Mesut Cihat

Mesut Cihat

Mail: mesutcih4t@gmail.com

KÜÇÜK HENRİ

Küçük Henri şavaşın getirdiği sıkıntılar nedeniyle doğduğu topraklardan babası ve annesiyle uzun bir yolculuğa çıkar.

Müslümanların yaşadığı topraklardan geçerken baktıkları tepeden manzara onları büyülemiş olsa gerek, oraya yerleşmeye karar verirler.
Henri'nin babası ve annesi oraya bir kulube inşa eder ve orada yaşamaya başlarlar.

Günler haftaları, haftalar ayları, aylarda seneleri kovalarken Henri büyümüş, annesini kaybetmiş ve babasıda yaşlı bir ağma olmuş.

Henri artık bütün yükü yüklenmiş gençlikten orta yaş olan otuz iki yaşına adım attıktan kısa bir zaman sonrada ağma babasını kaybeder.

Henri babasının ve annesinin öğrettiği hiristiyanlık dinine göre yaşar, zaman zaman şehre iner ve ihtiyaçlarını alır geri dönerdi.

Fakat bir gün yine şehre iner ve bir kitap almak ister.
Kitap satan yaşlı amcaya yaklaşır bana bir kitap tavsiye edermisiniz der.
Yaşlı amca Henri'nin isminden olsa gerek müslüman olmadığını anlar bir değil iki kitap hediye eder. Hediye edilen kitap Kur'anın meali ve Peygamberin siyeridir.

Henri kısa zaman diliminde Kur'an mealini ve Peygamberin siyerini okuduktan sonra kendisinde ki değişiklikleri fark etmeye başlayan Henri,
İslam'ın insanları dizayın ederek mutluluğu ve kurtuluşu vaad ettiğini görür.

Tekrar yaşlı amcaya gider müslüman olmak istediğini söyler, yaşlı amca tevhid'in manasını anlatır ve kalp ile kabullenmen, dil ilede ikrar etmen gerekir der.

Henri ben kalp ile kabullenmeseydim müslümanlığı tercih etmezdim, bu isteğim bir kabulleniştir der ve yaşlı amca Henriye ezberleterek kelimeyi tevhid'i söyletir.
Yaşlı amca her gün kendisine gelerek Kur'an öğrenmesinide ister.
Henri sevinerek kabul eder ve kısa zamanda Kur'anı öğrenir hayatında uygulamaya başlar.

Bir gün Henri şehre indiğinde müslümanların içki içtiğini görür, az yürüdükten sonra ezan okunurken bile yanına yaklaşan iki müslümanın gafilce kıybet ettiklerini duyan Henri, bir başka yerde bir kaç müslümanın ağıza alınmayacak şekilde bir birlerine küfür etmelerine şahid olur ve kenarda ki bir taşın üzerine oturup kendi kendisine şöyle der.

Allah'ıma yemin ederim ki, bu manzarayı rüyamda görmeseydim, müslümanların bu hallerine bakarak asla müslüman olmazdım.

Anladım ki kişinin ismi Henri veya Muhammed olması, imanında samimi olmadıkça hiç bir şey ifade etmiyormuş.

Allah'ım sen beni küçük yaşta bu beldelere anamla, babamla sevkettin, sana şükürler olsun ki dinini bana tanıttın, fakat insanlar kulluktan uzak gaflet ve dalalet içinde boğulmaktalar, onları ve beni hidayete erdir diyerek duasını bitirirken, ismimi samimiyetsiz değil, samimi Muhammed koydum Allah'ım der.
                                                                                                  Mesut İslam
 

Facebook Yorum

Yorum Yazın