamurla kirlenen kaftanı;  " Bu kaftanı benim tabutumun üzerine örtün" diye vasiyet eden bir ecdadın evlatlarıyız.  Atalarımızın, bir ilim adamına karşı yaptığı  bu nezih ve asil davranış , ruhumuzu nasıl da okşuyor. Böylesi güzel duygu ve düşünceleri kalbimizin, gönlümüzün en güzel yerinde muhafaza etmeliyiz.

      Öğretmenlerimiz, hiç bir manada , hiç bir şekil ve surette, hiç kimsenin hükmü altına girmedi, girmemeli. Ne çağımızın miadı dolmuş sol, solculuk safsatasının altına, egemenliğine, ne devlete, millete isyan halinde bulunan millet düşmanlarının altına, nede maddenin, kapitalizmin öcü fikirlerinin altına girmemelidir. 

         Bunun içindir ki, 24 Kasım öğretmenler gününü kutlayan milletimizi kutluyor, alkışlıyan, öğretmenler için çarpan elleri ve kalpleri sevgi ile, saygı ile anıyorum. 

       Öğretmenlerimiz, canhıraş zorlukların altında idame-i görev yapmaktadırlar. Az maaşla, dağ başındaki köyler, yolsuz alanlar, öğretmenleri anlamayan insanla boğuşmaları, didişmeleri, zaman zaman terör saldırıları onları canlarından bezdirmekte ama. yine de kutsal yollarından döndürmemektedir. 

      Hele şimdiki öğretmenlerimiz, din, diyanet eğitimlerini de almış, yetişmiş, camiide namaz kıldıracak, millete hutbe okuyacak, vaaz verecek kalite de insanlardır. Allah, bunların sayılarını çoğaltsın, İnşaallah! Birilerini bin yapsn! Amin!.. 

      Netice olarak;

      24 Kasım öğretmenler gününü içtenlikle, candan ve saygı ile kutluyor, onları alkışlışorum. Çünkü, onlar. alkışlanacak, milletin bağrına basılacak, kucaklanacak insanlardır. 

       Onlar, atalarından tevarüs ettikleri emaneti, fevkalade bir şekilde korumaktalar, özenle, itina ile korumaya devam etmektedirler!.. 

       Çünkü, aziz milletimizin sancağı onlara emanet, bayrağımız onların gür sadaları ile her sabah , İstiklal Marşı eşliğinde Akifleşmekte, göndere doğru yükselmektedir. 

      Öğretmenlerimiz bizim için, birer Akif, Nureddin Topçu, Mahir İz, Tayyar Altıkulaç, Mehmet Emin Yurdakul, Osman Yüksel Serdengeçti ve günümüz hasbileridirler. 

       Onun içindir ki, öğretmenlerimiz, milletin, memleketin refahı. saadeti ve huzuru için, din adına sapıtmışlara karşı, Fetö hayalperestlerine karşı cihad eden insanlardır. Allah sayılarını çoğaltsın, birilerini bin yapsın İnsallah! 24 Kasım öğretmenler günü mübarek olsun!.. Selam ve dua ile...

      Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın